İyi okumalar :>
Gerilimin tekrar tekrar ilk zaman ki gibi yaşandığı noktadaydık. İnsanlara ne kadar geniş gelse de bana dar gelen odadaydık. Belki de akılda kalıcı olay yaşamışlığımdan kaynaklıydı.
Ayrıca doktorun da yeni bir lakabı vardı.
Lakabı: Sülük'dü.
Tam olarak Sehun'un yeni çıkmaya başlamış karnına dokunmak için fırsat arayan bir sülük! Kontrol ettiğini sanmıyordum.
"Onun doktor olduğunu biliyorsun Jongin." Doktor işi olduğunu söyleyip kısa bir süre bizi yalnız bıraktığında homrudanmaya başlamıştım. Sehun kafasını öne eğip minik karnına bakmaya çalışırken parmağımla alnının ortasına bastırdım.
"Doktorsa bir sülük olamaz değil Sehun." Sonunda ismini bastırarak söyledim ve kenarda duran koltuğu çekerek yanına doğru oturdum. Kendi kendine karnına bakarak kıkırdarken göğsüne kadar sıyrılmış tişörtü kavrayıp aşağıya çekiştirdim.
"Jongin!"
"Ne? Oh Sehun!?" Yanakların şişirip benim gibi göz devirdiğinde yanaklarını kavrayıp dudağını büzeceği şekilde sıkıştırdım.
"Devirme şu gözlerini," dudakları büzüldüğü için konuşamıyor, kaşlarını çatarak geveliyordu. Kahkaha attım ve sıkıştırdığım yanaklarını serbest bırakıp dudağından öptüm.
"Pekâlâ şimdi sizi kontrol edeyim. Oğlumun ufak bir problemi çıkmış, eşimle konuşuyordum. Ah bu çocuklar." Doktor sanki derdine ortak olmuşuz gibi kahkaha attığında ikimiz birbirimize bakmış, daha sonra şaşkın bakışlarımızı doktora yollamıştık.
Sehun'un tişörtünü açmasına yardım ettim. İlk bunu yaptığı zaman gibi aldığı kutuyu çalkaladı ve sütün karnına jelden biraz sıktı. Bunları yaparken yüzündeki sırıtma bir türlü inmiyordu.
"On iki haftasını doldurmuş ve," doktor biraz ekranı kendine yaklaştırıp ağzını eliyle kapattı. Sehun panikle bana baktığında yutkunup alt dudağımı ısırdım. Lütfen kötü bir şey olmuş olmasın diye içimden geçirirken doktor ekranı bize çevirdi.
"Tahmininiz var mı? Cinsiyetiyle ilgili?" Odada üç erkek durmuş, elinde beyaz bir ultrason cihazı olan doktora ağzımız açık bakıyorduk. Eğer durumdan yararlanacak olursak bir erkek aramıza dördüncü olarak katılmış olabilirdi.
"Sağlıklı mı?" Sehun elimi gerginliğini belli edercesine sıktığında alnına değen saçları yüzünden çektim. Doktor cevabı bekletmeden verdi.
"Evet sağlıklı bir kız," Sehun ağlamaya başladığında elimi bırakıp yüzüne götürmüştü. Tanrı süt ile bana bir kız vermişti. Uzun süre sonra alışma sürecinin zorlukları bir kenara bunu duymak omzumdaki ağırlıkları yok ediyor gibi hissettirmişti. Eğilip Sehun'un elini yüzünden çektim ve sakinleştirici öpücükler vermeye başladım.
"Bir kız Jongin," doktorun uzattığı peçeteyi alıp karnını silerken onun dediklerine ek olarak destek olmaya çalışıyordum. Bir kızımızın olacak olması bütün o yaşadığımız gerilimi atmıştı. Belki de başından beri buna değerdi.
"İki babası var," doktor tekrar bir kağıt parçasını bize uzattığında Sehun'un yorulmasını istemediğim için uzanıp aldım. Bir diyet listesiydi sanırım. Bir sürü yemek vardı ve hepsi ölçülüydü.
"Bay Oh yavaş yavaş kilo alacaksınız. Bu diyet listesi sizin için en uygunu."
Sehun yeminli askee gibi buna uyacağını söyledi. İğrenerek listeye bie kez daha baktım. Teşekkür edip oradan çıktık ve çıkar çıkmaz o listeyi alıp yırttım.
"JONGİN!"
"Bak bakalım listede hiç çikolata var mıydı?"
Sonra çikolata zaafına dayanamayıp beni onaylamıştı. Ne gün ama!
.
.
.
Hamileyken seks yapma durumunu araştırmıştım. Uzun süredir cinsel anlamda ikimiz de ilişkiye girmemiştik. Ondan başkasını arzuladığımdan değil ama tam olarak kendimi, kendim gibi hissetmiyordum. Sanki bir organım eksikmiş de dolduran başka bir şey yokmuş gibi.
Tam olarak onu arzuluyordum. Tam olarak onu!
"Baba olmak Jongin. Kendimi büyük bir iş adamından daha güzel hissettiriyor." Gözlerini yolda gördüğü bebek mağazasının dergisinden ayırmazken kısık sesle söyledi. İç çamaşırıyla uzanmış dikkatle inceleme yapıyordu.
"Geç baba oluyorum." Kendi karnım varmış gibi elimi karnıma koydum ve ona doğru sırıttım. Hemen elini kendi karnına götürmüştü. "Dalga geçme Jongin. Kızımla dalga geçme!"
Ellerimi teslim oluyor gibi yukarı kaldırdım ve yatağa çıkarak dizlerim üzerine çöktüm. "Kızımıza bir şey demedim." Yüzündeki kızgın, kin dolu bakış gitmemişti. Bu bakışları bana yatakta yaptığımız yaramaz işleri hatırlatıyordu. Oh Sehun, bana yatakta yaptıklarımızı hatırlatıyordu!
Kızgın seks!
"Yaklaşık beş hafta oldu Sehun." Elindeki dergiden gözlerini ayırmadı. Kendimi boş bir odada konuşuyor gibi hissetmiştim. Öfkeyle soludum. Eğer o hızlı sinirleniyorsa, ben de hızlı bir cevap bekliyordum.
"Ne? Beş hafta ne olmuş?"
"Hmm, bilmem sanırım bara içmeye gitmeliyim. Anlarsın," gözlerimi zamanında kapatmasaydım elindeki dergi gözüme girebilirdi. Elimi yüzüme geç de olsa siper ettim ama beni ölümüne sinirlendirmişti.
"Şakaydı Sehun! Siktir boktan bir şaka yapmıştım!" Acımaya başlayan alnımı tuttum ve biraz bağırarak inledim. Kollarını göğsünde birleştirmiş bana öldürücü bakışlar atıyordu.
"Şakanın dozu olur Kim Jongin," ofladım ve yanına yaklaşarak ayrık bacaklarının arasına girdim. Öperek kasıklarına kadar ulaştığımda penisim beni uyarırcasına harekete geçmişti. Bacağının iç kısmını dişlerin arasına aldım ve gözlerinin içine bakarak inledim.
Kesinlikle tahrik olmuştu. Boxerının üzerinden belli olan penisine eğildim ve kapalı kumaş parçasının üzerinden öpücükler kondurdum.
"Üzerime çık," dizlerini kollarım arasına aldım ve yüzünün hizzasına gelerek kendimi yana kaydırdım. Ufak bir hamleyle üzerime çıkmıştı. Ensesinden tutup kendime çektim.
"Sanırım yirmi hafta üstte olacaksın." Kahkaha attığında ben de aynı şekilde tepki verdim. Elimi henüz o kadar da belli olmayan karnının üzerine koyup ovuşturdum. "Babanın, babana ihtiyacı var."
"İsmini düşünmedik." Düşünürsem hemen bulurdum. Aklıma bir çok lakap geldiği gibi isim de gelirdi. Şu an kalkık bir penis ve Sehun dolu duygularla çocuk ismi düşünmek istemiyordum. Bir şey demeden onu kendime doğru çektim ve tekrar öptüm.
Bu sefer hızlı olmayacaktık.
"Kondoma ihtiyaç yok," elimi onun penisine koyup gezdirdiğimde zevkle kafasını geriye attı ve sesli şekilde inledi. "Seni hissetmek sanırım en güzeli."
Onu hissetmek en güzeliydi cidden. İçinde olmak başka bir duyguydu. Onu iki türlü de seviyordum. Aşk nedir yirmi yedi yaşına kadar tam anlamamış olan ben Oh Sehun'u sevdiğimi kabullenmiştim.
...
...
#1000
#SETEPAİ7K
