Bakakaldım

61 7 63
                                    

"Heeee bende yuttum! Yine kandırıyorsun beni!" diye hafif peltek sesle söylendim. Tabiki de beni dinlemediler,makineye yatırdılar. Testler bittikten sonra sonuçlarla ilgilenmelerini fırsat bilip sessizce odadan çıkıp koştum. Tabi koştuğum anda birine çarpıp düşmeyi beklemiyordum.

"Kusura bakma seni görmedim. Burda ne işin var?" beni kaldıran çocuğa bakıp göz kırpıştırdım. Bana benzemiyor. O zaman ne ki bu? Küçük aklıyla bilemedim sanıyordum. Tabi bu zaman olsa yine bilemezdim. "Sen nesin? Bana benzemiyorsun."

"Ben erkeğim. Normalde bunu bilmen yasak tabi." benim saçlarımı karıştırdığında onu hafif tip tip baktım. Onla ilgili aklımda kalan bişi varsa o da gözleri...

"S19 çabuk buraya!" beni gelip tutan yüzü kapalı kadına bakıp çocuğa geri baktım. Başka iki yüzü kapalı onu götürüyordu.

"Bir dahaki sefere arkadaş oluruz...değil mi?" çocuk onu götüren adamları takmadan durup bana baktı. Gözlerindeki üzüntüyü görmüştüm. Bir şeyler demek istiyor ama diyemeyen bakışlar....

"Bir şeyler değişirse...tabi neden olmasın?" bunu duyunca az da olsa umudum artarken aklıma kazıdım. 'Bir şeyleri mutlaka değiştireceğim...' ama aslında o an aklımdaki diğer düşünce büyüklerin kurallara uymadığım için bana ne yapacağıydı.

"Dur!! Adın ne?!"

*********************

Yine yerimden sıçrayarak doğruldum. Bir kaç günde bir aynı rüya mı görülür ya? Küçükken aklıma kazıdığım şeyi hala yapamadım bunu önceden söyleyim. Hatta vazgeçtim bile diyebilirim. O cezalardan sonra siz olsanız sizde vazgeçersiniz.

Büyük bir üşengeçlikle yataktan kalkıp aynanın karşısına geçtim. Gelde bu saçları yap şimdi. Oflayarak saçlarımı taradım,üstten olduğu kadar topuz yapıp kalan kısmı ördüm. Uzun süre sonra işim bitti.

"Ooo erkenciyiz. Bu gün nasılsın yine somurtuk mu?" ranzanın ikinci katından bana laf atan mavi gözler ve kırmızı saçlara baktım. Sadece bir kaşımı kaldırarak baktım. Ne dediğimi anlamıştı,bunu biliyorum.

"Uğraşma Maria." bu Maria,kod adı M204 kendisi bazen tam bir baş belası olabiliyor. Geçmişi berbat olup ifadesini belli etmeyen bad girl tiplerinden biri.

"Uğraşmıyorum. Bunu nerden çıkardın?" onu takmayarak onun bulunduğu ranzanın altına geri oturdum. "Maria yine mi sabah sabah laf atıyorsun?" derken bizim bulunduğumuz ranzanın üçüncü katından inen koyu pembe ve hafif kırmızı,mor karışımı renkli saçlı cryborg kıza baktım. Saçları sabah akşam parlıyor

Maria onu takmazken o mavi gözü ile ters ters baktı. Bu kız da Bonnie,kod adı B556 O da sert biri ama yerinde de iyi biri. Beni üzen kendini insandan saymaması...

"Laf etme Bonnie. Sende burda işkence çeken insanlardan birisin." of Maria zayıf noktadan girdi. Bonnie ona ters ters bakarken ellerini yumruk yaptı.

"Sence insana benzer yanım var mı?" Maria kırdığı potu yeni fark etmiş gibi gözlerini kaçırdı.

"Sabah sabahta amma çeneniz var." karşı taraftaki üç katlı ranzadan ikinci katta yatan ve uyku sersemi doğrulan bordo gözlere bakıp kıkırdadım. Saçı başı dağılmıştı ve tipiyle birleşince hem komik hem şirin duruyordu.

"Kusura bakma Zoe ama zaten kalkma zamanı.." dedi ve Bonnie başka bişi demeden ifadezce küçük koltuğa oturdu. Kızın yapacak işi yok napsın? Duş alsa desek riskli,saçını yap desek yok sol gözüm açılır,giyin desek kız altına öylesine kısacık bir şort giymiş öyle geziyor. Giyinmese bile yeri doğrusu.

"Peki.." Zoe de küt diye geri yatınca yine kıkırdadım. Bu da Zoe kod adı Z30. Kodu iki basamaklı olanlar nerdeyse hiç yok denecek kadar az nedenini kimse bilmiyor. Benim tahminim öncelikli olanların sayıların basamak sayısı daha az gibisinden bir teori. Zoe iyi huylu ama biraz fazla sessiz bir yapısı var.

"A05 ve A06 derhal kafes kapısına çıkın. Tekrar ediyorum A05 ve A06 derhal kafes kapısına çıkın." karşıdaki ranzada birinci ve üçünvü katta yatan Annalar kalkıp söylene söylene gitti. Özellikle lacivert tutam önde olan en çok o söyleniyor. O ikisi Anna birbirleri ile aynılar tek farkları siyah ve lacivert tutamların yerleri..aslında lacivert tutam önde olan çok daha daha asi bir fark ordan var. Odamız üç katlı iki ranza olan,bir masa,iki koltuk ve bir lavabosu olan bir oda ve ayrıca orman givi biryer içindeyiz yine de etraf kafes gibi bir alanla sarılnış adı geçen kafes kapısı o...

"Pşt Step." Maria'ya geri baktığımda yüzünde ilk defa ifade gördüğüme yemin edebilirim. "Bonnie'yi biraz fazla kırdım sanırım. Sence gönlünü nasıl alırım?" umarım Bonnie'nin onu duyduğunun farkındadır.

"Şey diye düşünüyorum. Acaba onun hala insan özelliği taşıdığına ikna mı et-" Bonnie'nin masaya aniden masaya vurması ile Maria sustu bende zıpladım.

"Benim insan olduğumla ilgili muhabetleri kes! İnsana benzer yanım yok işte! Artık kalmadı..." başka bişi demeden gidince iç çektim. "Tekrar güncellenip parçaları yenilendiğinden beri kendine çok yükleniyor."

"Vay Step hala dilin var mıydı?" Maria'ya ters bir bakış atmamla ellerini kaldırıp sustu. Zoe sessiz kaldı diye ona baktığımda yine uyuduğunu gördüm. Acaba çağırılana kadar bende mi uyusam? Bence mantıklı. Oturduğum yatağa ayaklarımı uzatırken gözlerimi kapattım.

*********************

"Nereye gidiyoruz?!" erkek denen şey beni çekiştirerek koşmaya devam ederken bende mecburen küçük ayaklarımla ayak uydurmaya çalışıyordum.

"Süpriz olsun." ben ona tuhaf tuhaf bakarken birden bir kapıdan çıkmamız ile gözlerim büyüdü. Etraf bembeyazdı ve havadan bu beyaz şeyşer yağmaya devam ediyordu.

"Bunlar ne,erkek?" erkek bana bakıp kıkırdadı. Ben komik bir şey mi dedim diye düşünürken o yerdeki beyaz şeyi alıp bana atarken konuştu.

"Bunun adı kar." suratıma gelen kar denen şeyle yere düştüm. Beklediğimden daha da soğuk çıktı. Geri kalkıp üstümü silkeledim. "Seninde adın var mı? Yoksa sadece erkek mi? Biz arkadaş mıyız? Adın varsa nedir?" benim sorularımı hızlıca sıralamam ile erkek yine kıkırdadı.

"Adım var. Sadece erkek değil. Evet,tabi arkadaşız. Son olarak benim adım-" siren sesleri kulağımda çınlarken erkeğin cümleside yarım kalmıştı.

"S19 buraya!"

*************************

Aniden nefes nefese doğrulurken dibimde kızları görmenle boş boş baktım. O rüya neyin nesiydi bilmiyorum -nedenini de bilmiyorum- beni etkiledi.

"Sakin ol." Zoe benim sırtımı sıvazlamaya başlarken rahat bir nefes aldım. O sırada içeri yüzü kapalılarda biri girince hepimiz ona döndük.

"Ne yapıyorsunuz siz? Dağılın hemen." birleşik durmamıza nedense gereğinden fazla tepki gösteriyorlar. Birbirimizden hafif dağılırken yüzü kapalı yanımıza geldi. Dikkatimi çeken Bonnie'nin öldür desen öldürecek ifadesi. Bakış desem gözü robot gözü diğeri zaten yok.

"S19 hemen benle geliyorsun." sadece boş boş bakark yataktan kalkıp peşinden gittim. Odadan çıkarken kızlara baktığımda merak ettiklerini belli edecek şekilde kaşlarını çattıklarını gördüm. Kapı kapanırken yüzü kapalı ile yürümeye başladım.

İçimde kötü bir his var ama bir yandan da sanki umut bulacağım bişi olacak gibi hissediyorum. Kafamdaki düşünceleri savuşturup yürümeye devam ettim. Başımds hissettiğim ağırlık ile düşerken ufaktan ciyakladım. Kesin saçımın birazı aradan çıktı da biri üzerine bastı. Saçıma basanı görmek için döndüğüm anda gördüğüm yeşiller işe duraksadım. Bu da ne böyle?

"Kusura bakma. Saçın biraz fazla uzunmuş dikkat etmedim." o beni kaldırırken soeun olmadığını belirtmek için kafamı sağ sola salladım. "Sen nesin? Bana benzemiyorsun?"

"Ben erkeğim. Normalde bunu bilmen yasak tabi." içimden bir şeylerin koptuğunu hissederken beraber gittiğim yüzü kapalı birden beni çekiştirmeye başladı. Bense bir müddet erkeğe öylece bakakaldım.

Yeni kitapXD değişik fikirlerim varXD

Dead EndHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin