"Ah Cassi !"
"Öldüm ve galiba cennete düştüm.Burası harika, şu manzaraya baksana"
Malikanenin penceresinden hayran hayran bakan kardeşine doğru ilerlerken bir yandanda kardeşinin gürültüsüne ev halkının uyanacağından korkan Casandra kardeşine susması için ikaz ediyordu.
"Nessie delirdin mi ? sabahın erken saatinde , neden böyle hortlak görmüş gibi deli deli bagırıyorsun?"
" Ahh Casi böyle cennet gibi bir yerde hortlağın ne işi olur? manzaraya baksana hayatımda böyle muhteşem bir yer görmedim"
"O zaman sessiz sessiz manzaranın tadını çıkarırsan iyi olur, böyle avaz avaz bağırmana gerek yok ,annem bu halini görürse, ahırda kalmaya alışsan iyi edersin, densiz kardeşim "
diye kardesine tehditler savururken, kız kardeşi ;gözlerini dehşetle açıp
"Casi sen gerçekten çok kötü bir ablasın şuracıkta heyecanımı paylaşırken, sen beni dehşete düşürmeyi başarıyorsun. " diyerek suratını astı.Casandra kardeşinin birden alevlenen korkusunu farkedince hınzırca gülümsedi .
"Seni son kez uyarıyorum genç hanım sessiz olmayı öğreneceksin "
Nessie durumdan hoşnutsuz bir şekilde pencereden geri çekildi." iyi tamam çok bilmiş "
"Hımmm bakayım seni bu denli delirten manzaraya" diyerek
pencereye yaklaştı.sabahın ışıklarıyla pencereden gördüğü manzaraya nefesi kesilmiş bir halde bakakaldı...
" Aman tanrımmm bu muhteşem ötesi bir şey"
Diyerek neşe içinde manzaraya baktı.Malikane geniş açık bir alana yerleşmişti, güneyde Londra tarafında sonsuza uzanıp giden yolu sık bir koruluk takip ediyordu.
Geldikleri yolu neredeyse kuşbakışı görüyorlardı , buradan manzara yağlı boya fırçasıyla bir ressamın muhteşem fırça darbeleriyle resmettigi resme benziyordu.Bu mevsimin son aydınlık günlerinde güneş kendini göstermiş, yeşile ayrı bir muhteşemlik katmıştı.
Yeşilin her rengi bu manzarada mevcuttu ,hemen bahçenin bitiminde; gözlere renk cümbüşüyle, cenneti aratmayan rengarenk güllerin kokusunu içine çekmek için istemsizce pencerenin kanatlarını çekti .
genç kız tutulmuş bir şekilde nefis havayı cigerlerine doldurdu...
Kız kardeşine seslenerek
" Gel başbelası bu kokuyu cigerlerine çekte hücrelerin bayram etsin "dedi
Nessie hemen ablasının yanına yaklaştı, iki kız kardeş hayran hayran manzarayı izlerken, arkadan bir çift gözde kendilerini izliyordu.
Genç adam bu kasvetli malikanede birbirinden güzel iki bayanı pencereden dışarıyı izlerken görmüş bir süre sessizce bu manzarayı izlemişti ,hala izlendiklerinden habersiz, gelen konugu fark etmeyen kızlar birbirleriyle didişip gülüşürken genç adam varlığını belli etmek istercesine hafifce öksürdü..
" öhhöhö "
İşittikleri sesle irkilip korkulu gözlerle kendisine bakan bu insan üstü kadınlara hayran hayran bir süre daha bakakaldı.
kendine geldiğinde dudağında hafifce bir gülümsemeyle kızlara yaklaştı ,kendini tanıttı." Merhaba bayanlar ben Asdeldorf markisi Matthew Renilgrand "
" Galiba bu sabah bir mucize sonucu cennete düştüm" diyerek göz kırptı muzipçe, genç kızların güzelliğine hayran kalmış durumda , dikkatli bakışlarla
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kitap
FantasíaYakışıklı Weldinburg Dükü , Wt.Brandon Weldinburg karısına ikizi kadar benzeyen genç kızı görünce kısa bir şok geçirmişti ...deliler gibi sevdigi karısının yasını tutarken karşısına Casandra çıkmıştı.......uzun bir matemden sonra duygularını yenide...