KELEBEK

39 8 0
                                    

Çok geçmeden elimizdeki makaronları bitirdik.
Ben çok mutlu olmuştum. Mahir amca'nın beni daha doğrusu ikimizi böyle mutlu etmesi çok hoşuma gidiyordu. 
Akşam olmuştu. Haliyle hepimiz acıkmıştık. Hemen mutfağa gittim. Bu akşamki yemekleri ben yapacaktım. Her akşam bu sıra değişirdi. Bugün ben,yarın mahir amca,ondan sonraki günde kelebek.. Bu hep böyle devam ederdi. Mutfakta yemekleri hazırlamaya başladım. Ama ne pişireceğimi bilmiyordum. Bu konuda pek becerikliydim aslında. Ama sadece ne yapmam gerektiğinden emin değildim. Eski evimde yemekleri ben yaptığım için alışkındım. Yaşım küçük olabilir. Ama elimden her iş gelirdi. Evin bütün işlerini ben yapardım. Temizlik,bulaşık ve yemek... Hepsi benden. Evde tek kız ben olduğum için haliyle bütün işleri benim yapmam gerkiyordu.
Mutfakta dolaşmaya başladım. Ne yapsam diye düşünüp durdum. O sırada gözüme birşey takıldı. Mutfak dolabı'nın içinde bir defter vardı. O defterin orada ne işi vardı ki? Merakla mutfak dolabı'nın yanına gittim. Defter çok eski,ve çok yıpranmış bir şekilde içinde duruyordu. İçini açtığımda içinde birsürü yemek tarifi vardı. Çok şaşırdım.
Anlaşılan mahir amca'nın bir yemek geçmişi vardı. İçindeki tariflere baktığımda çok güzel yemek tarifleri buldum. Tam da denk gelmişti. İçindeki tariflerden yemekler yapabilirdim. Çok fazla güzel şeyler yapamazdım ama en azından karnımızı doyurabilirdik. Hemen malzemeleri alıp yapmaya başladım....
Bir an önce yemekleri yaptım ve sofrayı hazırladım. Ama bu sefer yemkeleri bahçedeki çardağa hazırladım. Hava o gün çok güzeldi. Bende güzel bir akşam olur diye düşündüm.
Bir an önce sofraya oturduk ve yemeye başladık.
Yemek yerken aklıma geldi. Belki hep beraber pikniğe gidebilirdik diye düşündüm. Hemen mahir amca' ya söyledim.
Mahir amca pikniğe gidebilir miyiz?
Ben evde çok sıkılıyorum. Sen zaten hep dükkandasın ,kelebek desen o da hep odasında...
Bir tek ben kalıyorum evde. Çok canım sıkılıyor. Dedim.
Mahir amca; "tabiiki olur ateşböceği bende zaten böyle birşey düşünüyordum. Hem kelebek'te burada hep beraber güzel bir piknik fena olmaz "dedi.
Çok sevinmiştim sanki ilk defa özgür olacaktım. Aslına bir çocuk için,özgür olamamak..düşünülür birşey değil. Özelliklede ailesi tarafından hiç  sevilmemiş bir çocuk için.
Eski evimde hiç dışarı çıkmıyordum
Daha doğrusu çıkamıyordum. Hep evdeydim. Yani kısacası ilk defa özgür oluyordum..
..
Sabah olmuştu. Yine herzman ki gibi kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Mahir amca ve kelebek çoktan kalkmıştı anlaşılan. Aşağı indiğimde çoktan kahvaltıyı hazırlamışlardı bile.
Biraz birşeyler atıştırdıktan sonra hızlı bir şekilde odama çıktım,üstümde pijamalarım olduğu için değiştirmeye gittim. Üstümü değiştirir değiştirmez tekrar aşağı indim. Hemen mutfağa koştum. Piknikte yiyebileceğimiz ufak tefek atıştırmalıklar hazırladım. Yanında da içmek için portakal suyu sıktım. Tam üç tane sandviç hazırladım. Üçümüzde portakal suyu ve sandviçi çok severdik. Nedenini bilmediğim bir bağ vardı üçümüzün arasında...
Çok geçmeden kelebek bahçeden bağırmaya başladı. HADİ AMA KÜÇÜK KIZ! ÇOK TEMBELSİN AĞAÇ OLDUK BURDA. Diye bağırmaya başladı. Bana küçük kız diye hitab ettiği zaman çok sinirleniyordum. Aslında kötü bir çocuk değildi,ama iyide sayılmazdı.
Hemen sepeti hazırlar hazırlamaz kapıyı kapatıp çıktım. Artık herşey hazırdı,pikniğe gidebilirdik.
Hemen arabaya binip yola koyulduk. Bu benim ilk pikniğe gidişimdi. O yüzden çok heyecanlıydım. Piknik yeri çokda uzak değildi. Çok merak ediyordum acaba nasıl biryerdi. Ağaçlar,kuşlar,doğal ortam... Kim bilir orası ne kadar güzeldir. Çok geçmeden hemen piknik yerine geldik. Kendimize oturacak serin biryer bulduk. Hemen hazırladığım atıştırmalıkları çıkarıp bir güzel sofra kurdum. Mahir amca'yla kelebek'te nasip bakkal'dan aldıkları etleri mangalda pişirmeye başladılar.
Mahir amca; ateşböceği,kelebek siz biraz yakacak birşeyler toplayın da bir an önce mangalı yakalım dedi. Bizde hemen yakacak birşeyler toplamaya gittik. Yolda yürürken kelebek konuşmaya başladı.
- ateşböceği senin ailen nerede? Neden onların yanında kalmıyorsun? Dedi. Bende başımdan geçen olayları teker teker anlattım. Anlatırken içimde anlamadığım bir hüzün vardı. Anlatırken boğazıma birşeyler düğümlendi. Sanki anlatacak çok şeyim varmış ama konuşamıyormuşum gibi...
Gözlerim doldu...
Kelebek'inde öyle...
Ben anlatırken kelebek dalıp gitti. Sanki onunda hayat hikayesi varmış gibi. Geçmişe dair hatırlamak istemediği,acısı hâla geçmemiş,unutamamış ve hâla canını yakan birşeyler varmış gibi...

AY BU GECE ÇOK KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin