8.bölüm

4.3K 190 6
                                    

Sanki yeryüzü katre katre ayaklarının altından kaydı,yüzlerce hatta milyonlarca kelebek tutunmuş genç kadınla birlikte gökyüzüne doğru hep birlikte  kanat çırpıyordu....

*****

Genç kadın aniden Siyah inci'nin üzerinden  okyanusun soğuk ve hırçın dalgalarıyla buluştuğu anda soğuğun etkisiyle  iliklerine kadar saran acıyı bütün vücudunda hissetmişti, daha kendini toparlamadan  azgın suların nefesini kesmesiyle ölümle yüzyüze geldiğini anladı

Genç kadın için  zamanın durduğu  o anlarda bütün hayatı bir anda gözlerinin önüne geldi , bu hırçın dalgalarla daha fazla mücadele edemeyeceğini , etsede bir faydası olmayacağını biliyordu . Çırpınışlarını  haykırışlarını mengene gibi sarıp boşuna bir uğraş  haline dönüştüren okyanusun azgın dalgaları içinde hem hayat mücadelesi veriyor hemde geride bıraktığı  delice sevdiği aşık olduğu adam ve bebekleri için gözyaşı döküyordu. Azğın dalğaların bir yaprak gibi fırlatıp içine aldığı anda  hala içinde bitmeyen cılız bir umutla yalvardı
" Tanrım ne olur bir mucize olsun lü- lütfen lütfen "
Bir anda sanki görünmez bir el tarafından  okyanusun dibine doğru  çekildi , bütün vücudu demir bir külçe gibi ağırlaşıp artık genç kadına mücadelesinin sonuna geldiğini hatırlatan bir ihanetle karşı koyuyordu .
" Ölüyorum " dedi çaresizlikle
Nefesini bir katil gibi  kesen; cigerlerine hücum eden suya aldırış etmeden tuttuğu son havayı da  soğuk sulara bıraktı.
Zaman durmuştu genç kadın için ...
Sandra son kez ölümün kollarında soğuk suların dibinden gökyüzünü görebilmek adına umutsuzca baktı.....heryer zifiri bir karanlıktan ibaretti ve sadece hissizleşen vücudunu esir alan buz gibi soğukluğun içinde ölümün sessizliğini hissedip panikle çırpınmaya başladı ... son bir   çırpınışla  mağlup olmanın verdiği  o acı  ana teslimiyetle ....
" Buraya kadarmış " dedi ve sonsuz yok oluşun  kollarına kendini  bıraktı ...

Herkes için  hep bir son vardır...
ama aynı zamanda sonlar hep  bir başlangıçtır....

Genç kadın içini saran bir sıcaklıkla gözlerini kırptı bir kaç kez her yanını saran sızı şeklindeki ağrıyı vücudundan sıyırıp atmak istercesine gerindi doğrulduğunda gözleri gördüğü manzaraya inanamayarak afallayıp büyümüştü saniyelerle yaşadığı şokdan kurtulmak adına kapattığı gözlerini tekrar araladı bu sefer o gözlerde şaşkınlıktan ziyade amansız bir korkuyla karışık merak vardı .
"Burasıda neresi böyle " diye mırıldandı
" Nerdeyim ben ?" 

O arada şaşkınlıkla bulunduğu yeri keşfetmeye çalışan genç kadının gözleri  hemen yanıbaşındaki koltukta uzanmış, kendi sesiyle  uyku sersemliğinden kurtulmaya çalışan yeşil gözlerle buluştu
"Ohh Amanda bebeğim nihayet kendine geldin " dedi yanıbaşındaki esmer tenli  yeşilin en koyusu gözlerin sahibi adam
" Bizi ne kadar çok korkuttuğunu bilemezsin aşkım "

  Kitap Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin