2. BÖLÜM

31 4 2
                                    

            "GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE"
Her şey olup bitmişti. Bütün olanları öğrenmiştim artık içimde merak duygusu kalmamıştı. Bunca zamandır savaştım ailem ve ailem dediklerim için. Ailemi kaybettim ama ailem dediklerimi kaybedemem. Mahir amcanın her şeyi bilip susması beni ne kadar çok üzse de o bana evini açtı. Dedemin isteğiyle bile olsa beni evlatlık edinmeyi kabul etmeyebilirdi.
"Dedem bana mektup yazıp olan biteni anlatmasaydı belki de hiç bilemeyecektim. Sonsuza kadar bu sırla yaşamak zorunda kalabilirdim. Bu düşünceler çıkmıyor aklımdan. Bir yanım nasıl diyor. Nasıl anlatmaz bana. Ama bir yanımda o olmazsa yapayalnızım. Tam her şeyi öğrendim derken yeni bir savaşa kendi elleriyle itiyor beni. Onun ağzından duymak isterdim yaşananları. Beni mecbur kaldığı için mi evlatlık edindi yoksa gerçekten sevdiği için mi?
Mahir amca beni sevmeseydi eğer bırakır mıydı? Evlatlıktan reddeder miydi?
Bir yandan da kelebek, o benim tek arkadaşım hatta kardeşim. Onunla kaderlerimizin bir olması bir yandan sevindiriyor beni. Yoksa onun gibi bir kardeşe hayatım boyunca rastlayabilir miydim bilmiyorum.."
Büyüdüm şimdi artık tam 18 yaşındayım. Bu yaşımın bana getirdiği sorumlulukları farkında olmama rağmen hayata daha yeni yeni adımlar atıyorum. Çok zor bir çocukluk geçirmiş olmam şimdiki hayatımda kendi içimde aşabilmesi güç sorunlar bıraktı. Hayata karşı çok tecrübesizim ve korkuyorum. Okulum,arkadaşlarım büyüyünce mesleğim. Bunları nasıl halledebilirim gerçekten bilmiyorum. İçlerinden beni en çok zorlayacak olan ise meslek seçimi. Kendimi henüz daha tanıyamıyorum. Neleri seviyorum nelere ilgim var ya da herhangi bir alan hakkında yeteneğim var mı? Bunları tam olarak kestiremiyorum. Çünkü anne babası hayatta olan çocuklar ilk okul çağına  geldiklerinden itibaren ailesi ve öğretmenleri tarafından gözlemlenirler. Kalem tutmayı,makasla bir şeyleri kesmeyi ilk olarak ailesinden ve anaokulunda öğrenirler. Ben ise sadece babama gelen mektupları okumak ve cevap vermek için çat pat babamdan öğrendim. İlkokulu okumadım çünkü. Keşke sadece bununla kalsaydım kalem tutmayı bile babam için öğrendim. Düşünüyorum kendi kendime en azından babamdan bir şey öğrendim. Bu da benim için bir umuttu. Sanırım ben hiç büyüyemedim..
Liseyi daha yeni bitirdim ve önünde nasip olursa üniversite sınavı var. 4 sene beraber okuduk kelebekle o zaman kolaydı her şey benim için. Şimdi ise yollarımız ayrılacaktı. Buna hazır değildim. Evet daha küçükken zorluklara büyüdüm ama bu seferki çok başkaydı. O yaşayamadığım çocukluğuma içimde hep hasret kaldım.  18 yaşındaydım ama ruhum hâlâ o geçmişin gölgesinde yaşayan bir çocuktu...

AY BU GECE ÇOK KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin