Her türlü sakarlık aptallık insanları üzme kırma terk etme ben deniz tarafından yapılır itina ile teslim edilir .
Ben acaba neye güvenerek hiç bilmediğim İstanbula gelmiş üstünede yine hiç bilmediğim bir sokağa çıkmıştım .
-Zeynep ?
kafamı çevirmemle Ali'nin beni götürdüğü yerdeki siyah takım elbiseli adamı görmem bir oldu .
Onu hala siyah takım elbiseli adam diye nitelendirmemin sebebi adını unuttuğum içindi .
Benim duraksadığımı görünce o da benim yerime devam ettirdi .
-Arkın
-Unutmuşum ben dedim biraz mahçup görünmeye çalışarak hadi ama ! aklım Alideyken hiç bi halt yapamıyorum ki ben
-Problem değil . Senin ne işin var burda hem adı Ali olcak itde ortalıkta yok ?
Ali hakkında böyle söylemesi hoşuma gitmiyordu ama onların arasındaki abi kardeş ilişkisi - yada patron - herhalde bunu gerektiriyordu . Öyle umuyordum en azından
-Ben biraz hava almak istemiştim
-Tek başına bilmediğin bir şehirde ? dedi gözlerini büyülterek ben cevap vermeyince
-Gel bizim mekana gidelim Ali de oraya gelir derken ne kadar ısrar etsemde beni dinlemeyip neredeyse bedenimi sürüklercesine arabaya bindirdi . Benimkide can hem ben o kolu kullanıyorum bunu kimseye neden anlatamıyorum ki ?
Arabaya biner binmez radyoya elim gitti gittiği hızla da geri çektim . Bana bakıp gülünseyerek
-Kafana göre takıl küçük hanım
Bende direk bi kanal açıp müziği son ses yaptım . Hem konuşmamızada gerek kalmadı böylece . Arabanın camına kafamı dayayıp etrafı izledim.
O çok sevdiğim İstanbulu . Bacaklarımın üstünde olan telefonun titremesiyle ufak bi kalp krizinden sonra ekranı açmak aklıma geldi
Mekanda bekliyorum seni gelince neden kaçtığını anlatırsın artık .. Ali
Kaçtığımı mı ? Evet kaçtığını salak çocuğu orda bırakıp gittiğini . Muhtemelen sinirlendirdim . Fazlasıyla hemde . Bana iyilik yapanları elimin tersiyle kenara itiyordum sürekli . Sadece üzmek istemiyorum kırmak istemiyorum çünkü çevremdekilerin hayatlarını mahvediyordum kendiminkine yaptığım gibi
-Geldik...
Alininkinden hallice bir pahalılıkta olan bu arabadan (!) inip mekana doğru yürürken ben Arkını takip ediyordum . Bir dakika az önce ben mekan mı demiştim ? Ağzını topla kızım iyice kabadayı oldun sende . Alinin o hayran olduğum ela gözlerini görmemle olduğum yere çakılmam bir oldu
Arkın'ın omzuna elini vurarak gülümsedi . Kulağına bir şeyler fısıldayarak o zoraki gülümsemesini bana da gösterdi . Çene kasları seyirirken en masum bakışımı takınarak gözlerine bakmaya başladım . LÜTFEN İŞE YARA LÜTFEN !
-Bana şöyle bakmayı kes Zeynep kedilere köpeklere taş çıkarırsın bu bakışla ama yemezler diyerek kolumdan sürüklemeye başladı . Sonunda tamamen boş olan bir çıkmaz sokağa girdiğimizde Ali etrafımda dolaşıyordu .
-Derdin ne senin ? Ben sana nasıl davranmam gerektiğine karar veremiyorum Zeynep . Seni kolundan tutup sürüklemem mi gerek yoksa kibar mı olmalıyım ? Her istediğinde bırakıp ben gidiyorum diyemezsin bir şey söyle artık çünkü ben daha fazla düşünemiyorum
Vaov uzun sert bir konuşma Aliden ..
-Ali özür dilerim dedim başımı öne eğerek
-Benimle konuşurken suratıma bak !
Gözlerimi yavaşça yukarı kaldırdığımda seğiren çene kasları , beyazlaşmış dudaklarıyla ne kadar sinirlendiğini fark ettim .
-Özür dilerim ben ..
-Özür dilemeyi kes artık yapma . Özür dilemeden önce düşünerek hareket et büyü biraz
-Ben mi büyüyeyim ? Karşımda sinirlerine bile hakim olamayan sensin ! Kendini tutma beni de döv istiyorsan çok meraklısın çünkü dimi
Bileğimi sıkmasıyla hissettiğim acıyla gözlerimi kapattım .
-Ali canımı acıtıyorsun
-Ali bırak
bırakmasıyla birkaç adım geriledim .
Kolunu boynumun yanından duvara dayayıp çıkmama izin vermiyecek şekilde kulaklarıma doğru eğildi . Sağ elinin baş parmağı yanağımda dolaşırken o sıcak nefesini boynumda hissettim . İçimi titreren o tonla konuşmaya başladı
-Sana değer veriyorum .Senin o mükemmel saçlarını , gökyüzünü kıskandıran gözlerini , yanaklarında utanınca oluşan kızarıklığı , gülümsemeni , sinirlenmeni , pespembe dudaklarını , her zaman ciğerlerimi dolduran şeker gibi kokan parfümünü seviyorum .
dudaklarını dudaklarımda hissettiğimde içimde kopan fırtınalar rüzgarlar yağmurlar durmuş yerini alev alev yanan bir ateşe bırakmışlardı . Beni sertçe öperken kendimi ona aitmiş gibi hissediyordum . Hep onun olacakmış gibi . Yamağımdaki elini boynuma dolarken bende ellerimi saçlarına geçirmiştim . Dudaklarımı ondan ayırıp
Seni seviyorum seni seviyorum Ali Güven seni seviyorum kesik çıkan sesimle . Dolan gözyaşlarımı serbest bıraktığımda beni kolları arasına aldı . Kahve sigara ve traş losyonu kısaca güven koktuğunu hissediyordum . Her zerremde .. Kokusu bana karışmıştı ben olmuştu . İçimdeydi artık
![](https://img.wattpad.com/cover/15387343-288-k954015.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eskidendi her şey
Teen FictionŞiirlerin içinden çıkıp gelen kadınlar vardır. Öpse şiir, saçını dağıtsa mısra, gülse kıta olur.