O-38 (M)

1.7K 117 128
                                    

Minik bebeğimin doğum günüsü şerefine bölüm atıyorum 💖💖 Aslında bayağı önceden doğum günü özel bölümü yazmıştım ama doğum gününde yayımlayamayacağım o bölümü. Neyse biraz gecikmeli atarım onu da kfemgkdmck

Ayrıca bölüm smut, rahatsız olacaklar okumasın lütfen.

Otel odasından içeri girdiğimiz gibi kendimi sırt üstü yatağa atıp kollarımı iki yana uzatırken gözlerimi kapattım. "Aaah, ölüyorum yorgunluktan." Üzerimde bir ağırlık hissedince araladım gözlerimi. Tam üstümde gözleri parlarken hayranlıkla bana bakan Chanyeol yine kendimi dünyanın en değerli mücevheriymiş gibi hissettirmişti.

Eğilip yanağıma tüy kadar yumuşak bir öpücük kondurdu ve dudakları hafifçe yanağımda gezindi. "Baekhyun," Fısıldayarak konuştuğunda gözlerimi kapattım. "Sen... sen artık..." Fısıltı olarak çıkan sesi titrediğinde sustu. Otele çıkarken birkaç düğmesini açtığım gömleğimin açıkta bıraktığı boynuma eğilip dudaklarını orada gezdirmeye başladı. Arada ufacık öpücükler bırakıyor ve sıkça kokumu içine çekiyordu. Şu an öylece kalmış kendimi ona bırakmaktan başka bir şey yapamıyordum. "Baekhyun sen artık benimsin. Ömür boyu benimsin." Sesi hala titrese de konuşabilmişti.

Kafamı geriye doğru atarak boynumu biraz daha açarken mırıldandım. "Seninim." Gerçekten şu an kafasına vurup saçma sapan bir çok şey söyleyerek onu deli edebilirdim ama bunu yapmam imkansızmış gibi geliyordu. Çok fena etkisi altına girmiştim.

Dudaklarını boynumdan çekip kafasını kaldırdığında gözlerimi açıp onunkilere kenetledim. "Şaka gibi... rüya gibi... Baekhyun bunların olmuş olduğuna inanamıyorum."

Biraz doğrulup omuzlarından tutarak onu kendime çektim ve dudaklarına hafif bir öpücük bıraktım. "Gerçek her şey Chanyeol. Evlendik, resmi olarak birbirimize aidiz." Elimi yüzüne çıkarıp yanağını okşarken devam ettim. "O tanıdığın doğru söylemiş Chanyeol, gerçekten kaderlerimiz ileride birleşecekmiş. Gördün mü, artık ortak bir yaşamımız olacak."

"Korkuyorum," derken gözlerini kapatıp yanağını elime daha çok yasladı. "Bir şey olacak ve bu rüyadan uyanacağım diye çok korkuyorum. Seni kaybedeceğim diye öyle korkuyorum ki..."

Eğilip tekrar öptüm dudaklarından. "Chanyeol, her şey dört dörtlük ilerleyemez, elbette zor zamanlar geçireceğiz ama birlikte atlatacağız. Belki kavga edeceğiz ama geri barışacağız. Kıymam çünkü ben sana, eninde sonunda affederim seni. Gökyüzünde gri bulutlar olduğunda ve bizim ışığımızı gölgelemeye çalıştığında dahi parlayacağız ve bulutlar çekildiğinde biz en parlak zamanlarımızı yaşayacağız. Biz birlikteyken hep parlayacağız. Sakın korkma, tamam mı? Güven bana."

Gözlerini açıp gülümsedi. "Bu dünyada kimseye güvenmediğim kadar güveniyorum sana." Sonra hızla kafasını çevirip koluyla gözlerini silerken kolundan tutup yatağa düşürerek üzerine çıktım. Kızarmış koca gözlerine öpücükler kondurduktan sonra dudaklarımı dudaklarına getirip konuştum. "Bırak ağlamayı da evliliğimizi tescilleyelim... kocacığım."

Kahkaha atıp burnunu çekti. "Bir daha desene."

Dudaklarımı teninden çekmeden kulağına getirip nefesimi üfleyerek fısıldadım. "Ne dememi istersin kocacığım?"

Sinirle inleyip belimden tuttuğu gibi beni tekrar altına aldığında kıkırdadım. "Deli ediyorsun beni." Ben ukalaca sırıtırken iştahla dudaklarımı öpmeye başlamasıyla öpücüğüne karşılık verdim. Ellerim boynunda, saçlarıyla oynarken o da belimi okşuyordu ve dillerimiz üstünlük savaşı içerisindeydi. Chanyeol'u öpmeye asla ama asla doymuyordum, sürekli arzuluyordum bu dudakları. Yavaşça ama tutkuyla, tadını alarak öptüm dudaklarını. İkimizde de gayet fark edilir bir duygu baskınlığı vardı. Chanyeol sevgisini, aşkını her zaman hissettirirdi bana ama bu sefer daha farklıydı. Saatlerce öpebilirdim onu, gerçekten şu an başka bir şey düşünmüyordum. Dudaklarının arasından itelediğim dilimi emerken gömleğimin düğmelerini açmaya başlamıştı. Son düğmeyi de açtığında eli göğsümde ve karnımda gezinmeye başladı. Son kez alt dudağımı emip dudaklarımızı ayırdığında yattığım yerden doğrulup bu sefer ben onun düğmelerine uzandım. Düğmelerini çözdükçe ortaya çıkan boynunda dudaklarımı ve dilimi gezdirirken kısıkça inledi. Köprücük kemiğiyle omzu arasında bir yere dişlerimi geçirerek daha yüksek bir inleme kazandım.

ocean [bbh+pcy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin