6/SINIF SEÇİMİ

95 12 0
                                    

10 gün çok çabuk geçti ve hepimiz temel seviyede silah kullanmayı öğrendik. Tabi bu bizim bu işte becerikli olduğumuzu göstermiyor. Sanırım Matt ' in bizi neden seçmediğini daha iyi anlıyorum.
    O gün eğitim bitti ve herkes Han'a döndü. Artık daha samimi bir ortam oluşmuştu. Hepimiz arkadaş olmuştuk hatta Karn bile eğlenceli birine benziyordu. Sadece şakalarında seviye denen birsey yoktu. Çoğu zaman Nia ve kalçası yada Heny ve göğüsleri hakkında şaka yapıyordu. Ama yinede aramızda kırgınlık olmadı. Çünkü biz arkadaştık ve birbirimizi olduğumuz gibi kabul ettik. Herkes sırayla hangi sınıfı seçeneğini açıkladı.
Hans : Şifacı / rahip
Nia : Avcı / Okçu
Tork : Savaşçı / Tank
Heny : Büyücü / alan hasarı
Karn : Savaşçı / Kara Şövalye
Ve ben suikastçi / Tuzak bıçak.
  
Her sınıfın kendine göre yetenekleri ve ekipmanları vardı. Sınıf seçtikten sonra o sınıfa göre teknik öğrenip tekniğe göre ekipman alacaktık. Tabi bu sınıflar arasında da çalışarak sınıfının dışına çıkabilirsin. Örneğin Tork daha çok defans yapacaktı ama bir kaç teknik ve güzel bir kılıç ile çok iyi saldırılar yapabilirdi. Yada ben biraz Okçuluk antrenmanı ile bazen hedefleri uzaktan vurabilirim. Bu Lougetown ' da yani başlangıç şehrinde belkide öğrendiğimiz en iyi bilgiydi. Görünüşe göre canavarlarla olan savaşımızda bizlere çok faydası olacaktı.
      Ertesi gün sabah erkenden herkes sınıfını seçmek üzere kendi bölümlerine ayrıldı. Hans ibadethaneye , Karn ve Tork kışlaya , Nia ve ben Gizli Tapınağa ve Heny akademiye gitti. Her bölüm bizlere kendi sınıfımıza ait birer başlangıç silahı verecek.
       Öğleye doğru herkes Han'a geri döndü . Sınıf seçimlerinde ve silah temininde 1 altın harcadık. Bu güne kadar yiyecek ücretlerimiz ile 2 altın harcamıştık. Her ihtimale karşı saklaması için 1 altın Hansa verdik. 1 altın kendimize aldık ve ortak kararımıza göre herkes kendine bir zırh alacaktı. Zırhlar da zaten 1 altın ederinde idi.
     Çarşıdan zırh alıp Han'a döndüm. Bugünden itibaren Han'a günlük 150 gümüş verecektik daha dikkatli olmalı ve bir an önce canavar avına çıkmalıydık.
     Handa toplanıp koşa bir plan yaptık. Şehrin kıyısında bulunan ormana gidecektik şansımız varsa belki bir kaç işçi goblin avlar ve döneriz. Isci goblinler çok güçlü değiller . Daha önce hiç görmedim ama eğitmenler her zaman tetikte olmamızı söyledi. Çünkü Ormandaki en güçsüz canavar bile bir insanı kolayca öldürebilirdi.
     Hans elinde rahip topuzu ve beyaz Cübbesi ile en önde Tork onun arkasında zincir ile örülmüş zırhı elinde kocaman bir kılıç ile giderken Karn çentikli siyah kılıcı ve deri ve demir zırhı, ben kapşonlu deri zirhim ve Belimde bıçağım arkasında ilerliyoruz. Arkamızdan ise omzunda yayı , belinde kısa kılıcı yeşil şapkası ve deri ve yün karışımı zırhı ile Nia onun yanında ise mor Cübbesi ve boyu kadar olan odun asası ile Heny geliyorlar.
      Ormanın derinliklerine doğru ilerledik. Artık daha dikkatli davranıyoruz. Her Ses her çıtırtı biraz korkmamıza birazda tetikte olmamıza sebeb oluyor. Ağaçlar çok sık ve otlar dizimize kadar uzanıyor. Bir anda Hans el işareti yaptı ve durduk. Etrafı dinliyoruz. Bir anda ağacın birinden birsey atladı üzerime . Yüzyüze geldik bu bir asker goblin. Bir görüş sari diğeri ise yok. Gözün yerinde içi boş bir oyuk var. Ağzından salyalarını suratıma akarken bir yandan ellerini boğazıma sardı. Sıkma başladı nefes alamıyorum . Bir yandan da dişlerini suratıma geçirmeye çalışıyor. Etrafıma baktım herkes öylece bakıyordu. Hatta Heny ağlamaya bile başladı. O an kesinlikle öleceğimi düşündüm. Goblin benim için fazla güçlü ve üzerinden atamiyorun.
     Gözlerimi kapadım ve beni öldürmesini bekledim ama olmadı. " Taakk" diye bir ses ve acı ama iğrenç bir çığlık attı goblin. Hans topuzu ile vurmuştu. Onun bu hareketi Karn ' ı da harekete geçirdi ve oda kılıcı ile gobline hamle yaptı ama sadece koluna bir sıyrık atabildi. Tork hızla kılıcını savurdu ama boşa gitti. Goblin kendi toparladı havaya sıçradı ve bir ağaca tutundu. Ardından bize bakarak çığlık attı . Yaratığın sesi hepimizi korkuttu. Heny asasını bırakıp kaçmaya başladı.  Bunu gören goblin tek hamlede üzerine atladı. Tam ellerini yumruk yapıp vuracakken bıçağımı çektim ve saldırdım.  Beni farketti ayağa kalktı ve bana koşup uçarak göğsüme çarptı. Ardından göğsüme bir yumruk attı . Çok güçlüydü. Tek vuruşu ile adeta nefessiz kaldım. Hans tekrar yetişti ve goblinin beline topuzu ile vurdu. Ardından Karn yere düşen goblinin bacağına kılıcını sapladı. Bacağından yeşil - siyah karışımı bir sıvı aktı. Ama halen çok rahat hareket edebiliyor. Ama şimdi işimiz daha zor. Çünkü belinde asılı olan kazmaya benzer bir silah çıkardı. Hans : " Onunla baş edemeyiz. Kaçın !!" Dedi . Karn ise " seni korkak nereye kaçıyoruz" dedi ama bunu der demez goblin koluna kazmayı sapladı. Tork arkasından gelip gobline saldırdı ve tek hamlede bir kolunu kopardı. Sonra koşup gobline bir tekme attım ve yere düşürdüm. Ardından şehre doğru koşmaya başladık.
     Şehrin surlarına yaklaşınca Hans durdu ve Karn ' ın koluna şifa büyüsü yaptı. Yara kapanmadı ama daha iyiydi. Hans ' ın ise devam edecek büyü gücü kalmadı. " Han'a gidelim akşam gücüm yerine gelince tekrar iyileştirme büyüsü yaparım" dedi.  Han'a gittik ve o günün toplantısını yaptık.
    Biz gerçekten güçsüz bir takımız ...
    

OYUNCAKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin