1.1

756 46 4
                                    

Eve yine Taehyung'la gelmiştim. "Teşekkürler, Taehyung."

"Artık korkmuyorsun, değil mi?" diye sordu motorsikleti göstererek.

Korkmuyordum, alışmıştım artık ama yine de dikkatli olmalıydı.

"Çok hızlı gitmediğin sürece korkmam." kafamı biraz sağa eğip, "Aslında eğlenceli." dedim.

"O zaman, bugünden itibaren her gün gelip seni alabilir miyim?" Şaşkın bir ifadeye bürünmüştüm lakin bu jimin gelene kadar sürmüştü.

"Yakaladım! siz ikiniz flört mü ediyorsunuz?" dedi sinsi sinsi gülerek. Bu çocuk niye her yere böyle giriyordu? Ağzımı açmıştım tam konuşacakken,

"Eğer onunla flörtleşmek istesem, bana yardım eder misin?" diye sordu Taehyung.

"Kesinlikle, abi." Bunların ikisi ne ara bu kadar samimi olmuştu böyle?

"Bu konuyu bir ara konuşalım kardeşim." Benim yanımda, benimle ilgili?

"Hayır, hayır, hayır. İkiniz hangi ara bu kadar yakınlaştınız? Bu sabah sen onu çağırmadın değil mi Jimin?"

"Şeyy.." dedi Jimin ve biraz duraksadı, evet anlamıştım başka kim olabilirdi ki? "Bizimkisi ilk görüşte aşk."

"İçeri gir velet!" diye bağırdım Jimin'e. Elimle Taehyung'u gösterip "Sende eve git!" demiştim.

"Tamam, gidiyorum."

O gittikten sonra Jimini kolundan tutup sürükledim. "Sen ne yapıyorsun? Biz ne güzel konuşuyorduk. Neden pat diye dalıyorsun?" kolunu cimcikledim.

"Ah, istemeden oldu. Sadece sana yardım etmek istemiştim." dedi Jimin. "Jungkook'un daha önce bu civarlarda dolandığını gördüm. Ama şimdi nerede bilmiyorum. Bu aralar erkekler peşinden koşuyor. Hatta iki erkeği beraber idare edebilirsin." Saçını çektim.

"Çok zırvalıyorsun." birlikte içeriye girdik. Banyoda elimi yüzümü yıkadıkdan sonra odama çıktım. Ağzım 'o' şeklini alırken bağırmaya başladım. Jungkook odama girmişti, ve ben gömleğimin düğmelerini açıyordum hatta ilk üçünü açmıştım. "Senin burada ne işin var!" dedikten hemen sonra komidinimde duraran küçük bibloları atmaya başladım. "Çık dışarı!"

"Şş sakin ol! Sesini alçalt yoksa baban duyacak." diye söylendi. Bir o kadar da umursamazdı.

"Duysun da gebertsin seni şuracıkta! Defol manyak!" dedim onu göstererek.

"O zaman sorun yok. Birkaç defa da odana girdiğimi söyleyebilirim." deyip yatağıma yattı. Bu ne rahatlıktı? "Böylece ikimizide gebertir." sinirden çıldırıyordum.

"Jungkook!" deyip yastıkta ona vurmaya başladım. "Çık odamdan!" yine bağırmıştım.

"Biraz daha yüksek sesle bağır böylece herkes duysun." dedi gözlerini devirip.

"Abla, iyi misin?" Dışarıdan Jimin'in sesi gelmişti.

Onu saklayacak yer ararken elim ayağım birbirine dolaşmıştı, yatağa yatıp yorganı alıp yüzüne kapattım ve yanına doğru uzandım. Bence belli olmuyordu. Esner gibi yaparken elimi ağzıma götürdüm. O sırada Jimin,

"Ne yapıyorsun?" diye sordu. 'Ciddi misin?' diye sormam gerekti ama şuan da hiçte müsait değildim. Eli bacağıma değdiğinde gözlerimi sonuna kadar açtım. Dışardan bakıldığında, Jeff the killer gibi göründüğüme yemin edebilirdim. Elimi başımın üzerine koydum.

"Uyuyorum, başım çok ağrıyor. Çık odadan."

"Uykun mu geldi. Saat daha 17.00." Şuan yatakta bir erkekle olmam canımı aşırı sıkarken bir de Jimin'e laf yetiştirmek beni aşırı zorluyordu.

"Evet. Hadi çık odadan uyuyacağım."

"Sıcak değil mi?" Şuan hiç rahat bir konumda değildim. Ama Jeff the killer'a benziyorsam da şuan, Jimin'i öldürebilirdim değil mi? Sabır dileyip bastırarak tekrar konuştum,

"Hiçte sıcak değil." Aniden yorganı üstümden çekmesiyle korku vücudumu ele geçirdi.

"Ne yapıyorsunuz?" diye sordu.

"Şş sesini alçalt babam duyacak." evet bunu daha demin 'duysunda seni gebertsin' diyen ben söylüyordum.

"Odanda ne işi var?" Ona döndüm.

"Evet odamda ne işi var?"

"Sana bir şey sormak istemiştim." merak etmiştim, bu kadar önemli olan 'şeyi'.

"Sadece 1 soru tama-" cümlemi bitirmeden,

"Taehyung hakkında ne hissediyorsun?" diye sordu.

"Bu seni neden ilgilendiriyor?" diye cevap verdim.

"Ondan hoşlanıyor musun?" diye sordu eğer beni dinleseydi '1 soru' dediğimi duyabilirdi.

"Bu başka bir soru, defol!" defolması gerekiyordu acilen babam her an gelebilirdi.

"Ama ilk sorumu cevaplandırmadın. Yani ondan hoşlanıyorsun?" hoşlanıyor muyum?

"Bilmiyorum." Araya Jimin girdi.

"Kimin kimden hoşlandığını bilmiyorum. Ama ikiniz birbirinizden hoşlanıyorsunuz, değil mi? Hatta aynı yorganın altında." Bu çocuk niye her şeye muhalefet oluyordu ki sanki!?

"Orada dur işte! Sen ve pis düşüncelerin, aptal!" diye bağırdım.

"Bab-" bağırarak gidiyordu ki gömleğinden tuttuğum gibi geri çektim. Bazen bazı yerlerde kardeşleri sinirlendirmemek gerekir değil mi?

"O aptal sorunu sormak için mi buraya geldin?" Ne bekliyordum ki?

"Başka bir şey yapmak için geldin değil mi?" dedi jimin.

"Jimin!" diye bağırdım ona. Yine Jungkook'a dönüp, "Geldiğin şekilde geri dön!" deyip ittirdim yataktan.

"Sorumu cevaplamadın?"

"Değilim, çık!"

ugly duckling don't | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin