Kuzey denizi sahili
Esta kasabası
Genç kız sahilde oturmuş,insan boyunu geçen dalgaları seyrediyordu.
Denizin öfkeden deliye dönmüş bir canavar gibi kabartıp sahile gönderdiği dalgalar insanı başka bir boyuta çeken avuçlar gibi korkunç ama bir o kadar da seyre değer bir manzara oluşturmuştu"Casandra .....!"
"Bak burada ne var ...? "diye seslenlen kardeşine oturduğu yerden kıpırdamadan cevap verdi
"Yine ne buldun küçük maymun...?"
Kardeşinin buz gibi parmaklarının arasında parlayan nesneyi görünce
"B-bbu çok değerli birşeye
benziyor Nessie"diye ayağa kalkan genç kızı,kız kardeşi beklemeden koşturmaya başladı."Hemen anneme göstermeliyiz, eğer bunu beğenirse bize fazladan pastırma ve peynir verir ödül olarak"
"Hadi varmısın eve kadar yarışa..?"
Kardeşinin arkasından ona yetişmek için daha fazla koşmaya çabalayan ablası
" Nessie bekle bir saniye onu bana verebilirmisin tekrar bakayım " diyerek kardeşini durdurdu.Haince gülümseyerek kendisini bekleyen kardeşinin elindekini alır almaz
" Yakala beni " diyerek aniden sahilden eve doğru koşturmaya başladı.
Sahilden eve kadar nefes nefese koşturan iki haylaz,eve yaklaştıklarında süt dökmüş kedi gibi pusarak annelerine seslendiler."Anne "
"Anneeeee...!"
"Nessie birsey buldu, kayalıkların oradan "
" Anne nerdesin ?"diye yaşlı kadına yaklaştı.Genç kadın tükenmiş bir halde elindeki son çamasırıda ipe geçirirken
"Yine aptalca işler peşinde koşmaktan bıkmadınız değilmi?, ben burada gebereyim yorgunluktan ama kimin umrunda?"
"Bugün babanla James amcan gelecek sizi çiftlige götürmek için hazır olsanız çok iyi olur "
"O koca popolarınızı kaldırmazsanız aksam aç kalacağız herkes mutfaga haydi....!" diyerek iki kızınıda dinlemeden kovaladı.."Neyse" dedi Casandra "
"Siniri biraz yatışınca anneme bunu veririz ..." diyerek elindeki yüzüğü ablasına uzattı.Genç kızlar annelerinin korkusuyla sessizce mutfağa ilerlerken,Casandra elinde tuttuğu yüzüğü eski elbisenin içindeki cebe atıverdi gayri ihtiyari ...
"Nessie ...!" diye bağırdı yaşlı kadın arkalarından
"Ablana söyle balık çorbasına fazla un koymasın biliyorsunuz baban sevmiyor "diye uyardı kızlarını"James gelmeden herşey hazır olsun babanı kızdırmak istemiyorum bugünlerde çiftlikteki işleri bir hayli ağırlaştı
Bay Brandon hala matemde ..."Akşam serinliği ve denizin siyahi görüntüsü, verendaya oturmuş dalgın bakışlarla gelenleri görmek için dikkat kesilmiş genç kızın, düşünceli bakışlarıyla bir bedeninide ürpertmişti.
Uzaktan gelen at arabasının sesini işittiginde hemen mutfak kapısına dönüp seslendi...
"Anneee...!"
"Nessie..!"
"Babamlar birazdan burada olur,araba sesini duydum geliyorlar, sofyayı hazırlayalım mı.. ?" diye içeridekileri uyardı
"Nessie çorbayı ocağın üzerine koy ..."
"Isınsın..."
"Yahniyide ısıt haydi ...!"
"Casandra ....!"
"Sofraya fazladan peynir ve şarap koy hadi kızlar biraz hızlı olalım babanlar gelmeden bitsin hazırlık.." diyerek bir oraya bir buraya koşusturan kadını Nessie eliyle durdurarak.
