Mutfağa gittiğimde dolabı açtım kola çikolata cips alıp tepsiye koydum. Bir anda karşımda Batuyu görmemle korkudan ölücektim. Tepsi hızlı bir şekilde yere düştü.
" B-batu yüzün ?"
......
Batu yu birden karşımda görünce çok korktum. Yüzü kan içindeydi.
"Batu yüzüne ne oldu?" Diye sordum. Ve refleks olarak elim yüzüne gitti birden elimi ittirdi. Ne oluyordu ?
"Bana dokunma!" Anlamamış gibi yaptım. "Ne demek istiyorsun yardım etmeye çalışıyorum" sesim biraz yüksek çıkmıştı. Birden kükredi "O ŞEREFSİZE DOKUNDUKTAN SONRA BANA DOKUNMAYA NASIL CÜRRET EDERSİN!" birden gözümden yaş geldi. " anlamıyorum neden böyle yapıyorsun Batu?" Dedim bir yandanda gözümden yaş geliyordu.
"Saf ayağın yatma Elif Akan. Lan ben seni seviyorum. Kaç defa söyledim. Sen bana hala cevap vermiyorsun. NedenElif ?Neden? Hoşunamı gidiyor benimle oynamak. Aaa doğru sen beni sevmiyorsun. Sen beni değil o Emir denen herifi seviyorsun hepsini gördüm Elif. O çocuğa değişik bakıyorsun. Ama unutma benimde sabrım bir yere kadar. FAZLA PEŞİNDEN KOŞMAM FAZLA SEVGİ AŞKI USANDIRIR !!!" Diyerek evden çıktı. Ne oluyordu. Ben onu sevmediğimi söylemedim diyemi böyle yapıyordu. Birden ağlamaya başladım. Yanıma İpek koşarak geldi. "Eliff! Kanka ne oldu ? İyimisin ? Elif ses ver güzelim. " dizlerimi kendime doğru çektim. Ve hüngür hüngür ağlamaya başladım. .............. (yarım saat sonra)
Ağlamam biraz olsun dinmişti. Bu kadar canını yaktığımı bilmiyordum. Ben ona ne yaptımda böyle olduk neden her defasında değişti dediğim adam değişmiyor. Neden her eefasında beni mutlu eden adam şimdi bana bağırıp ağlatıyor neden?
Şimdi ise İpek in kucağında kafamı koymuş olanları düşünüyorum
"İpek bana ne oluyor? Neden kendimi suçlu hissediyorum?" Diyerek ona sarıldım. Gece boyunca uzun uzun konuştuk........
Sabah okula gitmek için kalktım. Güneşin tırmalayan ışıkları gözümün içine doluyordu. Ağlamkta gözlerim şişmişti. Kalkıp yüzüme su çarptım . Acıncak haldeydim. Artık toparlanmam gerek. İlk defa bir erkek için bu kadar dağıtıyordum kendimi.
Sanırım seviyordum onu. Ama emin de değilim.....Toparlanıp formalarımı giydim. Yüzüme fondaten sürmem gerekiyordu. Ağlamaktan yüzüm şişmişti ve fondatenle yüzümü kapadım. Beyaz ayakkabılarımı giyip aşa indim ve evden çıktım. Kulaklıklarımı en sevdiğim şarkı dolduruyordu bu bana huzur veriyordu. Sessiz bir şekilde yürümeye başladım.
Okulun bahçesine girdiğimde Batu ile göz göze gelmiştim. Kafamı hemen çevirip sınıfa doğru yürüdüm.
Sınıfa girdiğimde iki tane boş sıra olduğunu gördüm biri Batu nun biride başka birinindi. Batunun yanına ne kadar oturmak istesemde dün dediklerinden sonra asla yanına gitmezdim. Geçip boş sıraya oturdum. Kapıdan Batu ve çetesi girdi. Kafamı sıraya koyup son ses şarkı dinlemeye başladım. Omzumda bir kol hissettim. Adını bilmediğim bir çocuktu. Kulaklıklarımı çıkarmadan ne var bakışı attım. Kulaklıklarımı çekip. "Selam, ben Murat" dedi. Bende "ne vardı Murat" dedim. "Sırama geçebilir miyim?" Diye sordu. Aaa doğru. "Ayyy özür dilerim. " Diye kalktım. "Sorun yok oturabilirsin." Demişti. Bende teşekkür edip geri oturdum.
Zil çalmıştı ilk ders bitmişti. İpek ve Emir daha gelmemişti gerçekten canım sıkılmıştı. Murat yanıma gelip " Dışarı çıkalım mı?" Dedi. Bende tamam anlamında kafamı salladım. Canım sıkılmıştı zaten. Üstüme ceketimi alıp yanına gittim. Bahçeye indik. Bir banka gidip oturduk. Kolunu omzuma atmıştı. Hiç birşey demeden uzaklaştım. Anlamış olacak ki kolunu çekti. Muhabbet etmeye başladık. Gerçekten çok komik bir çocuktu. Muhabbet ederken birden saçıma dokundu. Ben anlamadan ona bakıyordum. Birden biri gelip beni çekti.
Emir?
"Çek lan elini!" Diye kükredi. Birden arkadan bir ses geldi. " SİZ BENİM OLANA NASIL DOKUNURSUNUZ LAN !" diye Emir'e bir yumruk attı. Ne demişti o 'benim olan'. O kimki ben onunun. "Sen ne dediğinin farkındamısın Batu?" Diyerek emirin önüne geçtim.
"Evet farkındayım benim olana Kimse dokunamaz!.....
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın İzleri
أدب المراهقينSen karanlıktan korkan bir insanı, karanlığa sığınır yaptın.