Yok Oluş

37 3 0
                                    

Artık dönüşü yoktu, bu hastalık her yerdeydi ama doktoru da bulamıyordum.
Valeria çoktan uyanmış ve hayata yeniden dönmüştü. Bu anı çok bekledik ve başardık, ama şu an önemli olan başka bir şey var.




Doktor Louis'in ağzından;

O daha önce burada yaşıyordu. Ve bir iz bulabilirim belki. Maalesef bu dünyanın senden kurtulması gerek Gwen....

"Böyle olması gerekmiyordu, beni buna mecbur ettin!"

Vardığım evin kapısına sertçe vurmaya başladım, ama tanımadığım bir adam açtı kapıyı.

"Hey neden bu şekilde kapıya vuruyorsun? Sanırım bela peşindesin!"

"Hayır dur bir dakika, ben sadece birini arıyorum daha önce burada yaşıyordu adı Gwen."

"A o çok dengesiz bir kadın, sürekli buraya gelip gidiyor!"

"Yani ona ulaşabilir miyim?"

"Bir numara var bende ama başka bir yardımım dokunmaz dostum, burada bekle" Dedikten sonra sallanarak içeri girdi.

Bir süre bekledikten sonra tekrar kapıda belirdi adam.

"İşte burda, al şu kağıdı bende artık evime gireyim!"

Kağıdı alıp adamın yüzüne baktım.

"Bu aralar dışarı çıkma, bir zehirli gaz yayılmış durumda. Hatta bütün camları kapat, bu ciddi bir durum!" Deyip aracıma yöneldim.




Arabanın içinde seyir halindeyken kağıtta yazan numarayı telefona yazıp arama tuşuna bastım.

Çalıyordu ve ben oldukça gerildim o an.

"Alo, kimsiniz?"

"Gwen benim Louis. Sana formülü vermek istiyorum, ama bir şartım var!"

"Merak ettim hadi söyle!"

"Benim istediğim yerde buluşalım ve sadece ikimiz! Başka kimse olamayacak."

"Tamam kabul edildi, ne zaman ve nerde?"

"Seninle buluştuğumuz zaman gittiğimiz bir bar vardı, bir saat sonra orda!"

"Tamam, umarım beni kandırmıyorsundur! Eğer öyle bir şey varsa senin için acı bir son yakındır!"

"Acele et vaktim yok Gwen!" Deyip telefonu kapattım, ama tam o sırada telefonum çaldı.

"Ne oldu Gwen!" Dedim sert bir ses tonuyla.

"Adım Eric ve sanırım senin babanım." Dedi ve o ses gerçekten de babama aitti.

"Babacığım, sen uzun zaman önce benimle görüşmeyi istemediğini söylemiştin! Ne oldu da aradım beni?"

Aslında babamı çok özlemiştim bunu sesini duyunca daha iyi anladım.

"Ben ne yaptığımı bilmiyorum, sanki aklım yerinden oynuyor gibi, sanırım sana haksızlık etmiştim ve tetiği çekmeden söylemek istedim!"

"Anlamadım! Ne tetiği? Baba ne saçmalıyorsun?" Diye bağırıp aracı panik ve korkuyla sağa çektim.

"Bilmiyorum, ama şeytanı gördüm ve bana değersiz olduğumu söyledi, onun dışında bir çok şey gördüm bugün ve sanırım kıyamet kopuyor!"

Olamaz, babam etkilenmiş bile. Bir şeyler yapmalıyım hemen.

"Baba gördüğün şeyler gerçek değil lütfen mantıklı düşün ve telefonu asla kapatma, neredesin şu an?"

"Burası cehenneme benziyor canımı yakıyorlar, bu acıya son vermem gerek!"

"Hayır hayır, dur baba lütfen bunu yapma ne olur baba! Hiç biri gerçek değil baba sana bunu kanıtla......!" Daha sözümü bitirmemiştim ve o an silahın ateşlendiğini duydum.

"Hayır! Hayır bu olamaz, lanet olası sürtük! Bunların hepsi senin yüzünden, baba! Baba! Lütfen konuş şaka yaptım de, seni affettim ben herşeyi unuttum yeter ki sen hayatta benimle kal!"

Ve koca bir sessizlikle baş başaydım o an, ellerim titrerken polisi arayıp babamın numarasını verdim. Nerde olduğunu bulmaları sadece beş dakika sürmüştü ve orası doğup büyüdüğüm evdi.

Polisler babamın intihar ettiğini söyleyip telefonu kapatırken o an büyük bir şok yaşıyordum, babam gerçekten de bir kurşunla hayatına son vermişti....




Şu an tek istediğim, gerçekten hissettiğim şey intikam ve ruhuma soğuk dokunuşu bendeki öfkeyi ona katlıyordu....
Babamı son bir kez görmeyi gerçekten çok istemiştim.

P.İ.D "Kitap Oldu"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin