1.0

850 55 1
                                    

Dayanamadım J0VAUV9S0UD

Sana kaç kere hızlı gitmemen gerektiğini söylemem gerek?" beni dinlemiyordu bir de. "Neden beni dinlemiyorsun?"

"Dır dır dır. Dırdırı bırak." kaskı çıkarıp ona verdim. "Ama eğlenceliydi değil mi?" yanımıza Gyu Na geldi bu sefer.

"Ae Ra, Taehyung. Neden birlikte geldiniz?"

"Onu evinden aldım."

"Gerçekten mi yoksa siz çıkıyor musunuz?" Taehyung bir kaç komik hareket yaparak 'çıkıyor gibi miyiz?' surat ifadesini takındı ama ben izin vermedim, omzuna vurdum.

"Hayır, çıkmıyoruz! Sana kim dedi bunu? Biz sadece arkadaşız." Taehyung Gyu Na'nın kulağına eğilip,

"Bizimki tek gecelik ilişki." diye fısıldadı, benim duyabileceğim kadar bir sesle.

"Deli misin?" deyip vurmaya başladım.

"Ah, ceketim yumruk geçirmez değil. Yeni bir tane almalıyım. Hadi sınıfa girelim." dedi ve kaskını aldı.

"Benim kaskımıda al." dedim ona dik dik bakarak.

"Orada bırak." dedi ve gitti. Gyu Na ile tek kalmıştık.

"Bence o senden hoşlanıyor." tabii ki hayır.

"Hayır öyle bir şey yok."

"O zaman neden birlikte geldiniz?"

"Çünkü beni almak için onca yol geldi."

"Ondan hoşlanıyor musun?" Ne!? tabii ki de hayır. Yanaklarım birden ısınmaya başladı.

"Hayır hoşlanmıyorum." dedim gülerken.

"Gerçekten mi o zaman neden utandın?"

"Utanmadım." dedim gülüşlerimle birlikte.

"Emin misin?"

"Evet."

-

"Dinleyin gençler! Tüm 11. sınıfları kapsayan bir kamp gezimiz var. Açık hava aktiviteleri yapabilecek ve yeni arkadaşlar edinebileceksiniz. Önümüzdeki hafta sonu birlikte bu geziye gideceğiz. 2 gün 1 gece olacak. Elimdeki zarfları size vereceğim. Onları ailenizde verip imzalatmanız gerekiyor. Tamam mı?" dedikten sonra, zarfları dağıtlamaya başladı hoca.

"Teşekkür ederim."

Gyu Na "Bu harika. Sen ve Taehyung için bu harika bir atmosfer olabilir." dedi ve dudağını büzüp bana yaklaştı.

"Hey! Deli misin? Taehyung burada."

"Duysun da ne yapacağına karar versin." kafasına taş düştü galiba, başka açıklaması olamaz.

"Manyak!" dedim Taehyung'da uyuyordu zaten. Arkadan bir ses duydum ama Taehyung uyuyordu o olamazdı.

"Kestiriyor o. Bizi duymuyor bile. Utanma." dedi aslında şüphelenmiştim çünkü arkaya bakıp gülüyordu. Deli değilse bir şey vardı.

"Hayır, utanmıyorum." dedim ve önüme döndüm.

"Kampta elini bile tutabilir." Bu kız beni kızartmayamı çalışıyordu?

"Hey!" diye bağırdım.

"Bundan adım gibi eminim." ondan öyle hoşlanmıyordum, bilemiyorum ona karşı hislerimi, duygularımı.

"Neden gözlerime bakamıyorsun?" diye sordu yine. Yan tarafımda bir hareketlilik oluşunca yanıma baktım Taehyung yine uyuyordu.

Derin bir sohbet edip baya bir çok gülmüştük ve hala gülüyordum. Bunu fırsat bilerek "Mutlusun, değil mi?" diye sordu. Umursamadım.

-

"Gyu Na, patavatsız şey." diye söyleniyordum okulun arka bahçesinde, kimse de yoktu zaten. Neden bilmiyordum ama bana kancayı takmıştı. Hemen yanımdaki sıralı banklardan birine oturdum. Ve yemeğimin tadını çıkartacaktım ki,

"Hey bunu ye." diye ses geldi biraz uzağımdan. "Ye şunu. Neden yemiyorsun? Buraya gel." dedi ve ardından da yine "Neden beni dinlemiyorsun?" diye söylendi biraz yürüdüğümde onu görmüştüm. Jungkook'u. Bir köpeğe yemek vermeye çalışıyordu ve bu kabaca bir yemek yedirme tarzıydı.

"Köpekle bile kavga ediyorsun." dedim ona bakarak.

"Köfte veriyorum ama yemiyor."

"Tok olduğu için belki yemek istemiyordur. Neden hemen kaba kuvvete başvuruyorsun?" diye sordum.

"Yaşlı bir cadı gibisin." Konumuzla ne alakası vardı?

"Bak, Jungkook." dedim çok bilmiş gibi. Aslında biliyordum çünkü eve tıkılı olduğum zaman köpeğim bile olmuştu. "Eğer köpek seni kale almıyorsa ona kaba kuvvet uygulamamalısın. Duygularını kullanamıyorsun, biliyor musun?" dedim ama beni umursamıyor gibiydi. Köpek zaten çok masum görünüyordu ve tatlıydı. Beyaz kısa tüyleri vardı. Köpeğin yanına geçtim. "Buraya gel oğlum. Buraya gel. Biraz ister misin?" dedim ve elimdeki sandiviçi gösterdim. Ona baktığımda bana bakıyordu. Gülümsedim. "Aslında kötü biri değilsin. Neden öyleymişsin gibi davranıyorsun?" diye sordum.

"Benimle ilgileniyor musun?" dedi alayla.

"Hayır, ilgilenmiyorum."

"Eğer bilmek istiyorsan, gel ve benimle otobüs yolculuğu yap. Sana her şeyi anlatacağım."

"Aptal!" dedim ve oradan uzaklaştım.

Selam!










Bay bay!

ugly duckling don't | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin