Bir elimle asamı tutarken diğer elimle de asamı tuttuğum kolumu tutuyordum.
Henüz kısa bir süre orada olsam da fena yaralanmıştım ve kolum gerçekten berbat haldeydi.
Ölüm Yiyenler ise Harry'yi onlara getirmemiz için geri çekilmişti.
Hogwarts'ın mahvolmuş manzarasına boş boş bakmayı keserek içeriye girdim. Tek tek gözlerimle herkesi ararken ölülerin az olduğunu ve aslında ölecek olanların kanlı canlı burada olmaları beni fazlasıyla mutlu etmişti.
Amacıma ulaşmıştım. Masumlar kurtulmuştu.
Fakat henüz her şey bitmiş sayılmazdı.
Kısa süre sonra yine savaşın başlayacağını aklımdan çıkarmayarak yürümeye başladım. Kolumu birilerine baktırmam gerekiyordu.
Etrafta herhangi bir şifacı ararken Fred Weasley'yi gördüğümde duraksadım. Ağabeyim başarmıştı.
Merlin... Filmde en üzüldüğüm sahnelerden biriydi ve şuan o sahnenin gerçekleşmemesine o kadar memnundum ki..
Ardından gözüm Remus ve Tonks'a takıldı. Draco ve Bella da başarmıştı.
Remus yaşıyordu.
Tonks pek umurumda değildi açıkçası fakat küçük Teddy'nin annesiz büyümesini istemezdim.
"Merlin! Çakal, işte buradasın!" Bir anda üstüme atlayan Amelia ile kolumun acısı daha da belirginleşmiş ve yüzümü buruşturmama sebep olmuştu.
"Ay n'oldu? Koluna mı bir şey oldu? Dur bakayım." Diyen Amelia bir şey söylememe fırsat vermeden kolumu kedine çekmiş ve hırkamı sıyırarak yarama bakmıştı.
"Çakal niye dikkat etmiyorsun ya! Öf, gel de iyileştirsinler seni."
Amelia'ya gözlerimi devirdim. "Bu kadarı da olsun artık Amelia. Zaten çok da kötü değil ama birkaç iksir fena olmazdı."
Amelia beni diğer kolumdan tutup sürükleyerek bir kadının yanına getirmişti. "Madam, Çakal'a yardımcı olabilir misiniz lütfen?"
Tatlı kadın hafifçe gülümsedi. "Ah, elbette. Gel şuraya otur bir tanem."
O kim köpek de bana bir tanem diyor be!
Her neyse, düşünecek daha önemli şeylerim var. Mesela şuan Harry'nin Voldemort'un yanında olması ve eğer Yusuf onu koruyamazsa ne tür işkenceler uygulayacağımı düşünmem gerekiyor.
Kedavra laneti uygundur.
Ama ben arkadaşıma güveniyorum, elbette Yaralı Kafa'yı çakma Yaralı Kafa olurken onu koruyacaktır.
"Siz iki aptalı yarım saattir arıyorum, neredesiniz siz?!" diyen Bella'da aramıza katıldığında Amelia benim yanımdan gidip Bella'nın üstüne atlamıştı.
"Ay ben böyle üstüne atladım da yaran falan yok dimi? Az önce Çakal'ın koluna sıçtım da."
Bella Amelia'ya gözlerini devirdi. "Hayır, ben yara almadım ama yine de üstümden inersen mutlu olacağım."
Amelia homurdanarak Bella'dan ayrıldı. "Yaşadığına seviniyoruz şurada, içine sıçmazsan ölürsün."
Amelia'dan kurtulan Bella bana döndü. "İyisin değil mi?"
Bella'yı başımla onayladım. "İdare eder işte. Savaşın tekrar başlayacağını biliyorsunuz, kendinizi salmayın hemen."
Amelia sözlerimin ardından elini ağzına götürerek esnemişti. "Ya ben çok yoruldum, uyusam mı azıcık?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çakal [ Tamamlandı ]
FanfictionDikkat, dikkat! Hogwarts'da kaçak var! Kim mi? Tabii ki ben! Yaşlanmış ve tabuta girmeyi inatla reddeden Dumble Amca'nın inadına, Hogwarts'a kaçak gitmek pek de akıllı işi sayılmaz, değil mi? Akıllı olduğumu iddia eden bana zorluk çıkarmayıp intihar...