30 - Eve Dönen Tayfa

1.1K 126 63
                                    

Saatlerdir araba süren ağabeyim son birkaç saattir tek kelime etmezken sonunda konuştuğunda dinlendirmek için kapattığım gözlerimi açtım.

"Eve geldik gençler. Uyanın hadi."

Ablam ve Yusuf ağabeyimin sesiyle rahatsızca uyanırken bir süre etrafa baygın bakışlar atmışlardı. Ben ise boş boş arabanın camından evime bakıyordum.

Tamam, özlemiştim. Annemi de babamı da.

Tabii annemin terlik showlarını özlememiştim. Çünkü niye özleyeyim?

Ağabeyim arabayı bir yere park ettikten sonra arabadan inmiş ve bizim camımıza tıklayarak bizim de inmemizi beklemişti. Ablam ve Yusuf'dan önce davranarak indiğimde bir süre etrafa bakma ihtiyacı duydum.

Tamam, gideli yıllar olmamıştı ama yine de epey zaman geçmişti yani.

"Az hızlı olsan keşke Yusuf!" Ağabeyim söylenirken Yusuf ona ters bir bakış atmış ve inadına yavaşça arabadan inmeye başlamıştı. Ağır çekimde gibiydi ve...

Çok sinir bozucuydu.

Bu aptalca görüntüye katlanamayıp Yusuf'un yanına gittim ve kolundan tutup sertçe dışarı çektim. Hızlı çektiğim için sarsak birkaç adım atsa da daha sonra düşmemeyi başarıp bana dik dik bakmıştı.

Ona omuz silkip bilmem kaç aydır görmediğim evime doğru yürümeye başladım. Ablam ile ağabeyim de peşimden gelirken ağabeyime döndüm.

"Annemlerin geleceğimizden haberi var mıydı ya?"

Sorumla ağabeyim sırıttı. "Hayır. Onlara ufak bir sürpriz olacak."

Ağabeyime hafifçe güldüğüm sırada evin kapısına gelmiştik. Ağabeyim ve ablamla aramızda kısa bir göz göze gelmemiz sonucunda ablam kapının zilini çaldı.

"Ay geliyorum, geliyorum! Hayatım ocağı kapatır mısın?!"

İçeriden gelen seslere güldüğümüz sırada açılan kapıyla annem kapıda görünmüştü. Annemin ağzı bizi gördüğü gibi bir karış açılırken hazır açılmış ağzıyla bir çığlık kopardı.

"Ay! Ay gözlerime inanamıyorum! Hayatım boş ver ocağı koş gel! Çocuklar gelmiş!"

Annemin sesiyle babam da koşarak buraya geldiğinde bizi görmüş ve kocaman gülümsemişti.

"Hoş geldiniz çocuklar. Bu ne güzel sürpriz böyle."

Babamın sözleriyle annem ona dik dik baktı. "Ya sen ne duygusuz adamsın ayol! Kaç zamandır görmediğimiz çocuklarımız gelmiş, insan biraz olsun heyecanlanmaz mı?!"

Annemin sözlerini her zamanki gibi takmayan babam kapıyı iyice açarak girmemizi beklemişti.

Vay anasını... Gerçekten evdeydim.

Eve girdiğimiz gibi ben direk odama doğru giderken annem benim kolumdan tutup salona doğru götürdü.

"Kızım kaç zamandır görüşmüyoruz zaten, ne o öyle geldiğin gibi odaya gitmeler falan? Az yanımızda otur ayol! Özledik sizi."

Annemin sözlerine gülerken yanağına ufak bir öpücük kondurdum.

"Ya anne ne yapayım, yorgunum. Kaç saattir ya süpürgeyle ya da arabayla yolculuk yapıyoruz. Bezdim vallahi bezdim."

Annem benim sözlerime güldüğü sırada salona gelmiştik. Babam ağabeyime sarılmış bir şekilde bir şeyler söylerken ablam da onlara dik dik bakıyordu.

Bu şey bakışıydı, 'Ondan önce bana sarılmalıydın ahbap! Büyük bir hata yaptın...' bakışı. 

Evet, kesinlikle bu bakıştı.

Çakal [ Tamamlandı ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin