Şaşkınlıkla açılan gözlerimle ekrana doğru bakarken kapı çalmıştı.
"Abla, annem uyuyup uyumadığına bakmamı istemişti. Uyumadığına göre salona gelir misin? Annem bir şeyler konuşmak istiyormuşta seninle."
"Tamam ama beş dakika beklemeniz lazım."
Ben seslerini duymadan alışverişten dönmüşlerdi bile.
Gerçekten bu videoyu izlemezsem çatlayabilirdim.
Tamam anlamında kafasını sallayarak yarı açtığı kapıyı kapatmıştı.
Videoyu açarken gerçekten meraklanmıştım. İlk saniyelerde ahmak ve ona tıpatıp benzeyen bir çocuk bisiklete biniyordu. Daha sonralarinda kamerayı kullanan kişi onlara el sallamaları için işaret vermişti ve onlarda tüm içtenlikleriyle gülümseyerek el sallamışlardı. Kamerayı kullanan kişi tekrar belirdi ve kamerayı o ahmağın kardeşi veya kuzeni o da olmadı akrabası sandığım çocuğa vermişti.
Bir anda aralarındaki en büyük kişinin de onlara benzediğini farkettim. Bunlar olsa olsa kardeş olabilirdi !
Bir ihtimal diye düşünürken abileri dediğim kişi bisikletle gayet havalı bir şekilde hareketler yapmaya başladı. Sanırım gerçekten hakkını veriyordu.
Video bittiğinde annemin beni beklediği aklıma gelmişti. Hazır onunla konuşmuşken adalar işini de araya sıkıştırabilirdim.
İçeriye gittiğimde annemle Cenk gülümseyerek bir şeyler konuşuyorlardı. Bende gülümsedim kendi kendime. Ne güzel bir tabloydu o öyle.
Babam da olsaydı benden daha mutlusu olamazdı diye düşünürken annemle Cenk'in bana baktığını farketmiştim.
"Dalmışsın yine hülyalara Rüya. Ne o Karadenizde gemilerin mi battı?" gülümsemişti.
"Gemilerim batsa daha iyi anne. Arkadaşlarla buluşucaz da senden nasıl izin alsam diye düşünüyordum."
"Gel otur bakalım önce. Ne zaman gidiyorsunuz bakalım?"
"Yarından sonra yani Pazar günü." diyerek sırıttım.
"Kim kimsiniz bakalım ?"
Annem sanki çok ciddi bir davaya bakan avukat yada şüpheliyi sorguya çeken bir polis edasıyla bana sorular soruyordu. Her ne kadar yüz ifadesi çok ciddi olsa da ben ona alışkın olduğum için gayet normal geliyordu.
"Eski okuldan arkadaşlar anne. Merak etme sekiz kişiyiz. Yani dışarıda birimizin başına bir şey gelse diğerlerimiz yardımına yetişebilir."
Gülümsemiştim. Oda aynı şekilde karşılık vermişti.
"Peki, sana güveniyorum kızım. Ya Hazal? O da gelecek mi?"
"Aradım onu da az önce. Biraz naz yaptı ama ben ve ikna yeteneklerim bu işin üstesinden de geldi."
"Tamam o zaman birtanem."
Sıkıca sarılıp yanaklarına öpücükler bıraktım. Cenk'i de bir yanıma çekerek sıkıca sarıldım.
Daha sonra annem bana bir şeyler daha sordu. Gece geç saat olduğu için herkes uyumaya çekildi.
Odama girip videoyu tekrar izledim ve yatağıma uzandım. Kötü yanlarının aksine bu videoda mutlu görünmesi tuhafıma gitmişti.
Düşüncelerimi değiştirerek derin bir uyku çekme hissine engel olmadım...
~
Alarm, alarm, alarm...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİLSİLE
Teen FictionHayatınız, bir kitaptır. Siz ise o kitabın başrolü. Her kitabın kendine özgü bir hikayesi ve her başrolün ise kendine has rolleri vardır. Gelin şimdi, başka bir hikayeye tanık olalım. Babası hapiste olan Rüya'nın hikayesine... Tüm hakları göz kapa...