OYUNCAKLAR

5/ EZİKLER TAKIMI

Görünüşe göre geriye kalan 6 kişi takım olmuştuk. Yada olmak zorunda kalmıştık. Sessiz bir şekilde yürüyerek kalacağımız Han'a geldik. Burası köhne ve eski bir yapıydı. Buda yetmiyor gibi burada bütün işlerimizi kendimiz yapacaktık. Çünkü hiç bir görevli yoktu. Temel eğitim bitene kadar ücretsiz olarak kalacak sonra ise günlük 30 gümüşe kalacaktık. Bize zaten 5 altın verdiler. Ve 1 Altın 100 gümüş ediyordu. Sanırım çok fazla sıkıntı yaşamayız diye düşündüm.
    Hanı dolaştık , burası iki katlı alt tarafında fırın ve yemek yeme bölümü , banyo ve tuvaletin olduğu üst katın ise yatak odalarına sahip oldukça eski bir yapı. Bir odada 4 yatak daha doğrusu 2 Ranza var. Sanırım 4 erkek 2 kız ayrı kalacaktık. Zaten öyle olması gerekiyordu.
    Hanı dolaştıktan sonra yemekhane diye adını koyduğumuz kısımda toplandık. Ortada bir masa bile yoktu. Sadece fırının üzerinde asılı eski yemek pişirme kapları ve sekizer tane tabak , bardak çatal ve kaşık vardı. Bir kaç tanede hiçte keskin olmayan bıçaklar.
     Herkes bir köşeye umutsuz bir şekilde oturdu. Uzun boylu sarışın çocuk :
" adım Hans.  Sanırım artık birlikte yaşayacağız. En iyisi birbirimizi iyi tanıyalım. Böylelikle birbirimize daha çok güvenebiliriz. " dedi.
      Bana barakada çarpıp giden çocukta bizimleydi kızıl saçları dağınık yüzünde ise hiçte memnun olmayan bir ifade vardı. Yüzüne dikkatli bakınca hafiften Çilleri olduğunu farkettim. Sanki her zaman öfkeli gibiydi. " ben Karn. Sizinle takım olduğum için kendinizi şanslı sayın." dedi büyük bir kibirle sonda yöne öfkeli ruh hali ile etrafı izlemeye döndü.
     Ardından sürekli ağlayan kızın yanında bulunan siyah saçlı , yüzü güzel ince ve uzun bir kız konuştu. Boyuna göre orantılı bir fiziği ve geniş kalçaĺı buna ters oranda göğüsleri vardı. Adının Nia olduğunu söyledi. Karn ise ona dönerek pişkin bir gülümseme ile " Merhaba bayan iri kalça" dedi. Bu çocuğun derdi ne? Nia ise ona cevap vermedi ve önüne döndü ama kızmış olmalıydı. Yüzünün kızarmasından anladık. Ağlayan kız ise sakin bir ses tonu ile " ismim Heny" dedi. Bu kız ise Nia' nın tam tersi gibiydi boyu daha kısa ve balık etli beyaz tenli dağınık saçlı kalçasına göre göğüsleri daha büyüktü. Yine Karn dalga geçecek diye düşündüm ama yapmadı. Sanırım onunda içinde biraz olsun iyilik vardı.
     Sonra ben kendimi tanıttım " adım Kull" dedim. Herkes bana bakıp baş işareti ile memnun olduklarını belirtti. Karn ise " hey bebek yüzlü sem biraz fazla narin gibisin" dedi. Ne diyor bu? Ama haksız sayılmaz. Çok uzun değilim , atletik sayılırım ama kaslı olmadığım kesin. Çok güçlü bir görüntüm yok , belki biraz yakışıklı sayılırım oda belki. Karn ' a cevap vermek istemedim. Solumdaki kişiye döndüm. Bu çocuk ise fazla iriydi hatta biraz göbeği bile vardı. Boyu takımdaki en uzun kişiydi. Kısa siyah saçları ve tombul bir yüzü vardı. Gözleri hafif çekik sayılırdı. Ama yüzünde her zaman bir tebessüm vardı ve sevimli denilebilirdi. Isminin Tork olduğunu söyledi.
      Akşam oldu. O gün kimse aç olmadığı için yatağa kadar kendimizi tanıtıp sohbet ettik. Liderimiz Hans olacaktı. Bunu kendisi söylemedi biz onu seçtik. Ertesi gün eğitim başlayacak ve 10 gün boyunca tek el kılıç , çift el kılıç , bıçaklar , kalkanlar , onlar ve yaylar , baltalar ; mızraklar vs... Kısacası bütün savaş ekipmanları hakkında eğitim alacaktık. Herkes eğitimde temel silah kullanımı hakkında bilgi alıp sonra sınıf seçecekti. En iyisi artık uyumak dedik ve odalara çekildik.