Kırılan vazonun sesiyle uyandım cünkü ben malım. Artık elim kolum nereye gittiyse vazoyu devirmişim . Paramparça olmuş yerde garibim . Kendime söylenerek kalkıp yeri temizlemeye giriştim. Malum annem beni terkettiğine gore artık herşeyi ben yapmalıyım.Tek tek parçaları toplarken dun elimi kesip alinin yanına gidişimi hatırladım. Bana sakince yaklaşımını ve sevgiyle koluma pansuman yapışını.. Bidaha kolumu kessem yine aynı sevgiyi gösterir mi bana acaba ? Sevgiye bu kadar ihtiyacımın olması beni acınacak biri yapar mı? Elime telefonu alıp mesajlarıma baktım. Doruktan mesaj gelmesi bekliyorum.yaptığım şey kesinlikle bencillik ama.. Ona ihtiyacım var yani bi kardeş gibi beni korumaya çalışmasına ihtiyacım var. Ben Doruğa mesaj atıp atmama arasında gidip gelirken mesaj sesiyle irkildim. Keşke başka bişey isteseydim.. Evet mesaj gelmişti ama Ali den . Sevindim mi,üzüldüm mü bilmiyorum. Tamam itiraf edeyim sevindim. Beni mutlu edebilen birine ihtiyacım var. Ama sırlarla dolu biri. Öğrenmem lazım onu hayata karşı bukadar sinirli yapan şeyin nolduğunu bilmem gerek. Meraklıyım evet başıma çok bela açacağının da farkındayım ama ne yapayım .
" Günaydın Zeynep , sana haber vermeyi unutmuşum bugün cafe kapalı hemde sen dinlenirsin biraz "
" Sevindim okuldan sonra dinlenirim biraz "
" Birlikte dinlensek ? Okuldan sonra buluşalım mı ? "
" Selinle bir planımız yoksa - yalandı - gelirim " kızım itiraf et deli gibi istiyordun onunla buluşmayı .
" Öyle mi küçük hanım . O zaman sen Seline sor bana haber ver "
" Tamamdır Ali Bey "
piç gibi sırıttığıma emindim . Ama boru değil Aliyle buluşacaktık .
Telefonu masanın üstüne atıp tuvalete koştum . Yüzümü yıkadım sonra maşamı çıkarttım saçlarımı el alışkınlığıyla çabukça yaptım . Her zamanki makyaj malzemelerimi - rimel , kapatıcı , kalem ve nemlendirici - sürüp bir koşu çantamı hazırladım . Biriktirdiğim paradan harçlık olarak alıp çıktım . Tam aşağı inerken telefonum aklıma geldi ve yine küfürler savurarak telefonumu aldım . Evde adeta pembe panter edası ile hareket etmiştim . Tanrım yine geç kalmıştım ..
" Zeynep neredesin hani erken gelecektin "
" Tamam geldim işte " İstiklal marşına yetişebilmiştim ancak . Selin suratını asınca ona bol sulu bir öpücük kondurdum
Tamam Zeynep suratımı asmıyorum bir daha derken ben kahkahalarla gülüyordum. O sırada Dorukla gözgöze geldik .
" Selin ben Dorukla konuşup geliyorum "
Dorukla küs kalmak istemiyordum . Selinden sonra en iyi arkadaşlarımdan biriydi . En azından benim açımdan .
" Dorukk "
" Efendim " sesi yumuşaktı bu iyiye işaret haydi Zeynep yaparsın yavrum diyerek kendimi cesaretlendirdim .
" Doruk , Ben özür dilerim " dedim bir çırpıda .
Tam ağızını açacakken elimle susturdum .
" Seni gereksiz yere tersledim yaptıklarım saçmalıktı hayatımda olan her şeyin suçlusu senmişsin gibi . Beni affet " dedim tüm şirinliğimle .
" Tamam buruşuk gel buraya " dedi ve sarıldı .
" Arkadaşlar !! " müdür yardımcısının o akıllara zarar sesiyle ayrıldık .
Evet barışmıştık . Mutluydum . Doruk gerçekten değerliydi . Aslında o koskoca Doruk Soyak benim gibi bir ezikle nasıl arkadaşlık yapıyordu . Yanlış anlaşılmasın kendime güvenmediğimden değil ama neyse sorularını kendine sakla Zeynep . Sonuca odaklan şuan mutlusun .
![](https://img.wattpad.com/cover/15387343-288-k954015.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eskidendi her şey
Teen FictionŞiirlerin içinden çıkıp gelen kadınlar vardır. Öpse şiir, saçını dağıtsa mısra, gülse kıta olur.