E

88 75 28
                                    

Yavaş Yavaş gözlerini açarken Khan "Beyler bağlantı kuruldu!" diye müjdeyi veren bir ses duydu. "Ben sana bi bağlantı kuracam şimdi..." dedi yanındaki Tarman' a. Sonrasında doğum sancısından beter bi karın ağrısını dile getirdi; "Of! Ohha bee... Ne yedirdiniz lan bana? Karnım feci ağrıyor..."

Yattığı yerden tek koluna dayanarak oturağına geldi diğer elini yumruk yapıp karnına bastırırken. "Çekil Kuscam!" dedi birden Tarman' a. "Törsefler seni şaapsın! Midemi bulandırdın..." diye kenara koştu Tarman. "Geber! Pislik! Nasıl kıyarsın bana?"

Kusma konusunda şaka yaptığı anlaşılınca "Kaç zamandır baygınım lan ben??" diye merakını gidermek istedi. "Yere düşer düşmez uyandın lan, sevinme..." dedi kalabalıktan biri. "Ben gidiyom!.. Iyy! Nası unuturum ki ben bunu??" diye söylendi kendi kendine...sakat gibi yürümeye çalışıdı belini bükerek. Gözüne bofuk ilişti... Durdu... Tedirgin oldu. Yavaşça düzeltti belini. Aklından birçok şey geçti.

Hüzünlü bir bakışla başını eğerek önüne döndü. Aynı hızdaki adımlarla evine gitti. Bofuk' u görmesi sonucu oluşan düşüncelerden kurtulunca "yogan gelmemiştir!" diye dilekte bulundu yoperden. Yopere bakınca henüz kararmamış olduğunu gördü ve 'henüz gelmemiş olsa gerek' diye geçirdi içinden.

Kapıyı açıp içeri girdiğinde tarlada yaşadıklarını unutmuştu bile... Acele ile tüm odalara baktı. Ses umrunda değildi. Son odanın kapısını açacakken derin bir nefes aldı ve birşeyler mırıldandı -Şarkı olmadığı kesin-. Birini kokutur gibi açtı kapıyı, içeriyi bir süzdüğünde içine bir su serpildi.

Derin 'oh' lar çekiyordu büyük salona giderken.koltuğa uzandığında tekrar aklına geldi mide bulandıran şeyler. Karnı tekrar ağrıdı "Of yaaa!" diye bağırdı. Birşeyler yemek için mutfağa gitti 'Belki düzgün bişeyler yersem düzelir' diye düşündü. Hiçbir şey bulamadı yiyecek..." Bu nası bi ev yaa?" diye isyan edip bir çare düşündü...

Aklına bir çözüm gelmiş olsa gerek;"Mmm" derken gülümsedi. Dışarı çıkacaktı ki üzerindeki tozu fark etti. Odaya gidip temizlerini giydi ve tekrar kapıya yönelip dışarı çıktı. Dışarı çıkar çıkmaz otuz adım kadar ötedeki Coğfaray' ın evine baktı. "Kesin evdedir" diye geçirdi içinden.

Adımları hızlandırıp ilerledi. "Annee!" diye seslendi kapıyı tıklattıktan sonra. Fazla beklemeden kapı açıldı. "Buyur Khan gel..." dedi Şerik sevinçle. "Anne ben açlıktan ölüyorum, bana acilen bişeyler ver!" diye mide bulantısını saklamak istedi.

"Geç, geç!" dedi kapıyı kapatıp ayağıyla paspası güzeltirken. "Zaten ne zaman evde tek iken karnın beline yapşfığı halde yemek yedin ki sen?" diye bir alışkanlığını dile getirdi. Arkasından Khan da geliyordu mutfağa. yine arayan gözlerle bakındı etrafa... Khan ne kadar dikkatli baksa da hiçbir şey bulamadı yiyecek. Arkasını gönüp masaya baktığında ise 'Oha!' diye şaşırmak istedi.

"Oha!"

"Oha mney hayvan? düzgün şaşır!" dedi birkaç tabak daha koyarken masaya. "Siz kadınlara hayret ediyorum doğrusu; Nerden çıkarıyorsunuz bunları hiç yemek yoktu burada şaşarım doğrusu..." derken de oturdu tahta sandalyeye. "Anne sen varya...Adamsın!" diye iltifatını eksik etmedi.

"Adam olan senin baban, ben Hanım' ım." derken de khan' ın karşısına oturdu -Belli ki o da atıştıracaktı-.

Bir yandan tıkınırken, annesine "Babam nerde?" diye soruyordu Khan. "Aman!" diye başladı, "Nerde olacak? Hücrelerarası toplantı varmış, gitti."diye devam etti. Birkaç saniye sonra da ekledi; "Törsefler bu hücrenin 2520. Kurum binasına mı ne dalmış, çok fazla hasar varmış.".

Khan söz bittikten hemen sonra duraksadı, ağzına götürdüğü lokmayı yavaşça tekrar tabağa koydu. Annesi yemeye devam ediyordu ki Khan' ın hareketsizliğini fark etti "Noldu? tanıdıkkların mı vardı?" diye merak etti. Khan cevap vermek için biraz düşündü, biraz sonra "yok ya, Kimi tanıyabilirim ki?" dedi doğal olarak. Sonra araştıran gözlerle, "Tanıyamam da...".

Sözünü kendi kesti...

Çiğnenmez Kural! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin