O Zaman Son Kez
Sevişme 🍷Elimin altındaki ıslakları baş parmağımla okşayarak kaybolmalarını sağladım. Dudaklarım dudaklarının üstündeydi ama bana karşılık vermiyordu.
Onu öpüyorken bile hala kendini kötü hissediyor olması içimde oluşan kırgınlıkları onarıyor gibiydi.
Dudaklarımı aralayarak elimi yüzünden çektim ve kollarımı boynuna doladım. Üst dudağı dudaklarım arasında ıslanırken hala karşılık vermemesiyle geri çekilmek zorunda kalmıştım.
Sanırım öpüşmemiz değil de konuşmamız gerekiyordu.
Gözlerimi açtığımda onun gözlerinin zaten açık olduğunu gördüm. O kadar şaşırmış bakıyordu ki bu surat ifadesini asla unutmayacaktım.
"Bana öyle bakma. Her şeyi biliyordum zaten." Burukça gülümsediğimde derin bir nefes aldı. Gözleri benim bakışlarımdan kaçarak kapandı, canının yandığına emindim.
"Ne zamandan beri?"
Güçsüz çıkan sesine karşılık olabildiğince normal konuşmaya çalıştım. Sanırım ona bu kadar ceza yeterliydi.
"Sen dövüldükten sonra. Ertesi gün yani."
Kafasını aşağı yukarı salladı ve "Bir şey olduğunu anlamıştım." diyerek mırıldandı.
Uzun bir süre bakışlarımı sadece onun bedeninde gezdirdim. Kafası hala dizlerine dönük olduğu için buna mecbur kalmıştım.
"Biliyor musun?" Kafasını kaldırıp bana baktı ve kurumuş olan dudaklarının ıslanmasını sağladı. "Seninle birlikte olduğum günden beri kimseyle yatmamıştım. Bir şeyler izin vermiyordu. Sadece sana dokunmam gerekiyormuş gibiydi. Ben-" yutkunarak konuşmasını bitiremediğinde duyduklarımı idrak etmeye çalıyordum.
Onun hayatına girdiğimden beri benden başkası olmamış mıydı yani?
"Ben, aşkına ihanet etmişim gibi hissediyorum. Bu canımı acıtıyor."
Karşımda giderek küçülüyordu. Kafasını o kadar çok aşağıya eğmişti ki beli ağrıyacak diye korkuyordum. Ona olan hislerimin artmasına sebep oluyordu.
Elimi çenesinin altına yerleştirerek yüzüme bakmasını sağladım. İçten bir şekilde gülümsediğimde elimi çenesinin altından çekmişti.
"Yapma. Bana böyle gülümseme. Ben bunu hak-"
Cümlesini tamamlamadan dudaklarına tekrar yöneldim ve dudaklarını dudaklarımın arasına aldım. Bu sefer kolları belime dolanmış ve öpüşüme hızlı denecek bir şekilde karşılık vermişti.
Kollarımı boynuna sararak alt dudağını dişlerim arasına aldım ve hafifçe baskı uyguladım. Boğazından derin bir inleme çıkarken benden ayrılmış, nefesi yüzüme doğru hızlı hızlı çarparken montunu çıkarmıştı.
Belime yerleşen elleriyle az önce soğuktan ıslanmış olan saçlarının arasına elimi daldırdım ve beklemeden dudaklarımı tekrar dudaklarıyla buluşturdum. Soğuk olan dudakları, dudaklarımın hareketiyle ısınıyordu ve bu beni inanılmaz derecede tahrik ediyordu.
Öpüşmede tecrübeli olduğum için daha çok ben yönetiyor gibiydim. Ya da o benim yönetmeme izin veriyordu.
Dudaklarımızın hareketiyle çıkan sesler odayı doldururken aralanan dudaklarının arasında dilimin varlığını hissetsin istemiştim. Ve yaptığımı anlar anlamaz inleyerek beni duvara iteklemişti.
Elleri belimden kalçalarıma inerek sıktığında bacaklarımın titrediğine şahit olmuştum, bu kadar çabuk mu moda girecektim yani? Dudaklarımızı ayırmak istemiyordum ama ellerinin elbisemin üstünden bana dokunması çok etkileyiciydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Closer | MYG ✓
FanfictionHayran Kurgu #1 Dokunmak. Her şey böyle başlar bazen. Karşındakinin bedenini görmek, onun tenini hissetmek, keşfetmek... Sonra aniden bir şey olur. Karanlık tarafının aydınlandığını hisseder insan. Artık bir bedene dokunmak yetmez, onun ruhuna da...