24

349 8 0
                                    

Her türlü sakarlık aptallık insanları üzme kırma terk etme ben deniz tarafından yapılır itina ile teslim edilir .

Ben acaba neye güvenerek hiç bilmediğim İstanbula gelmiş üstünede yine hiç bilmediğim bir sokağa çıkmıştım .

-Zeynep ?

kafamı çevirmemle Ali'nin beni götürdüğü yerdeki siyah takım elbiseli adamı görmem bir oldu .

Onu hala  siyah takım elbiseli adam diye nitelendirmemin sebebi adını unuttuğum içindi .

Benim duraksadığımı  görünce o da benim yerime devam ettirdi .

-Arkın

-Unutmuşum ben  dedim biraz mahçup görünmeye çalışarak hadi ama ! aklım Alideyken hiç bi halt yapamıyorum ki ben

-Problem değil . Senin ne işin var burda hem adı Ali olcak itde ortalıkta yok ?

Ali hakkında böyle söylemesi hoşuma gitmiyordu ama onların arasındaki abi kardeş ilişkisi  - yada patron - herhalde bunu gerektiriyordu . Öyle umuyordum en azından

-Ben biraz hava almak istemiştim

-Tek başına bilmediğin bir  şehirde ? dedi gözlerini büyülterek ben cevap vermeyince

-Gel bizim mekana gidelim Ali de oraya gelir derken ne kadar ısrar etsemde beni dinlemeyip neredeyse bedenimi sürüklercesine arabaya bindirdi . Benimkide can hem ben  o kolu kullanıyorum bunu kimseye neden anlatamıyorum ki ?

Arabaya biner binmez radyoya elim gitti gittiği hızla da geri çektim . Bana bakıp gülünseyerek

-Kafana göre takıl küçük hanım

Bende direk bi kanal açıp müziği son ses yaptım . Hem konuşmamızada gerek kalmadı böylece . Arabanın camına kafamı dayayıp etrafı izledim.

O çok sevdiğim İstanbulu . Bacaklarımın üstünde olan telefonun titremesiyle ufak bi kalp krizinden sonra ekranı açmak aklıma geldi

Mekanda bekliyorum seni gelince neden kaçtığını anlatırsın artık  .. Ali

Kaçtığımı mı ? Evet kaçtığını salak çocuğu orda bırakıp gittiğini . Muhtemelen  sinirlendirdim . Fazlasıyla hemde . Bana iyilik yapanları elimin tersiyle kenara itiyordum sürekli . Sadece üzmek istemiyorum kırmak istemiyorum çünkü çevremdekilerin hayatlarını mahvediyordum kendiminkine yaptığım gibi

-Geldik...

Alininkinden hallice bir pahalılıkta olan bu arabadan (!) inip mekana doğru yürürken ben Arkını takip ediyordum . Bir dakika az önce ben mekan mı demiştim ? Ağzını topla kızım iyice kabadayı oldun sende  . Alinin o hayran olduğum ela gözlerini görmemle olduğum yere çakılmam bir oldu

Arkın'ın omzuna elini vurarak gülümsedi . Kulağına bir şeyler fısıldayarak o zoraki gülümsemesini bana da gösterdi . Çene kasları seyirirken en masum bakışımı takınarak gözlerine bakmaya başladım . LÜTFEN İŞE YARA LÜTFEN !

-Bana şöyle bakmayı kes Zeynep kedilere köpeklere taş çıkarırsın bu bakışla ama yemezler diyerek kolumdan sürüklemeye başladı . Sonunda tamamen boş olan bir çıkmaz sokağa girdiğimizde Ali etrafımda dolaşıyordu .

-Derdin ne senin ? Ben sana nasıl davranmam gerektiğine karar veremiyorum Zeynep . Seni kolundan tutup sürüklemem mi gerek yoksa kibar mı olmalıyım ? Her istediğinde bırakıp ben gidiyorum diyemezsin bir şey söyle artık çünkü ben daha fazla düşünemiyorum

Vaov uzun sert bir konuşma Aliden ..

-Ali özür dilerim dedim başımı öne eğerek

-Benimle konuşurken suratıma bak !

Gözlerimi yavaşça yukarı kaldırdığımda seğiren çene kasları ,  beyazlaşmış dudaklarıyla ne kadar sinirlendiğini fark ettim .

-Özür dilerim ben ..

-Özür dilemeyi kes artık yapma . Özür dilemeden önce  düşünerek hareket et büyü biraz

-Ben mi büyüyeyim ? Karşımda sinirlerine bile hakim olamayan sensin ! Kendini tutma beni de döv istiyorsan çok meraklısın çünkü dimi

Bileğimi sıkmasıyla hissettiğim acıyla gözlerimi kapattım .

-Ali canımı acıtıyorsun

-Ali bırak

  bırakmasıyla birkaç adım geriledim .

Kolunu boynumun yanından duvara dayayıp çıkmama izin vermiyecek şekilde kulaklarıma doğru eğildi . Sağ elinin baş parmağı yanağımda dolaşırken o sıcak nefesini boynumda hissettim . İçimi titreren o tonla konuşmaya başladı

-Sana değer veriyorum .Senin o mükemmel saçlarını , gökyüzünü kıskandıran gözlerini , yanaklarında utanınca oluşan kızarıklığı  , gülümsemeni , sinirlenmeni , pespembe dudaklarını  , her zaman ciğerlerimi dolduran şeker gibi kokan parfümünü seviyorum .

dudaklarını dudaklarımda hissettiğimde içimde kopan fırtınalar rüzgarlar yağmurlar durmuş yerini alev alev yanan bir ateşe bırakmışlardı . Beni sertçe öperken kendimi ona aitmiş gibi hissediyordum . Hep onun olacakmış gibi . Yamağımdaki elini boynuma dolarken bende ellerimi saçlarına geçirmiştim . Dudaklarımı ondan ayırıp

Seni seviyorum seni seviyorum Ali Güven seni seviyorum kesik çıkan sesimle . Dolan gözyaşlarımı serbest bıraktığımda beni kolları arasına aldı . Kahve sigara ve traş losyonu kısaca güven koktuğunu hissediyordum . Her zerremde .. Kokusu bana karışmıştı ben olmuştu . İçimdeydi artık

Eskidendi her şeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin