"Eğer bunun bir bölüm olduğunu düşünüyorsanız,üzülerek yanıldığınızı söylemek isterim.Ben,Randy Rehabilitasyon Merkezi'nde çalışan Doktor Benson.
Hastalarımdan biri olan Pearl Holden'ın,ölümünden sonra odasındaki tüm eşyaları toplanırken bu bilgisayarı ve içinde yazılanları bulmuş ve size bir açıklama yapmak zorunda hissetmiş bulunmaktayım.
Pearl Holden,hastanemize iki yıl önce gelmiş bir şizofreni hastasıydı.Yirmi yedi yaşında bir sınıf öğretmeniydi.Çocukluğunu ve gençliğini,yalnız asosyal bir kız olarak geçirdiğini biliyorduk.Geçmişi hakkında size anlatarak uydurduğu bu hikaye,tamamen gerçek dışı olup,sadece Pearl'ün hayallerini yansıtmaktadır.
Luther diye biri asla var olmadı.En azından Pearl'ün hayatında.
Ailesinden geriye kalan tek kişi olan annesi,Pearl'ün okuluyla ilgili bize birkaç bilgi vermişti.Larissa,Pearl'ün gençken okuduğu lisedeki popüler bir kızdı.Bir sevgilisi vardı ama Pearl onun ne adını,ne sevdiği şeyleri ne de hayatını biliyordu.
Pearl'ün hiç kardeşi yoktu.Kendisi gibi şizofren olan ve ona bu genetik rahatsızlığın geçmesini sağlayan babası,eve daima sarhoş gelen bir alkolikti.Pearl yirmi yaşındayken babasını kaybetmişti.Bu nedenle zaten negatif olan davranışları daha da kötüleşmeye başlamıştı.
Üniversite yılları boyunca,tıpkı ilkokul ve lisede de olduğu gibi somurtkan,sessiz ve yalnızdı.
Pearl,lise ve ilkokul yıllarını istediği gibi yaşayamadığı için,muhtemelen kendisini mutlu,neşeli ve pozitif bir kız olarak anlatmak istemişti.Bu nedenle yazdıklarını okuduğumda görüyorum ki,yaşamak istediği hayatı size aktarmış ve ne yazık ki bunu inandırıcı bir dille yapmış.
Karakterlere baktığımda,hep hastanedeki diğer insanların isimlerini görüyorum.
Mesela Lily Foster.Lily,yirmi yaşında,alkol ve uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle hastanemize yatırılan gençlerden biri.
George,on üç yaşındaki travma sonrası stres bozukluğu yaşayan bir hastamız.
Charlie,yemekhanede çalışan aşçılardan biri.
Clara, anoreksia nevroza hastası,on sekiz yaşında bir genç kız.
Daniel,burada gönüllü olarak çalışan psikoloji öğrencilerinden biri.Arada sırada basketbol oynadığı için Pearl onu da hayal dünyasına dahil etmiş olmalı.
Robin,Sath,Mike,Bay ve Bayan Holden ise,Pearl'ün asla sahip olamadığı ve olmak istediği ailesi.
Ve sanırım Maggie de,geçen yıl burada çalışan ve sert tavırları yüzünden kovulan temizlikçi kadınlardan biri.
Luther ise,Pearl'ün tamamen hayali dostu.Tamamen.Ne kadar hayali olsa da,Pearl Luther'ı diğer herkesten öyle çok sahiplenmiş ki,odasında bulduğumuz tüm günlüklerde,onun adı geçiyor.
Ve sizinle paylaşmak zorundayım ki,ölmeden önce yazdığı son satırlar şunlarla dolu;
Gidiyorum yıldızlara.Kimse inanmasa da,Luther'ın beni görmek istediği yere.
Hepinizden özür diliyorum,Lily,George,Clara,Daniel,Robin,Mike,Sath,anne,baba...
Ama gitmeliyim.Gitmeliyim ki,yıldız tozu kaçsın gönlüme.Sonsuzluğuma kavuşup orada huzur bulayım.
Hepiniz,esen kalın.
Ve sen.
Gökyüzüne karış ve yıldızlara git takım yıldızı.Sen ait olduğun yere git ki,ben de her gece gelip sana derdimi anlatayım.
Sevgiler,tımarhaneden Pearl."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Tımarhaneden Yazıyorum..." #Wattys2018
ChickLit"Sanırım bu benim doğumumdan ölümüme kadar yaşadıklarım arasından,size anlatabileceğim en iyi beş yılım.Lise hayatında yaşadığım şeylerden rehabilitasyonda ve Newark'ta edindiğim tüm tecrübeler,kazalar,yalanlar,hisler,hüzünler ve kahkahalara kadar o...