Gözünü istanbulda zorla açtı. Kaybolmuş, ruhu ile 44 kilo olarak dönmüştü, evine. Yapılan büyüler, baskı, kıskançlıklar.........
En kötüsü büyü idi. Cananın içinden, dışından, beyninin içinden sızan, güç.
O hiç bitmeyecek bir kabustu. Bakiler, okaylar gitmişti. Aradan geçen zamanda bu karektersiz insanlar, onu defalarca aramıştı. Onu geri istiyorlardı. Güç izin vermedi, aklı yerinde değildi. Ağlama krizleri, uykusuzluk, tam bir sene toparlanmaya çalıştı. Nafile olmuyordu.O burdaaaaaa diyor, bağırıyor, ağlayıp bayılıyordu. Zavallı annesi çaresizdi. Kız kardeşine dört elle sarıldı. Canan tedaviyi anacığının dualarına sarılarak bulmaya çalıştı. Bazen olsada, o izin vermiyor her okunan duada gırtlağına sarılıp, boğuyordu. Anne ölüyorum,dedikçe gözyaşları bardaktan boşanan yağmur gibi, hiç dinmeyecek gibi şiddetlice akıp duruyorlardı.
Canan nihayet 1.5 senenin sonuna gelmiş, iyi olmaya yüz tutmuştu. Acı, acı çalan telefonun sesi ile fırladı yerinden.......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT KİMİ SEÇER
Chick-Litİşte yapayalnız kalmak, çaresiz bağırmak, ağlamak boğuluyorum sandım. Yerler yarılıyor ben içine girip girip çıkıyordum. Bir ulaştığında gibi büyüyüyüp yeşerip hep, soluveriyordum. Ablam canım, ölüm haberi ah gurbet, zalım gurbet" annesinin ruhu ç...