Weldinburg topraklarına girdiklerinde, Brandon rahat bir nefes almıştı. Bugünlerde ingiltere geceleri fazla tekin sayılmazdı ormanlık ıssız yerlerde aklı olan bu saatlerde dolaşmazdı ,en kötüsü ise yol kesen haydutların tutsaklarını köle olarak ülkeye gelen yabancı gemilere satmalarıydı.
Daha gecen gün toplantıda bir ay içerisinde yirmi insanın kayıp haberi kayıtlara gecmişti ne ölüleri nede dirileri bulunamamıştı zavallı insanların....
Dük karısı kaybolduktan sonra peşini bırakmamış onu ölü yada diri bulmaya yemin etmişti...
Aradan uzun zaman geçmesine rağmen hiç bir ip ucu bulamadığı gibi umudundan da zerre kaybetmemisti ..
Karşısında oturmuş dalgın dalgın arabanın penceresinden dışarıyı izleyen kıza baktı uzun siyah saçları lüleler halinde dalga dalga beline kadar iniyordu , iri bakan koyumavi gözler, bu siyah saçlarla tam bir tezat teskil ediyordu, bu gözler adama baktıkça genç adamın içinden birseyler kopup bütün vücudunu yakıyordu sıkıntıdan avuçlarının içi terlemiş, farkında olmadan sıkıntılı birşekilde sol dizini sallamaya başlamıştı, nice zamandır hiç bu kadar heyecan yaşamamıştı gözlerini karşısında oturan genç kızdan kaçırarak ..."Tanrım bu kıza uzun sure bakmak işkence halini almaya başladı "
"Toy bir delikanlı oldun yaşlı bunak, genç kızın yanında elin ayagına dolasacak kadar heyecanlanıyorsun"
diyerek içinden kendine küfürler ediyordu.
Brandon kendisine hakaret ettiğini itiraf etti içinden hic gözardı edilecek bir adam degildi uzun boylu geniş omuzları bicimli yüzü ve insana kendini kaybettirecek kadar derin bakan gözlere sahipti..Weldinburg' da parmakla gösterilen yakışıklılar arasındaydı, karısının kaybolmasından sonra kaç kadın kendisini tavlamak için türlü oyunlara girmiş fakat basarılı olamamışlardı....
Dük hiç birini çekici bulmamış etkilenmemisti bile , en son Rancheaster dükünün düzenlediği baloda leydi Caren' le karşılaşmış kadının arzu dolu iştahlı bakışlarından etkilenmiş olsada kadınla beraber olmak için bir adım bile atmamıştı, kadının yaşlı kont' la evli olmasınında büyük etkisi olmuştu ama Brandon eğer kadını isteseydi hiçbir engel onu yıldıramazdı.Casandra izlendiğinden habersiz dalgın gözlerle etrafı seyrediyordu..
"Tanrım ne kadar geniş ve verimli topraklar Bay Brandon "diye neseli bir sesle bağıran Nessie'nin sesiyle daldığı düşüncelerden sıyrıldı.
Gercektende Weldinburg toprakları bölgenin en iyi ve en geniş arazileriydi ...dük sulama sistemiyle ilgili sorunu müthis zekası ile çözmüş üretim ve kalitede toprakları bölgenin en iyi tarım alanlarını oluşturuyordu.
Geniş meyve bahçeleriyle sıralı yol boyunca devam eden sohbeti dinledi genç kız, kardeşinin bitip tukenmeyen merakı düşük çenesiyle birleşince tam bir felaket oluyordu...
"Nessie bu kadar soruyu nerden buluyorsun?,neden genc bir kızın merak edecegi türden konularla degilde? Seninle alakası olmayan konuları merak edip bay Brandonu yoruyorsun ?"Annesinin kızkardeşini uyarmasıyla kıkırdadı..
"Nessie memnuniyetsiz bir surat ifadesiyle annesine gözlerini devirerek , zaten beni anlayan hic kimse yok bu ailede bay Brandon "
Dedi sitemli bir ses tonuyla"Ablasına dönerek bakıyorumda azarlanmam cok hoşuna gitti sevgili ablacığım, annemin bizim gibi aykırı kızları olması ne kadarda üzücü değilmi "
Brandon tek kaşını kaldırarak merakla sordu .
"Ablanın ne gibi aykırılıkları var küçük hanım?"
Nessie tam ağzını açacaktı ki,ablasının iri mavi gözlerinin içinde yanan alevle dahada irilesip kendisini tehdit dolu bakışlarla süzdüğünü görünce , yutkundu ve susmayı tercih etti.
"Kendisi anlatsın efendim , ben anlatırsam daha şuracıkta beni boğar öldürür, bu yasta ölmek istemiyorum "diyerek sahte bir gülümsemeyle ablasına baktı.Araba malikanenin önünde durduğunda Liiz hala küçük kızını azarlamakla meşguldü..
Brandon neşeyle gülümseyerek kadınlara baktı..
" Hanımlar çok eğlenceli bir yolculuktu üçünüzede teşekkür ederim"
Nessie' e dönerek..
Küçük hanım sana bir teklifim var dinlenip kendine geldiğinizde konuşalım diyerek göz kırptı, genç kız heyecanla
"Peki efendim en kısa zamanda konuşalım çünkü şimdiden merak içerisindeyim ."
Arabadan cevik bir hareketle indi , kapının önünde durup arabadaki hanımların inmesi için elini uzattı.
"Liizz"
"Efendim siz zahmet etmeyin biz ineriz "diyerek utanganç bir halde arabadan indi yaşlı kadın.
Arkasından Nessie indi.Casandra pencereden hala büyük ihtisamlı yapısıyla malikaneyi izliyordu bahce kapısının hemen iki tarafinda aslan motifleriyle süslü ceşmelerden sular akıyordu bu çeşmelerden akan su küçük kanallarla bahcedeki binbir cesit bitki ve ağaçlara ulasıyordu yol boyunca dikilmiş çesitli renkteki güller hala dallarında capcanlı bir sekilde görenleri selamlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kitap
FantasyYakışıklı Weldinburg Dükü , Wt.Brandon Weldinburg karısına ikizi kadar benzeyen genç kızı görünce kısa bir şok geçirmişti ...deliler gibi sevdigi karısının yasını tutarken karşısına Casandra çıkmıştı.......uzun bir matemden sonra duygularını yenide...