Önce ruhumda derin bir ölüm sessizliği, sonra her zaman merak ettiğim o eşsiz fırtına.
Tam merkezindeyim, sanki cehennem ateşi misali yakıyor ruhumu, her zerresinden.
Yüzüme doğru yükselen ateşi sonuna kadar hissediyorum, korku benliğimin her zerresini sarmışken çıkış yolu nasıl bulacağım?Tanrım neler oluyor anlamıyorum, şu an kim olduğumu hatırlamakta güçlük çekiyorum.
Tamam, gözümde bir şeyler canlanıyor. Ama net değil.
Bu hissettiklerim çok korkunç.Bir dakika, evet!
En son laboratuardaydık. Peki ya sonra?Doktor Louis!
Tanrım, ne yaptın bana?
Kalbim çok hızlı çarpıyor, nefes alamıyorum!
Hadi Leo kendine gel! Bunu sen istedin, bu deney onun geleceği. Ah Valeria, Tanrım yardım et! Bu daha ne kadar devam edecek?
Bir saat önce:
Doktor Louis'e artık hazır olduğumu söylemem gerek. Umarım bir aksilik çıkmaz. bulduğumuz ilaç şu anda elimde ve bu çok şey ifade ediyor.
"Sana kısaca tekrar özet geçeceğim, sen bu ilacı aldıktan sonra Panik atak ve arkasından gelen Panik bozukluğu hastası olacaksın. Belirtileri sana birazdan sayacağım, eğer her şey yolunda giderse beynindeki düşünceleri sağımda duran makineyle görebileceğim.
Bir gün boyunca devam edeceğiz buna, eğer tedaviyi bulabilirsek tabi! Bu şekilde giderek bütün psikolojik hastalıkların tedavisini bulmaya çalışacağım. Ne kadar hızlı olursa o kadar iyi Leo. Buna hazır olduğuna emin misin?" Dedi Doktor Louis.
"Ben hazırım, yalnız artık şu belirtileri sayalım tekrar, Panik atak geldiğinde kendimi sakinleştirmem için lazım. Öyle değil mi doktor?" Dedim, korkuyla gülümseyerek.
Doktor gayet sakin, artık zamanı gelmişti.
"Tabiki öyle Leo. Belirtileri sayıyorum;
Çarpıntı.
Kalp atışlarını duyumsama.
Kalp hızında artış olması.
Terleme.
Titreme.
Nefes darlığı.
Boğulma hissi, soluk kesilmesi.
Göğüste ağrı, sıkıntı.
Bulantı, karın ağrısı.
Baş dönmesi, bayılma hissi.
Olayları ve çevreyi bir sis perdesinin gerisinden bulanık algılama.
Kendine yabancılaşma,
Uyuşma ve karıncalanma.
Üşüme, ürperme.
Ateş basması.
Kontrolü yitirme, çıldırma ya da ölüm korkusu panik atak sırasında ortaya çıkan belirtiler arasındadır.
Sen bunlar olurken sadece sakin olmaya çalış, 'bu geçici aslında olan hiçbir şey gerçek değil', diyerek daha çabuk atlatabilirsin, bunları sakın unutma Leo.
Hadi artık başlayalım!" Derken yüzündeki tedirgin bakışı unutulacak gibi değildi.Doktor Louis, hızla beyaz sedyeye doğru ilerledi.
Benim de onu takip etmem gerekiyor ama ayaklarım titremeye başladı, umarım buna değer bir sonuçla işin içinden çıkarız.Sedyeye yatıp acıyla ter dökerken sağ kolumu doktora doğru uzattım.
"Şimdi ben bu iğneyi yaptıktan bir saat sonra, etkisini göreceksin. Birkaç dakika hafızan kaybolabilir, sen benim dediklerimi beyninde sürekli canlı halde tutmaya çalış." Dedikten sonra, ilacı koluma enjekte etti doktor.
Tam o sırada telefonu çaldı doktorun ve yanımdan dalgınlıkla ayrıldı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
P.İ.D "Kitap Oldu"
Ficțiune generalăYarım saattir aralıksız yürüyorum, hafızamda anılar belli belirsiz canlanıp duruyor, etrafımdaki yemyeşil doğanın tadını çıkarmak yerine neden sıkıntı içinde boğuluyorum? Etrafımda olan bitene anlam veremiyorum, sanki başka bir gezegenden buraya düş...