Soma da hayatını kaybedenler , olanlar kader değil biliyoruz !
K" Ömür " için Ömür verenlere. .
" Doruk "
" Tuna " abisine ısrarla adıyla hitap ediyordu .
"Çirkin . Hayırdır ? Kim öldü " dedi dalga geçen sesiyle .
Masadaki şişeyi suratına attım ki denk gelmedi ben ayık kafamla bile atamazdım orası ayrı mesele .
" Oo yavaş gel bebeğim ya yüzüme gelseydi şu mükemmel suratıma ? "
" Tuna . Sus " dedi Doruk araya girerek bir insan nasıl bu kadar patavatsız bu kadar ukala ... Ağzıma alamayacağım bir çok şey daha . O sırada Doruk ayağa kalktı
" Doruk noldu ? "
" Babam ikimizden birini çağırıyor acilmiymiş neymiş sen gitsene ben Zeynebi yalnız bırakmayayım "
" Hiç çekemem akşam akşam babamı valla sen git sonuçta Zeynep bize yabancı değil "
Doruğa baktım
" Git sen gerekliyse "
" Emin misin ? "
" Evet " dedim bezgin sesimle . Doruk kulağıma eğildi
" Tamam güzellik en ufak bir şeyde beni ara hemen tamam mı "
" Tamam " dedim zorla gülümsemeye çalışarak . Doruk gitti bende bu piçle baş başa kalmış oldum .
elinden hiç düşmeyen sigarasını çıkardı ve uzattı . Bende aniden gelen bir kararla aldım . Daha önce arkadaşlarla bir kaç kez içmiştim . Ama sigara bu hayatta en nefret ettiğim şeydi belkide . Insan babasının katilini sevebilir mi ?
Ama ben şuan babamı elimden alan illetle baş başaydım . Gözlerim dolarken elimde duran sigaradan bir nefes çektim . Ciğerlerimde süzülürken ard arda bir nefes daha diyerek üçüncü sigaramı içerken Tuna anlamsız gözlerle bana bakıyordu .
" Ne bakıyorsun ? "
" Küçük liseli kızımız sigarayı pek sevmiş ha ? "
" Bana bir daha küçük liseli kelimelerini aynı cümle içinde dahi kullanma "
Masanın üstünde duran paketi çantama atıp cafeden çıktım . Daha sonra arkamdan bir el kolumu tuttu.
" Seni bırakmayı çok isterdim ama Doruğun çenesini çekemem çirkin "
" Bırak ya görmedim de gittiğini bir şey bul işte yalnız kalmak istiyorum "
" O kadar da kalleş değiliz heralde bu saatte bu halde bırakmam seni . -kalbini tuttu - üzülürüm bak sonra "
" Ya kıyamam " dedim dudağımı büzerek .
Hızlı hızlı yürümeye başladım . Bir bank görünce oraya oturdum masadan aldığım sigarayı çıkarttım .
" Gördün mü bak bu saat oldu kim merak etti beni . Gerçi öyle çok kişi yok hayatımda olanlarda kendi derdinde . Babam gitti annemi de götürdü beraberinde annemi diri diri gömdüm toprağa . Duymuyor bakmıyor . Birlikte atlatırız demek istiyorum her şeyi demek istiyorum olmuyor . Özlüyorum onu . Bana hiç veremediği sevgisini özlüyorum .Onla çok güzel anlarımız olsun isterdim böyle hatırladığımda beni mutlu eden ama yok . Elimde ondan geriye kalan hiç bir şey yok "
Gözleri ilk kez şefkatle bakıyordu . İlk kez o taş kalbinin arkasındaki masum çocuğu görmüştüm .
Tekrar eski halibe dönerek dudaklarıma yapıştı . Onu ittirdim .
" Napıyorsun sen ya ? Hissettiklerimi anlatmam beni öpme hakkı vermiyor hepiniz aynısınız hepiniz "
Çantamı alıp hızla kalktım . Arkamdan bağırıyordu
" İnsanların seni sevmesine izin ver artık "
Gözlerimi açtım yavaşça . Bugün cumartesiydi . Tunanın beni öpmesinden Doruğa bahsetmemiştim hatta hiç kimseye . Doruğun yüzüne dahi bakamıyordum . Suçluluk beni yiyip bitiriyordu . Bugün iş arayacaktım Selin benim için bir kaç ilana bakmıştı . Bende onlarla gidip konuşacaktım . Tabi bunların hepsini yapmam için önce yataktan kalkmam gerekiyordu ki oldukça üşengeç bir insandım . Yaklaşık yarım saat yorgan ben ve yastığım tepiştikten sonra kalktım . Yüzümün her tarafını işgal eden saçlarımı topladım . Üstüme kot pantolonla mavi bir t shirt giyip çıktım . Annem dün teyzeme gitmişti .
Daha doğrusu teyzem annemi götürmüştü
Kim bilir belki iyi gelirdi . Beni de çağırmak istemişti çok ısrar etti ama ben gitmedim .
Kulaklığımı takarak durağa kadar yürüdüm Şarkı repertuarım genişti . Ben böyle etraftan kendimi soyutlamış giderken önümde duran araba , içindeki mavi gözleri parıl parıl parlayan Doruk o muhteşem parfümü bir anda gelmişti .
Kağıyı uzanarak açtı. Bende itiraz etmeden bindim . Doruğa itiraz etmemeyi zorda olsa öğrenmiştim .
" Hayırdır ? " dedi gözlerini yoldan ayırmayarak .
" Bir şey yok ya öylesine dolaşıyodum "
" Sen bu saatte cumartesi günü öylesine dolaşıyordun ? "
" Eveet " dedim gözlerimi yola dikerek .
" Yok canım pek inandırıcı olmadı bu baştan alalım "
" Ya tamam iş için bir kaç yerle görüşecektim "
" İş mi ne işiymiş bu Zeynep ? Banada biraz bahsetsene "
" Doruk iş işte ne olursa "
" Nasıl ya . Nasıl çalışmayı planladın ki ? Dersin ne olacak nasıl zaman ayıracaksın . Ben neyim burda Zeynep "
Doruğun beni düşünmesi daha doğrusu birisinin bana değer vermesi hoşuma gidiyordu hemde bu kadar içtense . Ama anlamıyordu
" Doruk benim anneme bakmam lazım . Bunun içinde çalışmam lazım . Bir kaç yer buldum zaten "
" Ciddisin sen "
" Evet . Şaka yapar gibi bi halim var mı sence "
" Tamam bu konuyu konuşucaz daha ama önce sen kahvaltı yaptın mı ? "
Tam ağzımı açacaktım ki
" Yapmadın biliyorum . Ama biraz yemek yesen ? Şu haline bak kızım kemik bile kalmamış sende "
" Eşşek " dedim ve koluna geçirdim .
" Çok acıdı Zeynep Tanrım dayanamıyorum iki dakika arabayı sen idare et " dedi ve direksiyonu bıraktı.
" Ya Doruk manyak mısın Doruuk " diye çığırtırken o da gülerek direksiyonu tuttu
Onun yanı güzeldi mutluydu .. Sevildiğimi hissediyordum hemde iliklerime kadar
![](https://img.wattpad.com/cover/15387343-288-k954015.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eskidendi her şey
Teen FictionŞiirlerin içinden çıkıp gelen kadınlar vardır. Öpse şiir, saçını dağıtsa mısra, gülse kıta olur.