Yeol'ün verdiği bir haftalık izin sürem, planla birlikte gayet iyi gidiyordu. İlk gün Lu ile dediği gibi dans etmiş ve ateşli bir seksin içine düşmüştük. Lu kesinlikle hızlı ve sert olanı seviyordu. Bu kesinlikle çok güzeldi. İnlemeleri kulağıma hoş gelir olmuştu ve puanlarsam Lu kesinlikle sekiz, dokuz arasıydı. Masum yüzünün altında yatan güzel bir Lu vardı. Hoşuma giden türden olan.
"Hey, nasıl gidiyor?" Sehun son zamanlarda oldukça dalgın davranıyordu. Belki biraz şok içinde olmasının sebebi bendim. İki gündür ona dost gibi davranıyordum, sanki bir şey olmamış gibi gülüyordum. Fakat içten içe onu arzuluyordum.
"Lu bugün izinli." Tek cevabı bu oldu.
"Ben seni sordum. Sanki biraz dalgınsın. İyi olduğuna emin misin?' Elimi alnına doğru uzattığımda yavaşca geri çekildi. O an rol yeteneklerimi kullandım.
"Doğru! Ah özür dilerim, tam bir aptalım. Dokunmak yok. Senden uzak duruyorum." Kahkaha attım ve elimi indirdim. Huzursuzlanmış gibi elini kendi alnına koydu.
"İyiyim."
Gülümsedim ve yeni bir şey hatırlamış gibi elimi alnıma vurdum. Genelde bu konularla asla ilgilenmezdim ama sonuçta dostluk(!) bunu gerektirirdi.
"Sehun~ah, belgeler tamamen hallodu. Üzgünüm geç kaldım. Beni affettin değil mi?" Masum masum baktığımda kaşları daha da çatıldı. Kesinlikle plan mutasyon geçiriyordu ve sapma yolundaydı. Sehun bana cevap bile vermiyordu.
"Sorun değil Jongin." Belgelere kısa bir göz gezdirip kenara koydu. Tanrı aşkına her gün geliyordum ama bir ilerleme olarak üzerime bir şey atmıyor ve laf sokmuyordu. Sehun yine Sehun'du. Keçi gibi inatçı ve bir taş kadar sessiz. Onu şu an, şu masanın üzerinde becerebilirdim. Sesini duymak için, inlemelerini duymak için, ismimi ağzından duymak için...
"Biliyor musun Luhan çok mutlu. Son zamanlarda her gün bana seni anlatıyor." Duraksadı, şaşırdım. Atılım yapıp konuşmasından çok Lu ile konuya girmesine şaşırdım.
"Güzel bir çift olduğunuzu söylüyor. Ben... adınıza sevindim. Umarım siz çocuklar birbirinizi severken başkalarını becermezsiniz, öpmezsiniz ya da başka bir şeyler yapmazsınız. Çünkü yapan birini tanıyorum ve tam karşımda oturuyor. Yüzüme bakıyor! Tam bir piç ve delik bağımlısı!" Öfkesini bana vurması hoşuma gitmişti. İçten içe güldüm ama dışarı bunu oturduğum yerden kalkarak gösterdim.
"Bana mı laf çarptın?" Yanıma gelip parmağını bana doğrulttu.
"Sadece sokacak bir delik arıyorsun Kim Jongin, atan bir kalbinin olmadığından şüphe ediyorum."
"Dost olduğumuzu sanıyordum Sehun," hahladı. Tam olarak ağzından alayla bir 'hah' nidası çıkartıp çıkış tarafına yürümeye başladı.
"Bunu neden bu kadar büyüttün ki? Alt tarafı seks Sehun. Alt tarafı ihtiyaçtan olan bir şey." Kapıdan çıktı, bir anda bana döndü ve elini beline koydu.
"Evet ihtiyaç."
"Aynen."
"Haklısın."
"Evet."
Göğsü öfke ile inip kalkıyordu. Ona nazaran oldukça rahattım ve üstüne üstlük gülüyordum. Bu onu daha çok sinir etti. Aramızda birkaç metre mesafe vardı. Dışarıdaydık.
"Bir göt deliğisin!"
"..."
"Duydun mu göt deliği?!"
"..."
Ağzımı açmadan ben de onun gibi elimi belime koydum. Tekrardan hahladı. Bu onu eminim ki sinir ediyordu. Hem de oldukça fazla sinir ediyordu.
