9

547 12 0
                                    

Soma da hayatını kaybedenler ,  olanlar kader değil  biliyoruz !

K" Ömür " için Ömür verenlere. .

" Doruk "

" Tuna " abisine ısrarla adıyla hitap ediyordu .

"Çirkin . Hayırdır ? Kim öldü " dedi dalga geçen sesiyle .

Masadaki şişeyi suratına attım ki denk gelmedi ben ayık kafamla bile atamazdım orası ayrı mesele .

" Oo yavaş gel  bebeğim ya yüzüme gelseydi şu mükemmel suratıma ? "

" Tuna . Sus "   dedi Doruk araya girerek bir insan nasıl bu kadar patavatsız bu kadar ukala ... Ağzıma alamayacağım bir çok şey daha . O sırada Doruk ayağa kalktı

" Doruk noldu ? "

" Babam ikimizden birini çağırıyor acilmiymiş neymiş sen gitsene ben Zeynebi yalnız bırakmayayım "

" Hiç çekemem akşam akşam babamı valla sen git sonuçta Zeynep bize yabancı   değil "

Doruğa baktım

" Git sen gerekliyse "

" Emin misin ? "

" Evet " dedim bezgin sesimle .  Doruk kulağıma eğildi

" Tamam güzellik  en ufak bir şeyde beni ara hemen tamam mı "

" Tamam " dedim zorla gülümsemeye çalışarak . Doruk gitti bende bu piçle baş başa kalmış oldum .

elinden hiç düşmeyen sigarasını çıkardı ve uzattı  . Bende aniden gelen bir kararla aldım . Daha önce arkadaşlarla bir kaç kez içmiştim . Ama sigara bu hayatta en nefret ettiğim şeydi belkide . Insan babasının katilini sevebilir mi ?

Ama ben şuan babamı elimden alan illetle baş başaydım . Gözlerim dolarken elimde duran sigaradan bir nefes çektim . Ciğerlerimde süzülürken ard arda bir nefes daha diyerek üçüncü sigaramı içerken Tuna anlamsız gözlerle bana bakıyordu .

" Ne bakıyorsun ? "

" Küçük liseli kızımız sigarayı pek sevmiş ha ? "

" Bana bir daha küçük liseli kelimelerini aynı cümle içinde dahi kullanma "

Masanın üstünde duran paketi çantama atıp cafeden çıktım . Daha sonra arkamdan bir el kolumu tuttu.

" Seni bırakmayı çok isterdim ama Doruğun çenesini çekemem çirkin "

" Bırak ya görmedim de gittiğini bir şey bul işte  yalnız kalmak istiyorum "

" O kadar da kalleş değiliz heralde bu saatte bu halde bırakmam seni . -kalbini tuttu - üzülürüm bak sonra "

" Ya kıyamam " dedim dudağımı büzerek .

Hızlı hızlı yürümeye başladım . Bir bank görünce oraya oturdum  masadan aldığım sigarayı çıkarttım .

" Gördün mü bak bu saat oldu kim merak etti beni . Gerçi öyle çok kişi yok hayatımda olanlarda kendi derdinde . Babam gitti annemi de götürdü beraberinde annemi diri diri gömdüm toprağa . Duymuyor bakmıyor . Birlikte atlatırız demek istiyorum her şeyi demek istiyorum olmuyor . Özlüyorum onu . Bana hiç veremediği sevgisini özlüyorum .Onla çok güzel anlarımız olsun isterdim böyle hatırladığımda beni mutlu eden ama yok . Elimde ondan geriye kalan hiç bir şey yok "

Gözleri ilk kez şefkatle bakıyordu . İlk kez o taş kalbinin arkasındaki masum çocuğu görmüştüm .

Tekrar eski halibe dönerek dudaklarıma yapıştı . Onu ittirdim .

" Napıyorsun sen ya ?  Hissettiklerimi anlatmam beni öpme hakkı vermiyor  hepiniz aynısınız hepiniz "

Çantamı alıp hızla kalktım . Arkamdan bağırıyordu

" İnsanların seni sevmesine izin ver    artık  "

Gözlerimi açtım yavaşça .  Bugün cumartesiydi  .  Tunanın beni öpmesinden Doruğa bahsetmemiştim hatta hiç kimseye . Doruğun yüzüne dahi bakamıyordum . Suçluluk beni  yiyip bitiriyordu . Bugün iş arayacaktım Selin benim için bir kaç ilana bakmıştı . Bende onlarla gidip konuşacaktım . Tabi bunların hepsini yapmam için önce yataktan kalkmam gerekiyordu ki oldukça üşengeç bir insandım . Yaklaşık yarım saat yorgan ben ve yastığım tepiştikten sonra kalktım . Yüzümün her tarafını işgal eden saçlarımı topladım . Üstüme kot pantolonla mavi bir t shirt giyip çıktım . Annem dün teyzeme gitmişti .

Daha doğrusu teyzem annemi götürmüştü

Kim bilir belki iyi gelirdi . Beni de çağırmak istemişti çok ısrar etti ama ben gitmedim .

Kulaklığımı takarak durağa kadar yürüdüm Şarkı repertuarım genişti . Ben böyle etraftan kendimi  soyutlamış giderken önümde duran araba , içindeki mavi gözleri parıl parıl parlayan Doruk o muhteşem parfümü bir anda gelmişti .

Kağıyı uzanarak açtı. Bende itiraz etmeden bindim . Doruğa itiraz etmemeyi zorda olsa öğrenmiştim  .

" Hayırdır ? " dedi gözlerini yoldan ayırmayarak .

" Bir şey yok ya öylesine dolaşıyodum "

" Sen bu saatte cumartesi günü öylesine dolaşıyordun ? "

" Eveet " dedim gözlerimi yola dikerek .

" Yok canım pek inandırıcı olmadı bu baştan alalım "

" Ya tamam  iş için bir kaç yerle görüşecektim "

" İş mi ne işiymiş bu Zeynep ? Banada biraz bahsetsene  "

" Doruk iş işte ne olursa "

" Nasıl ya . Nasıl çalışmayı planladın ki ? Dersin ne olacak nasıl zaman ayıracaksın . Ben neyim burda Zeynep "

Doruğun beni düşünmesi daha doğrusu birisinin bana değer vermesi  hoşuma gidiyordu hemde bu kadar içtense . Ama anlamıyordu  

" Doruk benim anneme bakmam lazım . Bunun içinde çalışmam lazım . Bir kaç yer buldum zaten "

" Ciddisin sen "

" Evet . Şaka yapar gibi bi halim var mı sence "

" Tamam bu konuyu konuşucaz daha ama önce sen kahvaltı yaptın mı ? "

Tam ağzımı açacaktım ki

" Yapmadın biliyorum . Ama biraz yemek yesen ? Şu haline bak kızım kemik bile kalmamış sende "

" Eşşek " dedim ve koluna geçirdim .

" Çok acıdı Zeynep Tanrım dayanamıyorum iki dakika arabayı sen idare et " dedi ve direksiyonu bıraktı.

" Ya Doruk manyak mısın Doruuk " diye çığırtırken o da gülerek direksiyonu tuttu

Onun yanı güzeldi mutluydu .. Sevildiğimi hissediyordum hemde   iliklerime kadar

Eskidendi her şeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin