"Şimdi ne yapıyoruz?"
"Ne konuda? Kurtçuk ve diğerleri hakkında diyorsan..." bir süre havaya bakıp ellerini boynunun arkasında buluşturup yaslandı. "...umrumda değil."
"Bu kabacaydı. Burada durmamıza izin veriyorlar o kadar. Arkadaşlarımız var." yanındaki kırmızı gözlü kız sitem ederken diğer kırmızı gözlü kız gözlerini kısarak ona baktı. "Aptal mısın Anna? Jessica,Maria,Stephanie,Zoe,Bonnie ve diğerleri haricindekiler için konuşuyorum."
"Ah,anladım. İyide Stephanie ve Eric içerde toplanıp gidelim desen bile onlar..." kırmızı gözlerini sertçe Anna'ya dikerken lafına devam etmesine müsade etmeyerek sertçe böldü. "Aptal değilim. Deneyimimiz var herhalde. Saçma sapan konuşacağına işine bak. Jessica da uyudu bak...uyandırma." Anna eğer kazara bile Anna'nın omzunda uyuyakalan genç kızı uyandığında başına geleceği anlamış susarak gibi kafasını usulca işlerini yapanlara çevirdi. Bir süre sessiz kaldı ama yine dayanamayıp hafifçe kafasını çevirerek gözlerini Anna'ya odakladı. Aklından geçenleri anlamaya çalışıyordu. Doğdukları andan beri -doğrusu kendileri için doğmuş demek çok zordu.- onunlaydı ama kendini kendisine bir kere bile açmamıştı. Sertçe iç çekerek içindeki tüm nefesi dışarı verdi.
"Merak etme aptalca bir şey yapmayacağım. Yani en azından tek yapmayacağım." Anna'nın sözleri içine şu serpmeli miydi en ufak fikri yoktu ama yinede dudağının bir kenarı kıvrılarak ona baktı. "O zamanki gibi bir şey yaparsan bende Jessica'da seni öldürürüz." iki genç kızda birbirlerine baktı. Göz göze geldikleri anda ikisininde suratında duygudan eser yoktu. İkiside başka bir şey demeden önlerine döndü. "Siz nesiniz tam olarak? İkiz mi?" biraz daha sakin olan Anna yanlarındaki varlığını bile unuttuğu Maria'nın sesiyle irkilirken diğeri omuz silkti. "Böyle ikizi kim ister?"
"Ha ha ha...çok komik. Yalan söyleme hiç seviyorsun beni." Anna yüzünü buruşturarak karşısındaki Anna'ya baktı. "Nereni sevecem be?"
"Farkındasınız dimi aynı gözüküyorsunuz?" Anna omuz silkerken onları izleyen Maria kıkırdadı. "Genede şanslısınız. Şahsen ben isterdim rahatsız edici bile olsa yanımda aile gibi sevebileceğim biri olsun." diğerine göre sert olan Anna sohbetten çekildiğini belli eder bir tavırla önüne dönüp omzunda uyuyakalan Jessica'yı izlemeye başladı. "Sen nasıl yakalandın Maria?" diğer Anna sohbete devam etmek istediğini belli ederek Maria'ya döndü. "Kendim geldim. Kimsem yok. Yaşamaya başladıklarım da sürekli öldü. Bende bari bir işe yarayımda dışarda benim türümden olan birini ailesinden ayıracaklarına,ise yaramayan kendimi vereyim dedim. Sen beni bırak ben sizi merak ediyorum. Nasıl hem bu kadar benzer hem bu kadar zıtsınız?" Anna yavaşça Jessica'ýı izleyen Anna'ya bakıp Maria'ya geri döndü. Elini kısa saçlarına daldırarak gülümsedi.
"Biraz karışık aslında." Maria oturduğu yere iyice yerleşip kafası ile 'anlat,dinliyorum.' der gibi işaret verdi. "Anlat sen. Sizin olayı anlamak kim bilir ilerde işe yarar?"
"Peki peki ..."
★★★★★★★
İnsanlar üç veya dört yaşlarına kadarki hatıralarını hatırlamadıkları için küçükken üç,dört yaşlarında doğduklarını sanıyor. Bendeki -bizdeki- öyle değil gerçekten o yaşta doğduk. Doğduğumda altı yaşımdaydım. Tabii bizim olayımıza doğmak denirse...
Gözlerimi ilk açtığımda iki kadın gördüm. Açmamla beynimin bulanması bir olmuştu. Sesler duydum ama algılayamadım. Kısa süre sonra tekrar bayıldım. Tekrar uyandığımda bir yatağa sıkıca bağlanmış az ilerde az önceki iki kadın ve ek olarak iki adam bir kadın vardı. "...yaşıyor ama. Başarısız olsaydı neyse derdik ama bir canı var imha edemeyiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dead End
AdventureYine mi aynı yalanlar? Cidden sıkıldım... Benim küçükken içtiğim anda ne oldu? Kim onu söküp kökünü kazıdı? Bir karar? Bir kişi? Bir olay? Bir gerçeklik? Ya da sadece söylediğim yalanlardan biri? Hayal kurmayı bıraktım ki hayal kırıklığına uğramayım...