Seks, seks, seks ve aşk. Aradaki fark neydi? Seks, aşk mı gerektirirdi, yoksa aşk seksi beraberinde mi getirirdi?
Ben bencildim ve aşk için değil rahatladığım için seks yapıyorum ama Sehun ile seks apayrıydı benim için. Onu gördüğüm andan beri bunu biliyordum. Süt, bir mükemmeldi.
Sehun ile ateşli bir öpüşme sonrası otele sürdüm. Bilmiyorum ikimiz de sanki ağlama eşiğindeydik ve hiç konuşmamıştık. Arabada olanlar onu oldukça germişti. Birkaç kere bana evine bırakmam için bir şeyler dese de sallamamıştım. Sonuçta onu odama götürüyorsam sadece civcivden korumak içindi.
Araba yolculuğu sakin geçmişti. Asıl olay otele girişte başlıyordu. O yüzden Sehun'a bir tane daha lakap buldum. Geç ama ona 'Keçi' demek daha iyiydi.
"Lütfen beni evime götür Jongin. Ne halt yiyorsun?"
"Senin güvende olduğundan emin oluyorum. İnat etmesen ne olur sanki?" Bir keçi ile seks yapmanın en güzel yanı, o orada eve gitmek için kıvranırken onu altımda düşünmekti. Hızla arabadan indim. Dediklerini duyabiliyordum.
"Ben yetişkin, kendime bakabilen ve ne yaptığımı bilen bir insanım Jongin. Kimsenin beni korumasına ihtiyacım yok. Senin koruman gereken bir sevgil- Kim Jongin! Beni yere indir!"
Sanki normal bir gün gibi arabayı kitlemiştim ve sırtımdaki Sehun'la otelden içeri girmiştim. Tepinmesi ve yumruk atması eşliğinde, önce resepsiyona selam vermiş sonra onların şaşkın bakışı eşliğinde merdivenlerden yukarı çıkmıştım.
"Senden nefret ediyorum Jongin." Bir insanı sinir etmek için, kesinlikle o sinirliyken kahkaha atıp onu daha da sinir edebilirsiniz.
Bir örnek: Oh Sehun.
Kahkaha attığımda daha çok hırslanmış ve çığlık atıp daha sert yumruklamaya başlamıştı.
"Geber!" Fiziksel acıya acı demezdim ama sırtımdayken hep beni tekmelemiş ve sanki yetmemiş gibi yumruklamıştı. Elbet sırtımda bir uyuşukluk vardı ama onu elde etmeme engel değildi. Annesinden gizli kurbiyeye koşan, bir çocuk gibi hissediyordum. En iyisi şu an kurabiye ile bakışıyorduk. Az sonra onu elde edecektim.
Odayı açıp içine girdim ve yatağa ilerleyip, Sehun'u omzumdan yumuşak yatağa bıraktım. Yatağa bıraktığım anda doğrulmaya çalıştı ama kollarından tutup onu sabitledim.
"Kaçamazsın artık."
"Dokunma bana," kollarını çekmeye çalıştığında daha sıkı bastırdım. Kafasını başka yöne çevirdi ve kaşlarını çattı. Avv, çok tatlı duruyordu.
"Tamam dokunmam." Kimi kandırıyordum. Kafasını yana çevirdiğinde meydana çıkan beyaz boynuna eğilip öpmeye başladım. O ilk bıraktığım aşk izlerinden eser kalmamıştı. Tamamen bana ait olmak için bekliyordu. Yavaş yavaş öpüp belirgin noktaları içime çektim. Kollarını yavaşca bırakarak ellerimizi birbirlerine kenetledim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
