Yumruk

2.4K 186 174
                                    

Gözlerimi açıp derin bir nefes aldım. Uyku sersemi olmanın verdiği etki ile esneyip gözlerimi ovuşturdum. Dün gece ya da ondan önceki geceler otele gelmemiştim. Farklı bir yerdeydim.

"Immh," derin bir iç çekme sesi ile kafamı kaldırıp bacağıma yasalanarak uyuyan oğlana baktım. Kafamı yana çevirip başka bir yüzle karşı karşıya gelince iğrenerek kafasını omzumdan itekledim.

"Yah!" Oğlan bağırıp kafasını tutunca bacağımdaki oğlanı uyandırmaya çalıştım.

"Kalk!" Sertçe onun da kafasını ittiğimde homurdanarak gözlerini açtı. Yataktan kalkıp yerde duran boxerımı giydim.

"Nereye gidiyorsun Jongin shi? Henüz erken." Gözlerimi devirip pantolonumu bacaklarımdan geçirdim ve cebimden çıkarttığım parayı yatağın üzerine attım. İkisi de şaşkınca birbirine bakıyordu.

"Sen uzun olan, deliğin diğerinin ağzı kadar geniş. Ve sen adın ne bilmiyorum ama güzel kokmuyorsun. Parfümünü kesinlikle değişmelisin. Sen de aynı şekilde." Gömleğimi ilikleyip odadan dışarı çıktım ve saçlarımı gelişi güzel karıştırarak ofis için arabama ilerledim.

.
.
.

Arabamı park eder etmez asansöre binmiş beşinci katta inmiştim.

İner inmez mükemmel bir kalabalık ve kargaşa ile karşılaşmış kendimi zor odama atmıştım. Masamda birikmiş dosya ve bellekler vardı. Ceketimi çıkartıp koltuğa attım ve hepsini düzenlemek üzere masama oturdum.

Bilgisayarım açıktı. En azından eğilip fişi takmak zorunda değildim.

"Bay Kim, iş danışmanınız Bay Park bunu size yolladı." Baekhyun odaya bir anda girdiğinde onu durdurup yanıma yaklaşmasını engelledim.

"Kapıyı çaldın mı?"

"Ben acil olduğunu duy-"

"Sana kapıyı çaldın mı dedim. Açıklama yap demedim Byun!" Elimi masaya vurup bağırdığımda geri adım atıp yere bakmaya başladı.

"Çok özür dilerim." Gözlerimi bilgisayara dikip elime aldığım tesadüf bir dosyayı incelemeye başladım.

"Şimdi odamdan çık ve o elindekileri ona ilet. Sonra da bana kahve getir olur mu güzelim? Hm?" Bir şey demeden odamdan çıkmıştı. Yarım ağız bir gülümseme ile işime devam ettim. Bitirmem gereken dosyalar, akşam için bir ev tutmam lazımdı. Yeol ile olan tatsızlık sonrası iki gün boyunva konuşmamıştık. Doğal olarak otel borçlarım onun üzerinde olduğu için ödememiş, benim çıkmam için işlem yapılmasına sebep olmuştu.

"Sen Baekhyun'a mı bağırdın?" Odamın kapısı bir anda duvara değecek kadar sert açıldığında, sinirlerimin alt üst olduğunu fark ettim. Elimdeki kalemi yere fırlattım ve ayağa kalktım.

"Evet bağırdım! Ne yapacaksın?!"

Yeol alayla kahkaha attı ve elindeki dosyaları uzattı. İmkanı yok, o dosyaları almayacaktım.

"Bana bak Jongin. Şu dosyaları al ve işini yap. Kıçını toplamaktan bıktım." Elindeki kağıtları hırçınca kenara itip dağılmasını izlerken kahkaha attım.

"İş danışmanım ne güne kıçını sallıyor ha? Topla şunları ve defol!" Teknik olarak Yeol'ün bana yetki verme hakkı vardı fakat onun dediklerini dinlemeyecektim. Bu saatten sonra kimseyi dinlemeyecektim.

"Bittin sen!" Yeol yumruk yaptığı elini kaldırıp çeneme sertçe geçirdiğinde ne olduğunu anlamadan kendimi yerde buldum. Mükemmel bir acı çenemden boynuma kramp şeklinde yayılırken acıdığı kadar kahkaha attım.

Setepa-i || SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin