Yağmur damlaları sanki bu kirli dünyayı temizlemek istercesine gökten inerken biz Aliyle sırılsıklam olmuş bir vaziyette yürüyorduk . Artık okul gömleğim üstüme yapışmış çıplak bacaklarım donmuştu ama olsun ben yağmuru severdim . Sanki içimdeki tüm mutsuzluk kırgınlık acı yağmurla dökülüverirdi . O koku . Bana sevgiyi hissettirirdi . Hiç bir zaman hissedemediğim sevgiyi . Insanlar sanki yağmur onları öldürecekmiş gibi kaçışırken biz Aliyle yolun ortasından dünyayı kurtarmış kahraman edasıyla yürüyorduk .
Ali beni önce bir cafeye götürmüş orda konuşmuştuk . Ama Ali her ne kadar ısrar etsem de ağzını açmamış , gözlerine gölge düşmüştü sanki ben soru sordukça . bende o anlatmadığı sürece ona soru sormayacaktım . Konuşurken beni inceliyor baktığı her yer alev alev yanıyordu .
" Ne düşünüyorsun "
" Hiiç " dedim omuz silkerek .
" Üşüdün mü ? "
" Yoo "
" Allah aşkına biraz inandırıcı yalan söyle Zeynep dişlerin birbirine çarpıyor resmen hala üşümedim diyorsun "
" Hiçte bile "
" Evet haklısın tabi evet evet bencede " derken üstündeki ceketi çıkarttı . Omuzlarıma bıraktı . Minnettar bir şekilde gözlerine baktım . O simsiyah gözlerine .. Ceketin fermuarını çekti kollarım ceketin içinde kaybolmuştu resmen .
" Ama sen üşüyeceksin şimdi "
Üstünde tshirtle kalmıştı . Yağmur saçlarından damlarken itiraf etmeliyim çok seksiydi . Tshirtü üstüne yapışmış kaslarını ortaya çıkartmıştı .
" Sen halinden mutlusun ama "
Koluna vurdum .
" Piçlik yapma Ali "
O benim halime kahkaha atarken bende gülüyordum . Sonunda motorun yanına geldik . Atlayıp yağmurdan sıkış tıkış olmuş sokaklarda motorun bize kazandırdığı avantajla 10 dk da evime gelmiştik . Inerken ceketi çıkarmaya çalışıyordum .
" Sende kalsın verirsin bana "
" Ya yok böyle olmaz sen eve gel hem biraz kurusun belkide o zamana kadar yağmur diner "
Kafamı desteklercesine salladım . En sonunda kabul etti . İkimizin üstünden de su damlıyordu . Ben çantamın içinden anahtarı bulmaya çalışıyordum ki ellerim soğuktan titrediği için pek te başarılı olamıyordum . Ali en son olaya müdahale edip anahtarımı buldu ve kapıyı açtı . Bizde içeri girdik . Ali tam halıya basacakken
" Beklee , halıyı batırırsak annem benim canıma okur " derken kendime bir hayali anne yaratmıştım sanki .Bir şeylere tutunmak zorundaydım çünkü .
Ali bir şey demedi . Gülümsedi sadece belkide salaklığıma . Ben parmak uçlarımda içeri girip gazeteleri serdim .
Kafamı kaldırdığımda Alinin t shirtünü çıkardığını gördüm . Gözlerimi kaslarında gezdirirken resmen hayran kalmıştım . Allahım ne yaratmışsın be ! Bu kulun ne yapsın .Daha fazla bakarsam .. Dikkatimi ıslak saçlarıma vererek bir havluyla kuruttum . Ali de bu sırada verdiğim havluyla kurulanıyordu .
Ve kendimi çıplak gibi hissediyordum . Beyaz okul gömleğim üstüme yapışmış eteğim sırılsıklamdı . Ama yağmurun altında yanında mutlu olduğun biriyle yürümek .. Çok güzeldi .
" Ali sana kıyafet getireyim mi ?"
" Senin kıyafetlerinin bana olma ihtimali " dedi sırıtarak .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eskidendi her şey
Teen FictionŞiirlerin içinden çıkıp gelen kadınlar vardır. Öpse şiir, saçını dağıtsa mısra, gülse kıta olur.