Broccoli kitabının devamıdır.
Arada mesajlaşırlar, arada paylaşım yaparlar, arada düz yazı olur... ama hep Chanyeol ve Baekhyun olur.
𝚌𝚘𝚟𝚎𝚛 𝚊𝚛𝚝: 𝚘𝚝𝚝𝚘 𝚍𝚒𝚡 - 𝚙𝚛𝚊𝚐𝚎𝚛𝚜𝚝𝚛𝚊𝚜𝚜𝚎
•𝚓𝚊𝚗𝚞𝚊𝚛𝚢, 𝟸𝟶𝟷𝟾•
Smut sevmeyenler okumasın lütfen thx Azıcıkcık geç oldu kusura bakmayın
Cebimden çıkardığım anahtarla sessizce kapıyı açarken bir yandan da kafamı duvara yasladım. Yorgunluktan ölüyordum ve ayakta durmak aşırı zor geliyordu şu an. Birkaç denemeden sonra nihayet kapıyı açtığımda ceketimi bir yere fırlatırken kapıyı sessizce geri kapattım çünkü saat oldukça geçti bu yüzden Chanyeol çoktan uyumuş olmalıydı. Kendimi direkt koltuklardan birine bıraktım.
Birkaç dakika öylece gözlerim kapalı uzanırken burnumda hissettiğim ıslaklıkla sıçradım. "Git üstünü değiş. Sonra da gel yemek yiyelim. Ölüyorum açlıktan."
Ben şaşkınca Chanyeol'a bakarken o beni zorla koltuktan kaldırmış odamıza doğru itekliyordu. "Sen neden uyanıksın bu saatte?" diye sordum en sonunda. Çoktan uyumuş olması falan gerekmiyor muydu?
"Biraz seninle vakit geçirmek için geçe kalayım dedim. Hem yarın tatil günüm." Odamıza geldiğimizde ben pantolonumu çıkarırken devam etti. "Bir de sen ben uyuduğumda hep yemek yemeden yatıyorsun. Hasta olacaksın."
Elimdeki pijama altını kenara koyup üstümde hala takım elbisem dururken altım çıplak bir şekilde Chanyeol'un yanına gidip boynuna sarıldım. "Ama sen çok yorulmuşsundur şimdi."
Dışarı sarkıttığım dudağımı tutup çekerken konuştu. "Daha fazla yorulmaya razıyım."
Aklım başka yerlere kayarken sırıtarak dudaklarına uzandım. O kadar uzun zaman olmuştu ki birbirimize dokunmayalı... Her gün birlikte yatıyorduk ya da minik öpücükler veriyorduk birbirimize ama durum bundan ibaretti. İkimizin de programı o kadar yoğundu ki kafamızı kaldıracak gücümüz olmuyordu genelde.
Öpücük gittikçe derinleşirken Chanyeol beni tekerlekli sandalyeye itip oturmamı sağladı ve dudaklarımızı ayırdı. Çapkın bir şekilde gülerken dizlerinin üzerine eğilmişti. "Günün yorgunluğunu almamı ister misin?"
Ben daha bir şey demek için ağzımı açtığımda o çoktan boxerımı indirmişti. Tanrım, şimdi heyecandan gidecektim. Sanki ilk kezmiş gibi hissetmiştim birden.
Hafiften sertleşmeye başlamış penisimin etrafında hissettiğim sıcaklıkla ağzımdan koca bir nefes kaçmıştı ve kafamı geriye atmıştım. Chanyeol diliyle oynarken ve kafasını ileri geri hareket ettirirken istemsizce ellerim saçlarının arasına girmişti ve onları çekmiştim. "Cha-chanyeol."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Chanyeol ustalıkla işine devam ederken ben kısık kısık inlemek dışında pek bir şey yapamıyordum. Gerçi inlemelerim kısık mıydı yoksa şu an yıldızların üzerinde olduğum için bana mı kısık geliyordu emin değildim. Artık dayanamayacağımı anladığımda tuttuğum saçlardan canını yakmamaya dikkat ederek çekip Chanyeol'u uzaklaştırdım. Chanyeol kaşlarını çatmış konuşmaya hazırlanırken bu sefer yakasından tutup ayağa kaldırırken tekrar dudaklarına yapıştım. Anında öpüşüme karşılık verirken itmemle Chanyeol yatağa ben de Chanyeol'un üstüne düştüm.