Bir, bir anda final yaparken hüzünlenen ben, bir de final yazısını görünce şok geçiren siz..
. . .
Neredeyse tanıdığım herkesle hastane kanadında toplanmıştık.
Daha doğrusu Amelia'nın yattığı yatağın başında.
Bella Amelia'nın yaşadığını söylediğinden beri neredeyse saatlerdir herkes burada Amelia'nın uyanmasını bekliyordu. Çoğu kişiyi tanısam da arada Hufflepufflı kişiler de olduğu için onları tanımıyordum ama Amelia'nın arkadaşları olmalıydılar.
Bizden başka arkadaşı da mı varmış lan bunun?
Boş boş durmaktan sıkılıp Amelia'nın baş ucuna oturmuş onu seyreden Blaise'e dönmüştüm. Gözlerini bir an olsun Amelia'dan ayırmıyordu. Hatta ara sıra yaşadığından emin olmak için elini Amelia'nın kalbine koyduğunu bile görmüştüm.
Aşık jojuk seni.
"Merlin, başım..." diyen bir ses duyulduğunda neredeyse herkes ışık hızıyla Amelia'ya dönerken Amelia gözlerini yavaş yavaş açmaya başlıyordu. Blaise, Bella, Draco ve ben gibi birçok kişi oturduğu yerden fırlarken Amelia henüz yeni uyandığı belli olan bakışlarıyla bize bakıyordu.
"Amy? Güzelim, nasılsın? İyi misin? Bir şey ister misin?" diyen Blaise'in ne yapacağını bilemediği her halinden belli oluyordu.
Her gün sevdiği kızı (neredeyse) kaybetmiyordu sonuçta.
"Fırsat bulmuşken tabii ki seni kullanacağım. Su verebilir misin?" diye masumca soran Amelia ile yüzümde bir gülümseme oluşmuştu.
Özlemiştim keratayı.
Blaise Amelia'yı ikiletmeden hemen suyunu getirirken Amelia yattığı yerden hafifçe doğrulmuştu. Bu sırada yüzünü de buruşturmasından canının yandığını anlamıştık ve Bella hemen ona yardım etmiş ve oturur pozisyona getirmişti.
Amelia yüzündeki hafif gülümsemeyle herkese tek tek göz gezdirirken kendi kendine mırıldandı.
"Ölüp de geri geldim demek... Vay anasını sayın seyirciler."
Amelia'nın sözlerine birkaç kişi gülerken Blaise bir anda Amelia'ya sarılmıştı. Amelia şaşırsa da bir süre sonra sırıtmış ve o da Blaise'e sarılmıştı.
"Yeter bu kadar romantizm. Ben de en yakın arkadaşımdan mahrum kaldım Zabini." diyen Bella sanırım Amelia'yı özlediğini söylemeye çalışıyordu.
Yani sanırım.
Öyledir herhalde.
Blaise homurdanarak da olsa Amelia'dan ayrıldığında Bella ona sarılmış ve konuşmuştu.
"Ne halt yemeye öldün ki? Hayır izin aldın mı bizden? Salak salak işler yapıyorsun ya!" diyen Bella Amelia'dan ayrıldığında Amelia gözlerini devirmişti.
"Sanki ben ölmek için fırsat kolluyordum amk."
Herkes Amelia'ya gülerken ve arada geçmiş olsunlarını iletmeye devam ederken bu sefer Amelia'ya ben yapışmıştım.
Ona sarılırken kafasına bir tane geçirmeyi de ihmal etmemiştim.
"Bok vardı da öldün amk."
Amelia'dan ayrılırken Amelia sırıtırken cevap verdi. "He valla. Bok gibi yerdi lan. Bir anda dedim cehennem mi burası la. Ama yok bekleme salonuymuş. Ama bir görsen nasıl pis nasıl pis! İnsan bari haftada bir falan temizler yahu!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çakal [ Tamamlandı ]
FanfictionDikkat, dikkat! Hogwarts'da kaçak var! Kim mi? Tabii ki ben! Yaşlanmış ve tabuta girmeyi inatla reddeden Dumble Amca'nın inadına, Hogwarts'a kaçak gitmek pek de akıllı işi sayılmaz, değil mi? Akıllı olduğumu iddia eden bana zorluk çıkarmayıp intihar...