Aynanın karşısında saçlarımı düzeltmeye çalışırken bir saniye yerinde durmayan Sehun dikkatimi fena halde dağıtıyordu. Bakın altı üstü saçını düzeltiyorsun, ne dikkati demeyin. Zaten gerginken bir de etrafta volta atan bir dev gerçekten çekilmiyordu çünkü.
Derin bir nefes alıp arkamı döndüm. "Sehun dur artık yoksa şu camdan aşağı düşerken bulacaksın kendini."
Aniden durup bana döndü. "Bak birkaç saat sonra kocan olacak geri zekalı yüzünden tüm gün hiç sigara içmedim, sinirlerim gergin tamam mı?" Yeniden volta atmaya başlamışken durup tekrar konuştu. "Baek bana sigara bul!"
Kocan olacak kısmı hiç sakinleşmemiş kalbimi tekrar hızlandırırken elime geçen ilk şeyi -o şey taraktı- Sehun'a fırlattım. Kenara çekilerek kurtulmuştu. "Hyunga ne oldu? Sen iyice terbiyesiz bir şey oldun."
"Sinirlerim gergin diyorum ya!"
"Bana bak seninki mi gergin benimki mi test edelim istersen? Evleniyorum lan burda beyefendi sigarasının peşine düşmüş."
Ben kaşlarım çatılı bağırırken Sehun aniden sakinleşmiş ve bana doğru adımlamaya başlamıştı. Doğrusu başta korkmadım desem yalan olur çünkü eski günlerden biliyordum ki Sehun sigarasız kaldırığında gerçekten agresif oluyordu. Fakat saçlarımın arasında hissettiğim el beni Sehun'un göğsüne çektiğinde sakinleşip sarılmasına karşılık verdim. "Hyung sen evleniyorsun."
Beline doladığım ellerimden birini indirip poposuna vurdum. "İşine gelince hyung oluyorum değil mi?"
Kahkaha attıktan sonra yeniden ciddileşti. "Bak sana bir şeyler söylemem lazım." Duraksayıp derin bir nefes alırken sessiz kaldım. "İlk ciddi ilişkimi seninle yaşadım ve ben bir saniye bile bundan pişman olmadım. Hata yapmışım, sana olan sevgim o yönde değilmiş ama bu hatayı seninle yaşadığım için çok mutluyum ben. Öyle ya da böyle paylaştığımız onca güzel anıdan sonra aynı ortamda bulunduğumuzda gerileceğim, adını anmanın bile beni rahatsız edeceği biriyle yaşamak isteyeceğim son şey bile olmazdı. Chanyeol hyung hep sana okyanus diyor ya, o gerçekten haklı. Senin okyanus kadar sonsuz bir kalbin var ve içine hepimizi alabiliyorsun. Sevgimi yanlış yorumlamış olduğum için senin gibi çok sevdiğim birini kaybetsem gerçekten çok üzülür ve pişman olurdum."
Sarılışı sıkılaşırken söyleyecekleri bitene kadar ağzımı açmama kararı aldım çünkü muhtemelen bu konuşmayı yapmayı bir yıldır istiyordu ve anca cesareti olmuştu. "Biliyorum aklında öyle bir düşünce yok ama eğer söylemezsem gerçekten rahat edemeyeceğim. Seni çok seviyorum hyung ve gerçekten bu sevgi romantik yönde değil. Chanyeol ve seni gördüğümde kıskanmayı geç seni mutlu ettiği için ben daha çok mutlu oluyorum. Evleneceğinizi duyduğumda yaşadığım sevinci gerçekten anlatamam. Böylece daha da emin oldum: sen gerçekten çok, çok sevdiğim bir arkadaşımsın."
Bir süre sessiz kaldığında söyleyeceklerinin bittiğini anlayıp geri çekildim ve kafasına bir tane vurdum. "Ne arkadaşı aptal, evlatlık edineceğiz biz seni."
Bıkkın bir kahkahadan sonra tekrar yaklaşıp sabahtan beri düzeltemediğim saçlarımı düzeltmeye başladı. "Birkaç kişi... eski sevgilisinin düğününe gidiyor diyerek... kötü şeyler söylüyor. Bilirsin. Ben sadece söylemek istedim sana. Ben seni eski sevgilim olarak bile görmüyorum ki. Baek ben gerçekten öyle bir hataya düştüğüm için böyle mutlu bir zamanında yanında olm-"
Yanaklarını tutarak sözünü kestim. "Benim minik civcivim, neden o salakları dinliyorsun ki? Sakın aklından bile geçirme, tamam mı?" Kafa salladığında parmak uçlarımda yükselip yanağına ufak bir öpücük kondurdum. "İnsanlar her zaman hiçbir fikirleri olmadıkları konularda konuşmayı çok severler. Kimse senin kalbini bilmiyor, bu yüzden onları ciddiye alma. Eğer seni bir saniye bile üzgün görürsem kafanı pastaya gömerim."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ocean [bbh+pcy]
FanfictionBroccoli kitabının devamıdır. Arada mesajlaşırlar, arada paylaşım yaparlar, arada düz yazı olur... ama hep Chanyeol ve Baekhyun olur. 𝚌𝚘𝚟𝚎𝚛 𝚊𝚛𝚝: 𝚘𝚝𝚝𝚘 𝚍𝚒𝚡 - 𝚙𝚛𝚊𝚐𝚎𝚛𝚜𝚝𝚛𝚊𝚜𝚜𝚎 •𝚓𝚊𝚗𝚞𝚊𝚛𝚢, 𝟸𝟶𝟷𝟾•