Jongin emniyet müdürlüğünde amirinin odasında oturmuş, Sehun'un kendisine anlattıklarını amirine aktarıyordu. Hyukjae şaşkındı, hemen birkaç telefon görüşmesi yapıp 16 yıl önceki davanın tüm dosyalarını odasına istetti.
Jongin de onunla beraber heyecanlıydı. İçinden bir his katile bu sefer ulaşacaklarını söylüyordu. Hiç değilse biz iz, bir ipucu belki de yeni bir kanıt elde edebilirlerdi. Teknolojinin ilerlemiş olması da işlerini oldukça kolaylaştıracaktı.
Dosyalar yaklaşık 10 dakika sonra odaya getirildiğinde tek tek incelemeye başladılar.
Evraklara o kadar dalmışlardı ki Jongin saatin farkında bile değildi. Odanın kapısı tıklatılıp içeri Minseok ve Suho girdi.
"Amirim sanırım bir şey buldum"
"Bende size yiyecek bir şeyler getirdim." Dedi Suho elindeki yemek kutularını havaya kaldırıp göstererek.
Jongin ve Hyukjae heyecanla Minseok'a baktılar. ...Suho da onlara getirmiş olduğu yemek kutularını masanın üzerine bırakıp merak konusunda onlara katılmakta sakınca görmedi.
Hyukjae koltuğunda geriye yaslanıp kollarını göğsünde birleştirdi ve Minseok'a başı ile anlatması için işaret verdi.
"Choi Minho'nun cinayeti ile ilgili bir kamera kaydı elimize ulaştı."
Aynı anda hem Jongin hem de Hyukjae heyecanlanarak ayağa kalktı.
"Dişe dokunur bir şey değilse şayet boşuna umutlandırma Minseok-si"
Minseok kafasını iki yana sallayıp gülümsedi ve iki elinin başparmağını kaldırıp amirine gösterdi.
"Amirim bu sefer kesinlikle bizi katile götürecek bir iz bulduk. Emin olabilirsiniz."
Hyukjae ve Jongin odadan çıkan Minseok ve Suho'nun peşine takıldı. Hep birlikte bilgi işlem ve haberleşme odasına girdiklerinde Minseok hemen kendi masasına yöneldi ve yetenekli parmakları ile hızlıca birkaç tuşa bastı.
Birkaç saniye sonra bilgisayar ekranında kamera görüntüsü olduğu anlaşılan siyah beyaz bir video çıktı.
Yaklaşık birkaç dakika sonra kameranın bulunduğu yerden siyah bir Jip geçti ve birkaç metre ötede durdu. Araçtan siyah kıyafetli ve şapkalı yüzlerinde siyah maskeleri olan iki adam çıktı.
Jongin tüm nefesi tutmuş adeta ekrana kilitlenmişti.
Adamlardan uzun olanı arabanın bagajını açarak birazdan öldürülecek baygın Choi minho'yu sırtına aldı. Sırtında kurban ile eski fabrikaya girerken diğer adam da elinde siyah orta boy deri bir çanta ile peşinden gitti. Yaklaşık 10 dakika sonra uzun boylu adam dışarı çıkmış ve yürüyerek oradan uzaklaşmıştı.
Diğer adam ise hala içerideydi. Videoda ses yoktu bu nedenle aralarında bir konuşma geçtiyse de duymamışlardı.
Jongin "En azından kurbanın çığlıklarını duymadık" diye geçirdi. Böyle ekran karşısında izleyip engel olamamak moralini inanılmaz derece de bozmuştu.
Yarım saat kırk beş dakika sonra diğer adam eski fabrikadan çıktı. Bir süre kapıda dikildi sonrasında arabasına binerek oradan uzaklaştı.
Kayıt burada bitiyordu. Hiç birinden en ufak bir ses dahi çıkmıyordu. Sessizliği Hyukjae bozdu.
"Katile hiç bu kadar yaklaşmamıştık Jongin-ah bir an önce onu bulmalıyız."
Jongin kafasını sallayıp elini Minseok'un omuzuna koydu. Bir yandan hala ekrana bakıyor bir yandan da düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADİFE KELEPÇE
FanficGecenin karanlığı en koyu en dipsiz köşelere bile nüfuz ederken, o köhne ve neredeyse bir rüzgarla devrilecekmiş gibi duran evin içini, ayın parlaklığı bile aydınlatmaya yetmemişti. Yerde kanlar içinde, ona korku dolu gözlerle bakan kişinin yanına y...