Garip

34 5 1
                                    

Kendimi çok garip hissediyorum şuan. Herşey çok çabuk olup bitti. Ama bu en kötü deneyimdi.

Hani olur ya istediğiniz bir şeyi elde edip beş dakika bile zamanda geri gitmek istemezsiniz, işte bende böyle bir durumdayım. Yarım saat öncesine kesinlikle dönmek istemiyorum.
Ben bu şekilde yatakta oturmuş suyu mideme boşaltırken doktor bana acıyarak bakıyor. Belki de ben böyle hissediyorum.

Tanrım çok yorgunum, şu an buradan hemen uzaklaşmak istiyorum.

"Doktor! Artık gidebilir miyim?" Diye sordum karşımda oturturken.

"Hayır Leo. Yarım saat sonra beraber çıkacağız. O zamana kadar yorgunluğun da geçer merak etme!"






Doktor ayağa kalkıp arkasını döndüğünde aklımdakiler dilime dökülmeye başladı bir anda.

"Ben Valeria'yı görmek istiyorum. Buna çok ihtiyacım var. Yani moral açısından!"

Doktor bana dönüp gülümsedi. Ama hemen ardından sert bir tavırla konuşmaya başladı.

"En son onun odasına girdiğinde neler olduğunu hatırla! Bundan sonra ben olmadan asla giremezsin o odaya. Anladıysan birazdan beraber gideriz yanına!"

"Tamam doktor. Haklısın!"









Olanları unutmak mümkün mü? Ama benim anlamadığım bu kadın adresi nasıl öğrenmiş olabailir.

Bir şey mi atlıyorum acaba?









O gece çok sarhoş olmuştum. O bar da içerken......
Evet. Bir kadın vardı biraz yaşlı gibi! O muydu acaba doktorun düşmanı?



Yok canım öyle olsa orada ne arasın?
Yinede şüpheliyim. Bir ara oraya tekrar gidip içmem lazım.
Bunu doktora söyleyemem. Onu uzak tutacağım ama biraz zor olacak.





Yarım saat geçti ve doktor ile beraber aşkımın odasına doğru yürümeye başladık.

Odaya girdiğimizde loş bir aydınlatma gözüme çarptı ilk olarak. Bu çok güzel ve oldukça şık. Aşkımın yüzüne yansıyordu, sanki ışıklar içinde uyuyan bir melek. Güzelliğin son noktası bu olsa gerek.

Yavaşça ona yaklaşıp doktora baktığımda onaylarmış gibi gülümsedi. Ve elimi yüzünde gezdirmeye başladım. Bunu çok özlemişim!

"Doktor Louis, biz ilk nerde buluştuk biliyor musunuz?"

"Hayır. Nerde?

"Buraya iki kilometre uzaklıkta bir göl var, yapay göl. Orda takılmayı çok severdi, uyandığında ilk oraya götüreceğim onu."

"Bir defa gitmiştim güzeldi. Ama bir daha gidemedim, kızım uyandığında beraber gidelim eğer sen de istersen!"

"Tabiki isterim. Çok güzel olur."

"Tamam o zaman şimdi çıkalım ben seni bir yere götüreceğim, seveceğini biliyorum."

"Oyun falan mı? Yoksa yemek mi?"

"Gidene kadar bir şey söyleyemem. Sabırlı ol ve beni izle!"



Doktor yine beni alt etmenin peşinde galiba. Muhtemelen öyle de olacak.










Doktor Louis aniden böyle kararlar verir. Bir anda heyecanlandırır, bu iyi bir şey mi bilmiyorum ama şu an aracın ön koltuğunda oturmuş müzik ve yolculuğun tadını çıkarıyorum.
Kafamı camdan çıkarıp bağırasım var.

Ve şuan camı açıp kafamı çıkardım bile. Doktor sakin bir şekilde bana bakıp aracını kullanmaya devam etti.

Önce arkama baktım yakın araç var mı diye. Sonra da avazım çıktığı kadar bağırıp kafamı sallamaya başladım.

Doktor kahkahayla gülerken gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Bunlar normalin dışında. Gerçekten ağlıyor muydu? Kafamı camdan çekip gözlerine dikkatlice baktım.

"Neden öyle bakıyorsun Leo?" Diye sordu yine o sakin ses tonuyla.

"Sen gerçekten ağlıyor musun doktor?"

"Ben mi? Aslında evet. O kadar güzel bağırdın ki çok duygulanıp gözyaşlarına boğuldum." Deyip gülmeye devam etti.

Ve benimle dalga geçtiği çok açıktı. Ne aptalım!











İki saat süren yolculuktan sonra gideceğimiz yere ulaştık. Doktor aracı park ederken bende etrafıma göz gezdirip nereye geldiğimizi anlamaya çalıştım.

Araçtan inip yürümeye başladık ve ben meraktan çatlıyorum.

"Neresi burası?"

"Görürsün birazdan, hadi ilerlemeye devam et!"







Bize doğru gelen bir adama selam verip elini sıktı doktor. Ardından onu takip etmeye başladık ve bize dönerek elinde duran poşeti uzattı.
Poşeti benaldım ve içinden ilginç giysiler çıktı.

"Bunlar ne?" Diye sordum adama bakıp.

"Bunları giymen gerek canın çok yanmasın diye!" Dedi adam anlamsızca yüzüme bakarken.
Ardından doktor gülümsedi.

"Bunlar paintball için Leo. Süprizim bu, şimdi doya sıya eğlenelim ve sıkıntılarımızı sorunlarımızı önemsemediğimizi gösterelim beynimize. Beynimizi biz yönetelim!"

"Zaten biz yönetmiyor muyuz beynimizi?" Dediğimde doktor yine gülmeye başladı.

"Ben psikoloji açısından söyledim. Hadi oyun bizi bekliyor......"



P.İ.D "Kitap Oldu"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin