Zile bastıktan sonra Baekhyun'un uyuşukluğuna sabrımın olmadığınu fark edip cebimdeki anahtarla hızla açtım kapıyı. Ayakkabılarımı nereye olduğunu bilmediğim bir yere fırlatırken mutfağa doğru ilerlemeye başladım. "Baekhyun! Çok fena sıçtım ağzına, gel buraya."
"Ne?" Benim gibi bağırırken şaşkınca yüzüme bakıyordu.
Ellerimi hadi der gibi sallarken "Açıkla beyefendi, açıkla." dediğimde hala aynı şekilde bakıyordu.
"Delirdin mi?" Bu şaşkınlık nidası değil gayet bir soru gibi çıkmıştı ağzından.
"Delirdim! Delirdim, sayende hem de ne biçim delirdim!"
"Neyi açıklayacağım Chanyeol söylesene. Ay manyadı bu iyice." Göz devirip uğraştığı yemeklere dönerken bana bakmadan konuştu. "Git elini yıka, yemek yaptım o kadar." Göz gezdirdiğimde en sevdiğim yemekleri yapmış olduğunu görmüştüm. "Bakma da git yıka, soğuyacaklar. Bak döverim seni."
"İyi madem, sonra bağırmaya devam ederim." dedikten sonra banyoya gitmeye başlamışken aniden geri dönüp bağırdım. "Sen bugünki buluşmanı açıklayacaksın bu arada. Ben gelene kadar hazırlan." Sonra koşarak banyoya gittim. Yani o kadar sevdiğim yemeklerden yapmış adamı sorguya çekeceğim diye de sürprizinden yararlanmamak olmazdı ki.
Mutfağa döndüğümde masaya oturmuş mumları yakmaya çalışan Baekhyun karşıladı beni. O zaman dikkatli baktım. En sevdiğim yemekleri yapmıştı yapmasına da aynı zamanda sofrayı büyük bir özenle hazırlamıştı. Ortadaki ince vazoda bir tane kocaman papatya dururken iki yanında şık mumlar yanıyordu. Yemekler özenle sunulmuştu ve cidden Baekhyun'a göre bu bayağı büyük bir şeydi. Kendisi yemekleri tabağa bile koymayan, direkt tavayla sunan biriydi, bu bildiğin nirvanaydı onun için.
"Vay be," ağzımdan istemsizce çıkan sözlerle az önceki sinirli halimin aksine hayranlıkla aralanmış gözlerimle sandalyeye oturdum.
"Sen kızıyordun en son bana?"
"Ya dur şimdi ona döneriz." Deli gibi açtım çünkü öğle aramı Baekhyun beye delirmekle geçirmiştim, aynı şekilde sabah da bir şey yememiştim ve sabah içtiğim kahve ve arada ağzıma attığım ufak bisküviyle duruyordum. Yemeklere elimi uzattığımda Baekhyun çatalla elime vurdu.
"Özel bir yemek olacak bu. Derdin neyse halletmeliyiz." Yüzüne baktığımda kaşları çatık bana baktığını gördüm.
"Açıkla o zaman. Söyledim sana."
"Neyi açıklayayım Chanyeol, söyledim ya bugün sana."
"Ya kes şunu! Okudum mesajlarını, kendin istedin buluşmayı ne arkadaşı ne ricası?"
Güzel gözleri irileşti. "Telefonumu mu kurcaladın? Şifre koymuştum!"
"Şifren Chanyeol olduğu için zorlanmamış olabilirim."
"Of ya, çözeceğini tahmin etmeliydim. Baekhyun olmalıydı şifre." Dudaklarını sarkıtmış kendi kendine konuşurken sevimliydi ama bu Chanyeol şu an sinirliydi.
"Açıklama Baekhyun, açıklama. Kafamda beş yüz tane senaryo dönüyor, çatlayacağım artık."
"Ah, tamam." dedikten sonra derin bir nefes aldı. "Chanyeol," bakışlarını gözlerime getirip bir süre baktı. Ardından sakince devam etti. "Ben başkasına aşık oldum. Bu yemeği de sana vedam için hazırladım. Bu son yemeğimiz, bu yüzden özel olsun istedim."
Peçetelikteki peçeteleri kafasına fırlattım. Çünkü kendini fırlatsam kafası acırdı. "Kes zırvalamayı da adam akıllı anlat."
"Of tamam." derken kahkaha atıyordu. Dursana be adam, biliyorsun aşığım o gülüşüne. "Bekle o zaman." dedikten sonra kalkıp çıktı mutfaktan. Döndüğünde elinde zarf vardı. Bana uzattığında açıp baktım. Siyah beyaz üzerinde anlaşılmaz çizgilerin olduğu bir fotoğraf vardı.
"Bu ne?" diye sordum şaşkınca yüzüne bakarken.
"Bebeğimiz."
Dediğiyle ağzıma attığım yemek boğazıma kaçmıştı ve deli gibi öksürmeye başlamıştım. Evet, arada tıkınıyordum da ama bunun konumuzla alakası yok. Gözlerimi iriltip yüzüne baktığımda sırıttığını gördüm. "Hamile misin?!"
"Ne?!" Benim gibi çığlık attıktan sonra benden daha şaşkın bir şekilde baktı yüzüme. "Aptal mısın Chanyeol? Of bir de biyoloji bölümünde okuyor. Ayrıl sen o okuldan ayrıl."
"Ne be birden öyle diyince sen. Bebeğimiz ne demek ya sen hamile değilsen?"
"Erkeğim ben farkında mısın?" dediğinde bakışlarıyla alt taraflarını işaret etmişti. "Fotoğraf evlatlık edineceğimiz bebeğe ait."
Dediği şeyle bir an donup kaldım. O... ciddi miydi? Biz bir bebek mi evlatlık edinecektik? Gözlerim dolarken ağzımı birkaç kez aralasam da konuşamamıştım. Şu an bir insanın yaşayabileceği tüm hisleri aynı anda yaşıyordum.
"Şey, ama bir sıkıntı var." Dudağını ısırıp kafasını eğdi. "Evlatlık edinmek için evli olmamız gerekiyor."
Oturduğum sandalyeden gürültüyle kalkıp Baekhyun'un üzerine atladım. Başlarım yemeğine, tüm gün brokoli yiyecektim ben. Sofradakilerden bahsetmiyorum.
Hellooo! Biliyorum son günlerde inanılmaz şımarık bir şeye dönüştüm fakat nazımı da sizden başka çeken yok. Bu yüzden bana sevgi gösterin birazcık, kıtlıktayım 😭💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ocean [bbh+pcy]
FanficBroccoli kitabının devamıdır. Arada mesajlaşırlar, arada paylaşım yaparlar, arada düz yazı olur... ama hep Chanyeol ve Baekhyun olur. 𝚌𝚘𝚟𝚎𝚛 𝚊𝚛𝚝: 𝚘𝚝𝚝𝚘 𝚍𝚒𝚡 - 𝚙𝚛𝚊𝚐𝚎𝚛𝚜𝚝𝚛𝚊𝚜𝚜𝚎 •𝚓𝚊𝚗𝚞𝚊𝚛𝚢, 𝟸𝟶𝟷𝟾•