Aynadaki yansımama ifadesiz bir şekilde bakarken içeriye giren Bella ile ona döndüm. Bella önce beni bir güzel süzdü. Ardından da yüzünü buruşturdu.
"Ciddi misin? Cenazeye gitmiyoruz Çakal! Bu kadar iç karartıcı olman şart mıydı?"
Omuz silktim ve tekrar aynaya dönüp kendime bir göz gezdirdim. Bence gayet güzeldim!
"Bence çok güzel oldum. Hem ne bekliyorsun ki? Sevdiğim çocuk nişanlanıyor amk!"
Bella bıkkınlıkla benim dolabıma doğru giderken cevap verdi.
"Sevdiğin çocuk nişanlanıyor diye berbat görünmek zorunda değilsin. Karanlık Lord'un kızı gibi görünüyorsun."
Bella dolabımdan aldığı lacivert elbise ile yanıma geldi ve üzerime tutarken beni süzdü.
"Ah, bu gerçekten yakıştı işte. Şimdi çıkar şu şeyi de bunu giy."
Gözlerimi devirerek Bella'nın elinde elbiseyi aldım ve lavaboya doğru giderken cevap verdim.
"Sanki Draco son anda bana aşık olacak amk. Niye süsleniyorum ki?"
Bella bana cevap vermek üzereyken lavabonun kapısını sertçe kapatmam ile açılan ağzı geri kapanmıştı.
Elimdeki lacivert elbiseye biraz göz gezdirdim. Tamam, elbise gerçekten güzeldi ve bana da yakışırdı.
Fakat ben sevdiğim çocuğun nişanına gidiyordum! Ne gerek vardı ki süslenmeye?
Her neyse. Bella'dan lanet yemektense bu elbiseyi giymeyi tercih ederdim.
. . .
Etrafımdaki herkes Draco ve Mary çiftinin ne kadar yakıştığı hakkın konuşurken sakin kalmak fazlasıyla zordu.
Bok yakışıyorlar amk!
Sarışına sarışın gider bir kere!
Ben sinirden yumruklarımı sıkarken Bella bana gözlerini devirdi.
"Biraz sakin olsana? Draco'nun nişanlanması Dünya'nın sonu değil."
Gözlerimden neredeyse alevler saçarak Bella'ya döndüm.
"Bella. Seni silkerim. Sus yoksa seni çok pis silkerim."
Bella bana gözlerini devirerek etrafı seyretmeye geri döndüğünde duyduğum alkış sesleriyle herkesin baktığı tarafa döndüm. Ve yüzlerinde güller açan bir adet Mary ile somurtan bir adet Draco gördüm.
Eh, en azından Draco pek de mutlu görünmüyordu. Aferin Draco.
Herkes daha yüksek sesle onların çok yakıştığını konuşmaya başlarken Mary ve Draco kol kola yürümeye başladılar. Onlar yanımızdan geçerlerken Draco'nun gözü bir anlığına bana kaymıştı.
Eh, bende ona her an üstüne atlayacak gibi baktığımda dolayı normal olacak göz göze geldik sevdiceğimle.
Mary'yi otuz yerinden bıçaklayıp denize attıktan sonra seninle evleneceğim bebeğim, korkma.
Draco yanımızdan geçip giderken bir anda duyduğum patlama sesi ile yerimden sıçradım ve sesin geldiği tarafa döndüm. Salonun ortasındaki pelerinli ve yüzleri görünmeyen kişiler bir masayı patlatmışlardı ve şimdi de asalarını rastgele kişilere doğrultmuşlardı.
En azından nişan mahvolacak. Saldırsınlar nolur!
Pelerinli şahıslardan biri asasını boğazına dayayarak sesini yükseltti ve konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çakal [ Tamamlandı ]
FanfictionDikkat, dikkat! Hogwarts'da kaçak var! Kim mi? Tabii ki ben! Yaşlanmış ve tabuta girmeyi inatla reddeden Dumble Amca'nın inadına, Hogwarts'a kaçak gitmek pek de akıllı işi sayılmaz, değil mi? Akıllı olduğumu iddia eden bana zorluk çıkarmayıp intihar...