Kafamı kaldırdığımda hava sisliydi.
Etrafımda tanımadığım insanlar, binalar, sokaklar, köşeler...
Sis sokakları bertaraf etmiş, insanların yüzünü soluklaştırmıştı. İnsanın içini sıkan bu hava, adeta gelecek olan felaketin habercisi gibiydi.
Kafam yere eğik, tanımadığım sokakları arşınlayarak evime varmak istiyordum ama içimdeki o kötü his buna izin vermiyordu.
Kafamı hiç kaldırmadan yoluma devam ederken arkamdan gelen sesler kalbimin atış sayısının iki katına çıkmasına, beynimde çalan zillerin adeta beynimi istila etmesine neden olmuştu. Yine aynı şey mi diye düşündüğüm an kafamı arkaya çevirmiştim ve sise rağmen yine o karaltı arkamdaydı.
Biraz daha dikkatli baktığımda bana doğru hızlı adımlarla hatta koşarcasına geldiğini gördüm.
Bir an olduğum yerde kalakaldığımı farkedince içimdeki korku tavan yapmıştı ve bende koşmaya başlamıştım.
Koştuğum zamanlarda ömrüm boyunca hiç tıkanmayan ben bir zaman sonra nefes almakta zorluk çekmeye başlamıştım.
Nefes almada zorlandığım icin de kısa sürede takatsiz kalmıştım. Duvarlara tutunarak hızlı adımlarla yürümeye çalışırken, bir yandan da nefesimi düzeltmeye çalışıyordum.
Karaltı ise bir yerden sonra koşmayı bırakmış ve bir başka sokağa dalmıştı. Böyle korkunç bir şey olabilir mi diye geçirdim içimden.
Ya beni hala takip ediyor olsaydı diye düşünürken tam karşımdaki sokaktan çıkan yine aynı silüeti gördüm.
Tanrım! Bu bir şakaydı değil mi?
Yine koşmaya başlamıştım.
Kaçıyordum.
Ama kimden?
Neyden?
Neden?
Belki de o maskenin altında ben vardım.
Kendimden kaçıyor bile olabilirdim.Ben olmayan taraflarımdan.
Yinede korkunçtu ve yönlendiremediğim bir his bana sadece kaçmam gerektiğini söylüyordu.
Belki de ömrümde hiç geçmediğim dar sokaklar karşılıyordu beni.
Yabancı.
Ürkütücü.
Unutulmuş.
Soğuk ve ıssız.
Artık karanlığı kendi içimde bile hissedebiliyordum.
Cidden karanlık insanın içine bu kadar işler miydi ?
Arkamdaki karaltının daha çok yakınlaştığını hissedebiliyordum.
Daha da hızlı koşmaya başlamıştım.
Bacaklarım vücudumu taşıyamayacak raddeye geldiğinde bile koşmaya çalışıyordum.Koşuyor, koşuyor, koşuyordum...
Yüreğimde taşıyamayacağım ağırlıktaki korku ve atmayı unuttu sandığım kalbimle ...
Ta ki o ana kadar...
![](https://img.wattpad.com/cover/16633429-288-k981331.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİLSİLE
Teen FictionHayatınız, bir kitaptır. Siz ise o kitabın başrolü. Her kitabın kendine özgü bir hikayesi ve her başrolün ise kendine has rolleri vardır. Gelin şimdi, başka bir hikayeye tanık olalım. Babası hapiste olan Rüya'nın hikayesine... Tüm hakları göz kapa...