YENİ ARKADAŞ

50 8 0
                                    

Akşam olmuştu. O olaydan sonra mahir amca'yla hiç konuşmadık. Ama ben hâla merak ediyordum. En fazla ne olabilirdi ki?.. Tüm bu olanlara gerçekten inanamıyordum. Olanları anlamakta zorluk çekiyordum. Kafamdaki sorular beni rahat bırakmıyordu. Mahir amca'da ortalıkta gözükmüyordu anlaşılan yine kendi yerine çekilmişti. Evin arka bahçesinde küçük bir çardak vardı. Orası mahir amca'nın oturduğu ve severek vakit geçirdiği biryerdi. Yine oraya oturmuş çay'ını eline almış öylece oturuyordu.Sanki ona çok fazla tepki göstermişim gibi hissettim. Sonuçta o bana evini açmıştı beni yanına almıştı. Ufacık bir soru yüzünden birbirimizi kırmıştık. Dayanamadım. Odamdan battaniyemi alıp mahir amca'nın yanına gittim. Üstünü örttüm,ve yanına oturdum. Mahir amca ufacık bir soru yüzünden senin kalbini kırdıysam özür dilerim dedim. Tamam istemezsen o evin konusunu açmam hatta yanından bile geçmem.
Mahir amca; ateşböceği bende senin kalbini kırdım. Özür dilerim dedi ve sarılıp barıştık.
..
Mahir amca'yla kısa sürede birbirimize çok bağlanmıştık. Artık tek ailem'di o benim. Beraber çok güzel şeyler yapıyorduk. Onunla vakit geçirmeyi çok seviyordum. E tabii mahir amca'da benle vakit geçirmeyi seviyordu. Hatta bende kitap okumayı çok sevdiğim için odama bana özel küçük bir raf yapmıştı. Orada birsürü kitaplarım vardı. Mahir amca her gece bana kitap seçip okurdu. Öyle uykuya dalardım ben başka türlüsü mümkün değildi. Mahir amca'da severdi kitapları. Onunda kendine ait büyük bir kütüphanesi vardı.
Ev iki katlı'ydı. İki kişi için biraz büyüktü ama içinde birsürü eşya vardı. Bu evi kendsi yapmıştı.Mahir amca çok usta bir marangoz'du. Ve mesleğini severek yapıyordu. Hatta ben biraz büyüdüğünde beni yanına çırak olarak almayı bile düşünüyordu. Bende onun yanında çalışmayı çok istiyordum. Dükkan hemen bizim alt sokağımızdaydı. Her sabah 00:09'da kalkar dükkanına giderdi. Bende evde tek kalırdım. Bazen kahvaltıyı tek başıma hazırlıyordum. Eski evimde hemen hemen her gün kahvaltıyı ben hazırladığım için alışkındım. Ama evde çok sıkılıyordum. Tek başımaydım. Sadece bana arkadaş olarak mahir amca vardı. Ara sıra benle oyun aynardı tabii ama, aynı yaşta olmadığımız için oyunlarımızda pek fazla uymuyordu. Mahir amca dükkan'a gittiğinde yalnız kalıyordum, bana bir arkadaş lazımdı. Aslında bir arkadaşım vardı. Bizim karşı komşu melahat teyze'nin oğlu halil. Ne yazık ki çocuk benden korkup kaçıyordu. Nedenini anlamıyordum. Geçenlerde oyun oynarken halil bizim bahçe'deki tavukları korkutup kaçırmıştı. Mahir amca'da tavuklarını çok sevdiyordu. Bende çok sinirlenmiştim. Halil'in en sevdiği oyuncak arabası'nı bozmuştum.
O günden beri benle bir daha konuşmuyordu. Hatta annesi melahat teyze vardı. O da beni hiç sevmezdi. Hep zarar verirdim onların evine. Onların da tavukları vardı. Mahir amca gibi onlar da seviyordu tavuklarını. Bende,halil'in bizim tavuklara yaptığı gibi,yapıyordum onların tavuklarına. Hatta bahçesine izinsiz girer erik ağaçlarından erikleri koparıp yerdim. Çok yaramaz bir çocuktum ben bunun farkındaydım ama kendime engel olamıyordum. Ayrıca melahat  teyzenin'de eriklerine bayılıyordum çok lezzetliydi. Ama mahir amca'dan bununla ilgili bir çok kez azar işitmiştim. Ama yinede kendime engel olamıyordum...
..
Sabah olmuştu. Sabah kalktığımda odamdaydım. Anlaşılan mahir amca'yla çardakta uyuyakalmıştık ve beni buraya getirmişti.
Mahir amca'yla barıştığımıza sevinmiştim. Ama hâla o ev hakkındaki merakım ve düşüncelerim kaybolmamıştı,hatta tam aksine daha da merak etmiştim. Ama o konuyu mahir amca'ya unutturana kadar kafamdaki soru işaretlerinin biraz beklemesi gerekiyordu...
Herzaman ki gibi yine elimi yüzümü yıkamaya gittim. Alt kattan sesler geliyordu. Bize misafir gelmiştir diye düşündüm ama mahir amca'nın pek misafiri olmazdı. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra alt kata indim. Üstümde pijamalarım vardı. Salonda kimse yoktu. Mutfağa baktım orada da kimse yoktu. Bahçeye mahir amca'nın çardağına gittim. Orada bir çocuk vardı. Ve çardakta oturuyordu. Yanına gittim.
HEY! ÇOCUK SEN KİMSİN! Dedim.
Cevap vermedi. Sinirlendim. Sen kim oluyorsunda bana cevap vermiyorsun diye kızdım içimden. Çocuk galiba benim yaşlarımdaydı. Yanına oturup, Aslında seninle arkadaş olabiliriz ha! Ne dersin. Hem ben burada yaşıyorum seninle oyunlar oynarız. Benim mahir amcam var sanada bakar dedim. Çocuk yine cevap vermedi. Karşımda sırıtıp duruyordu. Benimle konuşmayan birisiyle ben neden arkadaş olayım ki?...
Biraz sonra mahir amca geldi. Yanımıza oturdu. Şaşırdım. O çocuğu görmüştü ama hiç tepki vermemişti. Sanki onu tanıyor gibiydi. Tam mahir amca diyecektim ki sözümü kesti. Ateşböceği! Sizi tanışrırmayı unuttum dedi. Bu kelebek. Ne! Dedim birden sesimi yükselterek. Çok komik bir ismi vardı. Kelebek diye isim mi olur?
Aslında ismi ali ama biz ona kelebek diyoruz dedi. Aslında senin ismin bahar ama ben sana ateşböceği diyorum dedi. Mahir amca'nın söylediklerini dinleyince mantıklı geldi. Doğru söylüyordu. Mahir amca'ya hak vermiştim. Ama kelebek'i pek sevmemiştim. Benle konuşmuyordu. Mahir amca'nın yanına yaklaştım, kulağına eğilerek üzgün bir sesle; bu çocuğun bir sorunu mu var? Mahir amca diye sordum. Benimle konuşmuyor. Ona sorular sordum cevap vermedi dedim. Mahir amca güldü. Neden güldüğünü anlamadım. Şaşkın bir ifadeyle mahir amca'nın yüzüne baktım. Ne oldu mahir amca neden gülüyorsun? Komik birşey mi söyledim? Diye sorularımı ard arda sordum.
Ateşböceği kelebek benim yeğenim. Çok uzaklardan buralara geldi. Artık bizimle kalacak. Ve bizim dükkan da çırak olarak çalışacak. Dedi.
Ben bu kelebek denen çocuğu hiç sevmedim.  Bizim eve gelip, hemde mahir amca'nın yanında çırak olarak çalışacakmışmış bak sen bizim kelebek'e. Ama mahir amca bana söz vermişti. Ben biraz büyüdüğüm zaman onun yanında çalışacaktım. Bu çocuk resmen benim yerime gelmişti,üstüne birde mahir amca'nın yeğeniymiş...
Aslında bunun iyi bir yanı da vardı. Ben bu evde tek olduğum için canım sıkılıyordu. İyi olmuştu bu kelebek, bana iyi bir arkadaş belki dost ya da kardeş olabilirdi. Birlikte çok güzel yaramazlıklar yapabilirdik. Her zaman ki gibi Melahat teyzenin erik ağaçlarından o güzel eriklerini alabilirdik...

AY BU GECE ÇOK KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin