10/ ÖLÜM

72 12 0
                                    

Hans elini havaya kaldırdı ve yumruk yapıp hızla indirdi. Tepemizden bir ok geçti ve doğruca ateşin başındaki goblinin göğsüne saplandı. Hırıltıya benzer bir inilti ile ağzından pis kanı akarak ateşin üzerine düştü. Sanırım çok çabuk öldü. Çünkü ateşe düştüğünde hiç ses çıkarmadı yada kıpırdamadı.
 
       Diğer goblinin hemen ayaklandı ancak Nia seri bir şekilde ikinci oku gönderdi. Heny ise once buz sonra ise ateş büyüsü yolladı okun peşinden. Ok başka bir goblinin sağ şakağından girip sol kulağının arkasından çıktı. Nia bu işte gittikçe daha iyi oluyor. Heny'nin yaptığı büyüler ise önce bir goblinin göğsünü dondurdu sonra kafasını yakmaya başladı. Goblin çığlık atarak bir süre sonra can verdi.

      Geriye iki asker goblin kalmıştı. İkiside tetikte bekliyor ama saldırının nereden geldiğini kestiremiyorlardı. Etrafı incelerken Tork öne çıktı ve karşılarına geçti. Goblinler ona doğru hamle yaptılar. Bizde gizlediğimiz yerden çıkıp hızlıca etraflarını çevirdik. Goblinler sırt sırta verdi. Birim elinde Paslı bir kılıç ve bıçak diğerinde ise çift el balta vardı.  Baltanın iki yüzlü olması daha dikkatli olmamız gerektiğini söylüyor.  Tork ve Karn aynı anda hamle yaptılar ancak Goblinler onları karşıladı. Silahlar havada çarpıştı. Ancak Tork'un rakibi yere devrilirken Karn ve rakibi halen silahlarını Çarpıştırıyorlar. Hans one çıktı ve topuzunu Goblinin bacağına geçirdi. Duyduğumuz sese bakılırsa bacağı kırılmış olmalı. Bende hızlıca zıpladım ve yerde yatan goblinin karnına bıçağı geçirdim. Tam bana baltasını savuracakken Tork tek hareketle goblinin kolunu bedeninden ayırdı. Bende karnına sağladığım bıçağı çekerek goblinin karnını boydan boya yardım. Bağırsakları ve diger organları karnındaki yarıktan dışarı taştı.

      Bu sırada bacağı kırılan goblin Hans ve Karn tarafından köşeye sıkışmıştı. Ama iki elinde de silah olması onları zorluyor. Tork yerden bir büyük bir taş aldı ve goblin yaklaşıp fırlattı. Taş goblinin kafasına çarptı ve onu yere devirdi. Bunu fırsat bilen Karn kılıcını kaldırdı ve savurdu. Goblinin başının yarısı kopmuştu. Başı tutan deri parçası ile birlikte dili dışarıda sallanarak cansız beden devrildi.

      Hepimiz birbirimize baktık ve gülmeye başladık. 5 goblini aynı anda ilk defa öldürmüştük. Bu bize çok iyi geldi. Artık daha cesur olduğumu hissediyorum. Arkamızdan Nia ve Heny koşarak geldiler . Bu iş en çok onların sayesinde olmuştu. Onları da tebrik ettik. Yerdeki ganimetleri toplamaya başladık. Tork edildiği yerden kalktı ve gülerek bize --" akşama çok güzel yemekler olaa... ahh!! " Tork bir anda yere yığıldı. Ne olduğunu anlamadık. Yerde kıvranırken Hans ne olduğunu hemen anladı ve --" yere yatın! Koruyun kendinizi . Ok ve yayları var" dedi. Ardından hızlıca Tork'a koştu. Hemen bacağına saplanan oku çıkardı. Goblin oklarının ucu çektikli olmadığı için kolayca bacağından çıktı ama nerdeyse yarım karış girmiş olmalı. Hemen şifa büyüsü yapmaya başladı bu iş bir kaç dakika sürebilir.

       Karn bi anda hepimize susmamız için işaret yaptı. Ayak sesleri! Ama bu ses normal bir gobline ait değil. Belki bir şef olabilir. Hans bunu farkedip büyüsünü yarım bıraktı ve --" birazda olsa yürümek zorundasın Tork yoksa hepimiz burada ölürüz" dedi ve ayağa kalktı. Tork yavaşça kalkıp sekerek ilerledi Karn en öne geçti hep birlikte sessizce oradan uzaklaşmaya başladık.

