"İksir hazır. Geriye dönüşeceğimiz kişiden bir parçayı bulmak kaldı." Ağabeyimin sözleriyle ablam kaşlarını havalandırdı.
"Yani birimiz dışarıya çıkacak?"
Ağabeyim onu başıyla onayladı. "Ama önce kimlere dönüşeceğimizi seçmeliyiz. Ayrıca bu kişileri dikkatli seçmeliyiz. Atın üçlüye kolay ulaşabilen kişiler olmalı." Ardından omuz silkip ekledi. "Ben Dean Thomas olmayı düşünüyorum."
Ağabeyime tek kaşımı kaldırarak baktım. "O çocuk Ginny ile çıkmamış mıydı?"
Ağabeyimin pek de umurunda değil gibiydi. "Bana ne?"
Bu sırada Yusuf araya girdi. "Bende Seamus Finnigan veya Neville Longbottom olmayı düşünüyorum ama arada kaldım."
Ablam gözlerini pörtleterek araya girdi. "Neville olmayı aklından bile geçirme! Snape'in gazabına maruz kalabilirsin."
Yusuf onu onayladı. "Tamam, o zaman ben de Seamus olacağım. Sen ne olacaksın?" diye sordu ablama.
Tabii bu sırada ben devreye girdim. "Bence Cho olmalısın. Harry ile yeterince yakın nede olsa."
Ablam dehşete kapılmış gibi bir yüz ifadesiyle bana baktı. "Ben hayatta o sürtüğün yerine geçmem!"
Ona omuz silktim. "O zaman Luna ol. Hem o da sarışın."
Ablam bir süre düşündü. "Aslında olabilir. O kızı severim."
Çünkü ben buldum ehehe.
"Geriye sen kaldın." Yusuf'un sözleriyle benim dönüşeceğim kişiyi seçmediğimiz aklıma geldi. Harbi, ben kime dönüşecektim?
"Pansy Parkinson'a ne dersin?"
What dedin gülüm?
Dehşetle Yusuf'a bakarken bağırdım. "Ama o esmer!"
Ağabeyim oflayarak konuştu. "Şuan Pansy'nin esmer olup olmaması değil, Harry'ye ne kadar yakın olduğu önemli. Senin de diğer binalara uyum sağlayamayacağını düşünürsek kendi binandan birinin yerine geçmelisin. Pansy sürekli Draco'nun yanında. Ve Draco Harry'ye bulaşmaya bayılıyor."
Ağabeyimin sözlerini bir süre düşündüm. Aslında mantıklıydı. Pansy her an 'dalga geçmek' adı altında Harry ile iletişim kurabilirdi. Draco ile yakın olmaları ile sanırım en çok hoşuma giden şeydi.
Draco ile yakın olacaktım!
Tabii Pansy esmer olmasaydı daha da mutlu olabilirdim. Esmerlerden nefret ediyordum!
"İyi be tamam."
Diğerleri benim kabullendiğimi görünce gülümsediler. Daha sonra ağabeyim konuştu. "Şimdi ben gidip onların saç tellerini almaya çalışacağım. Ama yanımda biri daha lazım. Sonuçta Gryffinforluların yanına Gryffindor forması ile gitmem saçma olur."
Ablam direk atladı. "Ben gelirim!"
Ağabeyim ve ablam formalarını giymek için yanımızdan ayrıldıklarında bende kendi eşyalarımın olduğu yere gittim. Etrafa saçılmış olan eşyalarımı toplamaya başlarken tekrar bu odaya gelemeyecek olmak üzmüştü.
Artık Pansy'nin eşyalarını kullanacak ve onun odasında kalacaktım.
Tamam, Pansy'yi severdim. Esmer olması dışında bana çok benziyordu fakat bu onun yerine geçmek istemem anlamına gelmiyordu. Ama sanırım Draco için buna katlanabilirdim.
Senin için nelere katlanıyorum be Draco...
. . .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çakal [ Tamamlandı ]
FanfictionDikkat, dikkat! Hogwarts'da kaçak var! Kim mi? Tabii ki ben! Yaşlanmış ve tabuta girmeyi inatla reddeden Dumble Amca'nın inadına, Hogwarts'a kaçak gitmek pek de akıllı işi sayılmaz, değil mi? Akıllı olduğumu iddia eden bana zorluk çıkarmayıp intihar...