"Tamam anneee...! sakin olurmusun sanki kraliyet heyetine sofra hazırlıyoruz ..."
"Zaten babamda kıtlıktan gelmiyor sonuçta geldiği yer Weldinburg çiftligi ....!"
"Eğer dük cani yada sadist değilse aç bırakarak, cezalandırmıyordur onları.."diyerek annesinin telaşıyla dalga geçiyordu haylaz kız
''Nessie''
"Elini çabuk tut....!" diye elindeki tencere tutacağını küçün kızına doğru fırlattı Lizz
Bu cadıları seviyordu yaşlı kadın Johnes 'la orta yaşlarda evlenmişlerdi bir sene arayla iki kız çocuğu vermişti adama erkek evladı olsun çok istemişti ama olmamıştı tanrı ona bununla yetinmesi gerektiğini hatırlatmıştı
Nessie'nin doğumundan beş yıl sonra yeniden hamile kalmış küçük bir dikkatsizlik karnındaki bebeğin onu terketmesine sebeb olmuştu ....
Lizz kocasının bütün uyarılarına rağmen çiftlikte temizlige girişmiş hanımının lohusalık sonrası dışarı çıkmasını fırsat bilip koca evi baştan sona temizlemişlerdi.
Hanımının atıyla gezintiye çıkıp eve dönmemesinin şaşkınlığı ile merdivenlerden aşagı paldır küldür düşmüştü."Aynı gün" dedi
"Hem bebeğim, hem hanımım terketti bizi " daldığı kötü anılardan arabanın bahçeye girmesiyle uyandı ....
"Bu-bu Johnes 'lar değil umarım kötü birşeyler olmuyordur" diyerek bahçe kapısından içeriye giren arabanın sakinlerini inceliyordu ...
"Ba-Bay Brandon......!"
"Ama siz...! buralarda ne işiniz olabilir ...? "
"Llü -lütfen söyleyin Johnes iyimi ...?"
"Sakin olurmusun Lizzz.. !"
dedi davetsiz gelen konuk"Hepsi iyiler sadece buraya yakın Thones çiftliğinde bir işim vardı kızları ben götüreyim istedim"
"Johnes'en ahırdaki kısrakla işi tahmininden fazla uzadı"
"James 'de oğlanlarla küçük bir av partisi düzenledi...."diye gülümsedi.
Kadın kocasını hasretle beklerken birden karşısında Dük 'ü görmesiyle hayal kırıklıgına ugramıştı.
Hanımını ve bebegini kaybettikten sonra kötü anılarını unutmak için bu kücük kulubeye yerleşmişlerdiDükün Londra 'daki işlerinin yogunluğu nedeniyle de son zamanlarda kocası evinin yolunu unutmuştu...
"Kızlar hazırsa gidelim Lizz ...!"
"Bu defa sende geliyorsun bizimle burada seni tek başına bırakmam ...""Fakat efendim ...." diyerek elbisesinin kumaşını avuçladı,yaşlı kadın sıkıntıyla.
Dük kararlı bariton bir sesle
"İtiraz istemiyorum Lizzz"dedi"Sana çiftlikte herkesin ihtiyacı var en çokta Johnes'in diye sırıttı..."
"Tamam da ,biz Johnes ve James için birşeyler hazırlamıştık, sofraya buyrun bizi ve soframızı onurlandırın efendim ."
Brandon arkasını dönüp arabacıyı süzdükten sonra
" Alex' e de birseyler verirseniz kabul" dedi."Tabiki "
diyerek neseli bir şekilde içeriye girdiler.
Kızlar gelen adamın şaşkınlığı ile adamda gördüğü manzaranın şokuyla hepsi birbirine bakakaldılar....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kitap
FantasyYakışıklı Weldinburg Dükü , Wt.Brandon Weldinburg karısına ikizi kadar benzeyen genç kızı görünce kısa bir şok geçirmişti ...deliler gibi sevdigi karısının yasını tutarken karşısına Casandra çıkmıştı.......uzun bir matemden sonra duygularını yenide...