ugly duckling don't | jungkook

0.3

Ağzımda maske, gözümde gözlük ile Jungkook denilen çocuğun yanına gidiyordum ki onun arkadaşları -köle demek daha uygundu- önümü kapadılar.

"Nerde o? Jungkook." diye bağırdım.

"Nereye gidiyorsun?" diye sordu beni içeri almayan veletlerden birisi. Sanki çok önemli birisiymiş gibi ona ulaşmak için 10 kişiyi aşmanız gerekiyordu. Ünlüler bile bu kadar korunmuyordu.

"Kaybolun veletler!" zorla girmeye çalıştım.

"Ae Ra?"

Kolumu bıraktıkların hızla onun karşısına geçip yüzüne çok sert bir tokat yapıştırdım. Elim sızlamıştı.

"Abimizin yüzüne tokat atmaya nasıl cesaret edersin?" yandaki veletler iki kolumdan tuttular. Kendimi suçlu gibi hissetmiyordum, gayette hak etmişti.

"Bırakın beni!"

Bu sefer o sordu, "Neden tokat attın?"

"Bana yaptığının karşılığında bu hiçbir şey." dedim aniden gelen sinir ve özgüvenle.

"Bana tokat atmak istiyorsun, öyle mi? Yap." yavaş yavaş önüme geliyordu. "Neden hiçbir şey yapmıyorsun? İstediğin kadar tokatla." diye bağırdı.

Kollarımı velet topluluğundan kurtarıp hemen oradan uzaklaştım. Sonuçta istediğim şeyi yapmıştım, boşuna muhattap olmak istemiyordum. Peşimden geliyordu.

"Hey, dur!" Ayak sesleri yaklaşıyordu, çok yaklaşmıştı.

"Dur dedim!" bileğimden sertçe tuttu. Nefesimi tuttum.

"Bırak beni!"

Herkes bize bakıyordu. Birazdan gözümden alevler çıkartacaktım.

"Bana vurmak istediğini söylememiş miydin?" Onu dinlememiş gibi yaptım.

"Bırak, acıtıyorsun."

"Gitmene izin vermiyorum. Önce söyle bakalım, neden yüzünü gizliyorsun?"

"Bu seni ilgilendirmez!" diye bağırdım.

"Eğer söylemezsen bırakmam."

"Yüzümün sorunları var!" Sabrımı taşırıyordu.

"Ne sorunu? Hiç aynaya baktın mı?"

"Bakmadım." Kaşlarımı çattım. Şuan ki durum onu hiç ilgilendirmiyordu.

"O zaman bakmayı dene." maskeme el atacağı sırada yere düştü. Taehyung'u gördüm.

"İyi misin Ae Ra?"