     Harabe şehrin sokaklarında Goblinler vardı. --" nereden geldi bunlar bir anda" dedi Nia. Hans bana döndü ve sessizce --" Kull ara sokağa gir kaçış yolumuz temiz mi kontrol et. Nia arkada dur , tehlike olursa Oklarınla halletmeye çalış. Karn one geç. Heny yanımda kal ve büyülerini hazırla" dedi. Hepimiz anlatmıştık ve kısa sürede söylenenleri yapmaya başladık.

    Ara sokağa girdim her sokağın başını kontrol edip temiz ise el işareti ile takımı arkamdan çağırıyordum. Önce sola döndüm , temizdi biraz ilerleyip tam sola baktığımda bir Yiyici Goblin ile göz göze geldik. Tam burnumun dibinde hırladı . Yiyici Goblinler insan eti ile beslenirler. Silah kullanmaz ama büyük dişleri ile ( bazen kendi dişlerini söküp yerlerine ok başlığı takıyorlar) insanları canlı canlı yiyorlar. Bir an refleks ile bıçağımı goblinin çetesinin altından soktum hızlıca boynundaki kolyeyi çekip aldım ve takımı tekrar çağırdım.

       Ilerliyoruz ama Arkamızdan geliyorlar. Bizi gören Goblinler bağırarak diğerlerine haber veriyor ve Peşimize takıyorlar. Bir anda çatılarda Goblinler belirdi. Bunların ellerinde ilkel yaylar var. Sanırım sayıları 10 civarında. Okları üzerimize gönderdiler ama rastgele atıyorlar. Ara sokaklarda koşmaya devam ediyoruz. Daha çok yaklaştılar. Son bir sokak kaldı . Orayı da geçtik ve şehrin kapısına yaklaşık . Heny duvarın birine ateş büyüsü ile vurdu ve yıktı. Ara sokağın çıkışı taşlarla kapandı. Biraz olsun rahat nefes aldık. Çıkışa 20 metre kaldı. Ama bir anda durmak zorunda kaldık.

    Karşımıza şef goblin çıktı . Elinde kocaman bir ağaçtan tomruk vardı. Üzerine Çiviler çakılmış. Arkamızdan ok atmaya devam ediyorlar. Tek bir şansımız var çıkışa gitmek. Yoksa çatıdan gelen okların hedefi olacağız. Bir an gözüm karardı. Ne yaptığımı bile tam bilmeden şefe saldırdım. Yerdeki bir taşın üzerine sıçradım havada 180 derece dönerek goblini arkamda bıraktım ve bıçağı ters tutup goblinin gözüne sapladım. Ardından Karn geldi ve kılıcını goblinin karnına sapladı. Goblin dizlerinin üzerine düştü . Benim hizama geldiğinde ise derin kesik tekniği ile boğazını kestim. Yere yığıldı ve koşmaya başladık. Hans bir anda durdu ve geri döndü. --" bekle nereye gidiyorsun? " dedim. --" kesesi var belki altın doludur. Bize faydası olur " diyerek koştu. Oklardan kendini koruyarak goblinin cesedine tekrar ulaştı keseyi aldığını görünce --" hadi çabuk gidelim'' diyerek takımı ilerlettim. Hans arkada kaldı ama olsun o güçlü bişey olmaz dedim. Hem o şifa yapabilir.

      Tekrar şehrin surları görünene kadar koştuk. Hans çok geride kalmıştı. Takıma dur işareti yaptım ve onu beklemeye başladık. Zaten Goblinler Yerha nehrinden sonra bizi takip etmemişti. Hans yanımıza geldi . --" iyi işti ha?" dedi ve güldü. Ardından yere yığıldı. Sırtında iki tane ok vardı. --" Hans! (Yanına koştum) Okları çıkaracağım . Hemen kendini iyileştir. Hans ise sadece güldü. --" hiç büyü gücüm kalmadi kull, sanırım yolun sonuna geldik dostum " dedi. Bu sırada yüzüme doğru istemeden öksürdü ve ağzından saçılan kanlar suratıma geldi. Ama tepki vermedim. Sadece --" dayan dostum" diyebildim. O ise başını iki yana sallayıp --" takıma iyi bak, sizler gerçekten çok iyi dost oldunuz bana" dedi ve sonra yavaşça gözlerini kapadı.
" Hayııırrrr! !!!"

OYUNCAKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin