Sehun odada yalnız kalır kalmaz hemen bulunduğu odayı incelemeye başladı. Başarısız bir girişimle yatağa bağlı kelepçeleri çekiştirdi. Ama ne kadar çekiştirirse çekiştirsin, sonuç yine aynıydı.
Derin bir nefes aldı. Sakinleşmesi gerekiyordu. Gözlerini kapattı, bir kaç saniye öyle kaldıktan sonra sakinleşmiş bir şekilde gözlerini tekrar açtı. Bulunduğu yer bir yatak odasıydı. Sağ tarafında banyo olduğunu düşündüğü bir kapı vardı. Hemen solunda boydan boya sürgülü camlardan oluşan pencere vardı. Onun yanında da balkon kapısı.
Camlar kapalı görünüyordu. Banyo kapısına şöyle bir bakıp kafasında tarttı. Daha sonra odanın kapısına uzun uzun baktı. Hızlı karar vermesi gerekiyordu.
Heechul'un Sehun ile ilgili bilmediği bir sırrı vardı aslında. Bunu Jongin bile bilmiyordu. Hiç kimseye söylememişti. Bir kişi dışında.
Sehun düşüncelerini bir kenara bırakıp, gizlice kendisine yardım eden kişinin, yakasına ne olur ne olmaz diye gizlediği teli ağzı ile koparıp aldı. Tel şimdi dişlerinin arasında duruyordu.
Dikkatli bir şekilde onu kelepçe ile bağlanmış ellerinden birine bıraktı. Ona öğretildiği şekilde teli kelepçenin kilidine başarılı bir şekilde yerleştirdi. Bir kaç ufak hareketle kilidin açıldığını belli eden sesi duydu. Kelepçeleri sevinçle bileklerinden çıkarıp ayağa kalktı, çıkartmış olduğu kelepçeleri de pantolonunun arka cebine sakladı.
Ayağa kalkınca başı döndü. Yine de odayı incelemesi gerekiyordu. Bir çıkış yolu ya da kendisini savunabileceği bir silah arıyordu. Banyo kapısına doğru seri adımlarla gidip kapıyı açtı.
İçerisi oldukça ferah ve aydınlıktı banyonun da bir duvarı boydan boya camdı. Sehun sendeleyerek de olsa pencerenin yanına gelip açık olup olmadığını kontrol etti. Kilitliydi.
Tekrar odaya döndü, bu sefer odanın pencerelerine gitti; açık olup olmadıklarını kontrol etti fakat aynı sonuç ile karşılaştı. Aynı şeyi balkon kapısında da denedi, oda kilitlenmişti.
Kapının açıldığını fark ettiğinde hemen hızlıca arkasına geçti. Heechul'ün içeri girdiğini ve onu bulmayı beklediği, yatağın boş oluşuna şaşırmasını izledi.
Her şey bir kaç saniyede olup bitmişti. Sehun onu arkasından hızla yatağın yanında duran komodine doğru itip başını çarpmasını sağladı. O olayın sersemliği ile yerde debelenirken, Sehun'da odadan çıkıp kapıyı onun üzerine kitledi.
Koridorun bir tarafının sırf cam olması onu oldukça şaşırtmıştı. Camdan dışarı bakıldığında ağaçlardan başka bir şey göremedi.
Koridorun sonundaki merdivenlerden aşağı inerken üst kattaki odanın kapısının şiddetle kırılma sesini duydu. Kalbi yaşadığı adrenalin yüzünden normalden hızlı atarken, o acele adımlarla merdivenlerden inmiş, çıkış kapısını bulabilmek için oradan oraya yürüyordu.
Ev beklediğinden çok büyüktü. Anladığı ise şehirden oldukça uzak bir yerde olduklarıydı. Mutfak olduğunu fark ettiği yere girip tüm çekmeceleri karıştırmaya başladı. Kesici ya da delici biri şeyler arıyordu, ama sanki bunu yapacağını biliyormuş gibi olası tüm kesici aletleri ortadan kaldırmıştı.
Sehun fazla vakti olmadığının bilincindeydi. "Onun" kendisine seslendiğini ve oldukça yaklaştığını sakinliğini korumaya çalışarak fark etti.
Bir anda durup gözlerini kapattı ve düşünmeye başladı. Jongin'in onu bulup bulamayacağından emin değildi. İçindeki tek korku yakalanmaktan çok, Jongin'i kaybetme korkusuydu. Onu bir daha görememekten korkuyordu. Heechul mutfağa girdiğinde Sehun'da gözlerini açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADİFE KELEPÇE
FanfictionGecenin karanlığı en koyu en dipsiz köşelere bile nüfuz ederken, o köhne ve neredeyse bir rüzgarla devrilecekmiş gibi duran evin içini, ayın parlaklığı bile aydınlatmaya yetmemişti. Yerde kanlar içinde, ona korku dolu gözlerle bakan kişinin yanına y...