Yaşadıklarım bana kimseye güvenmemeyi öğretse de ben uslanmaz biri olarak güvenmeye devam ediyordum. Alaz ile eve geldiğimizde annemlerin şehir dışına gittiği gerçeği geldi aklıma. Alaz ile aynı evde kalacak olmanın verdiği sıkıntıyla odama girdim. Alaz da peşimden gelirken çalışma masamdan defter ve kalem çıkardım. Alaz ne yaptığımı çözmeye çalırken ben defterin sıradan bir sayfasını açmıştım bile.
"Ne yapıyorsun?" Merakına yenik düşüp sorduğu soruya gülümsedim.
"Anlaşma." Kaşlarını çatması iyice keyiflenmeme sebep olmuştu.
"Ne anlaşması?" Diye sorduğunda ben kağıda 1. Maddeyi yazıyordum.
"Madem aramızda çıkar ilişkisi var, resmiyete dökelim bunu." Başka bir sayfayı koparıp kalemle beraber ona verdim.
"Saçmalık." Derken yanıma oturmuştu. Bunun mantıklı bir fikir olmadığını bilsem de önemli değildi. Asıl amacım Alaz'ı delirtmekti.
"Çok konuşma da yazmaya başla." Eline kalemi aldığında ben de kalemimi alıp aklıma gelenleri yazdım.
1: Aramızda hiçbir yakınlaşma olmayacak. Sadece çıkar ilişkisi olduğunu unutmayacaksın.
2: Bana Lavinya demeyeceksin. Kafamı karıştıracak hiçbir cümle kurmayacaksın.
3: Bana yalan söylemeyeceksin. Bana karşı dürüst olacak, açıklayamayacağın bir şey olduğunda bunu yalan söyleyerek üstünü kapatmak yerine söyleyemeyeceğini belirtmeni istiyorum.
4: Aramızdaki ilişki sahte olduğu için, kimseyle olan yakınlığıma ve ilişkilerime karışmayacaksın
5: Uyumayacak olsan da karşı odada kalacaksın. Mecbur kalmadıkça odama girmeni istemiyorum.
6: Hiçbir şekilde özel eşyalarımı karıştırmayacaksın.
7: Özel güçlerini benim üzerimde kullanmak yok.
Aklıma bu kadar geldiği için burada bıraktım. "Bitti." Derken Alaz da bitirmişti. Ben onun kağıdını alırken o benim kağıdımı aldı ve okumaya başladık.
1: Ne olursa olsun ben gezegenime gidene kadar beni yalnız bırakmayacaksın.
2: Aramızda hiçbir duygusal bağ olmasına izin vermeyeceksin.
3: Beni sürekli gezdirecek ve bana insanları tanıtacaksın.
4: Bana her gün farklı bir Türk yemeği yedireceksin.
5: Sıkça lahmacun yemeğe götüreceksin beni.
Alaz benim aksime beş madde yazmıştı. Ben okumayı bitirdikten sonra Alaz da okumayı bitirmişti. Hızla kalemini aldı ve yazmış olduğum ikinci maddeyi karaladı. Sonra dayanamadı ve birinci maddeyi de karaladı. Dördüncü maddeyi de hırsla karalarken ben onu şaşkınlıkla izliyordum. En sonunda sıkılmış olacak ki kağıdı buruşturup odanın bir köşesine fırlattı.
"Napıyorsun?" Sesimi sinirli çıkarmaya çalışırken içten içe gülüyordum bu haline.
"Delirtme beni!" Ben gülmemek için dudaklarımı dişlerken o sinirle soluyordu.
"Neden öyle diyorsun, Alaz? Madem aramızda çıkar ilişkisi var bunu resmiyete dökmek gerekir. Biliyorsun ki her şey senin hayal dünyandaki kadar kolay olmuyor." Onun cümlesini ona sattığımda bana öyle bir bakış attı ki, gülmemi daha fazla tutamayıp kahkaha attım.
"Gül sen gül." Ne derse desin gülmemi durduramıyordum. "Ben acıktım." Dediğinde zar zor gülmemi durdurabildim.
"Hani siz çok yemek yemezdiniz? O da mı yalandı?" Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNYA
Novela Juvenil"Ben buraya ait değilim." Mesafe aşkları günümüzde sıkça görülür. İlçeler, şehirler ve hatta ülkeler bile engel olamaz bazı aşıklara. Peki siz hiç başka gezegenden birine aşık olan bir insan gördünüz mü? Henüz keşfedilmemiş bir gezegenden gelen Alaz...