1 .BÖLÜM
BAŞLAMA TARİHİNİ BURAYA
YAZAR MISIN???" İNTİKAM SOĞUK YENİLEN BİR YEMEKTİR!"
İntikam: herşeyini kaybetmiş bir adamın en güçlü silahıydı belkide.Gün gelecek yaşadıklarını yaşatmak için hayata sımsıkı tutunuyordu.Yorulmuştu aslında içindeki nefret,kin ve acı ile yaşamaktan ama yıllar önce verdiği sözü hatırlıyordu herseferinde. Annesi ve babasının mezarı başında gözyaşları eşliğinde verdiği söz:
"Yemin ederim Doğan Hanzade döktüğün kanda boğacağım seni!"*****
Gözyaşlarını silmeye mecali kalmazken son kez baktı odasına.Henüz kurumamışken yeniden süzülen yaşları arasında burukca gülümsedi.Sahi nede güzel günleri geçmişti bu odada.Şimdi son kez bakıyordu.Abisinin hatası yüzünden kurban olarak seçilmiş hayatı elinden alınmıştı, tanımadığı bir adamın eşi olaçaktı."Ezo güzelim geldiler artık aşağı inmemiz gerek."Yanı başında duran ve ağlamaktan çatalaşan sesiyle konuşan ablasına döndü Ezo.Hiçbir şey söylememişti. Gözyaşlarını silerek odadan çıktı. Tanımadığı bir adamın karısı olacak,bir ömür onunla yaşayacaktı . Elbette bunu kabüllenmesi kolay olmayacaktı.
Merdivenleri inerken avluda ki kalabalıkla istemsizce yutkundu.Son bir aydır yaşadıkları geldi aklına. Abisi Ciwan, Hanzade'lerin kızını kaçırmış en olmadık aileyle düşman olmuşlardı bir anda.Güçlü bir aşiretin namusu herşeyden değerliyken abisinin böyle bir hata yapması işleri yokuşa sürmüştü.Kan dökülmesi muhtemelken son anda berdel olmasına karar verilmişti . Kan dökülmemişti ama henüz on dokuz yaşında ki kızın hayatı elinden alınmıştı, Ezo göz göre göre cehennemine gidiyordu. Derin bir nefes alarak adımlarını ona mahcupca bakan babasına çevirdi.
Yılların Bekir ağası son bir ayda fazlasıyla çökmüştü.Her daim dik olan omuzları düşmüş,sert çehresi yumuşamış,dolu gözleriyle kızına bakıyordu.Oğlunun hatası yüzünden gözünden bile sakındığı kızı elinden alınıyordu ve o sadece seyretmekle yetiniyordu.Zira elinden hiçbirşey gelmiyordu.
"Hakkını helal et baba."Sessizliği bozan Ezo'nun kısık sesiydi.Ellerini önünde bağlamış çaresizce kendisine bakan babasına gülümsemişti.Babası onun kahramanı,her daim arkasında duran yıkılmaz dağıydı. Onu bu halde görmek zaten fazlasıyla acı verirken ağlayarak babasını daha da üzemezdi,buna hakkı yoktu!En azından gülümseyerek içinde ki ateşi saklayabilirdi zira bu konaktan ayrıldıktan sonra fazlasıyla gözyaşı dökeçeğinin farkındaydı.
"Özür dilerim kızım özür dilerim.Böyle olsun istemedim el mahkum kabul etmek zorunda kaldım.Affet babanı güzel kızım affet bu kendinden bile aciz babanı!" Çaresizliği sesine vurmuş kelimelerle kendini belli ettirmişti. Ezo,akmak için direnen gözyaşlarını daha fazla tutamamıştı. Akan gözyaşlarını elinin tersiyle sildikten sonra karşısında duran ve kendisini affetmesini dileyen adama çevirdi bakışlarını.
"Dik durmalı benim babam güçlü olmalı, yıkılmamalı, ağlamamalı! Sen gölgesinde dinlendiğim koca çınarım, sırtımı güvenle yaslandığım dağım, kahramanım...Şimdi söyle baba sen güçlü olmassan nasıl dayanırım ben! Yapraklarını dökersen nasıl dinlenirim ben? Güçlü ol baba güçlü ol ki kızın yıkılmasın!" Kızının sözleri Bekir ağayı teselli etmişti.Ezo haklıydı dik durmalı her daim kızının arkasında olduğunu göstermeliydi.Kızını zor bir hayat bekliyordu.Şüphesiz ki Doğan Hanzade bu topraklarda genç yaşına rağmen gaddarlığıyla tanınan bir ağaydı. Kızı fazla narin,Doğan ise haddinden fazla acımasızdı.Kardeşinin kaçması genç ağayı deli etmiş gözünü kan bürümüş onları bulduğu an öldüreceğine yemin etmişti. Lakin işler umduğu gibi gitmemiş aşiretin kararıyla eli konu bağlanmıştı.Bunun bedelini elbette Ezo'ya ödeçekti.Bundan hiçkimsenin kuşkusu dahi yoktu. Zira Doğan Hanzade'ydi o.Öfkenin beden bulmuş haliydi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAMIN GÖLGESİNDE
Romance"Ben bakire değilim...!" Diyerek haykırdı genç kadın. Kocasının an be an değişen yüz ifadesini , şaşkınlık ve öfkeyle irileşen gözlerini umursamadı. Ölüm ile yaşam arasındaki ince çizgideydi ve o tehlikeyi oynamaya devam ediyordu. Doğan hala duyd...