AŞKA DÜŞÜŞ (TAMAMLANDI)

1.Bölüm

Instagram: askadususofficial / missfirat

Playlist:  OneRepublic - All This Time

1.Bölüm

"All this time we were waiting for each other. (Tüm bu zaman birbirimizi bekliyorduk.)

All this time I was waiting for you. (Tüm bu zaman seni bekliyordum.)"

OneRepublic - All This Time

***

İnce dudakları zarafetle oldukça ağır bir şekilde boyun boşluğumda gezintisini sürdürürken bastırdığım kıkırtıyı serbest bırakarak ona daha da çok imkân sağlamak istedim fakat...

"Meleeeek! Daha kaç defa bağıracağım sana Allah'ın cezası? Kalk ama artık yeter! Bak, sürahiyle geliyorum. Hiç acımam."

Fakat rüyalarınızda bile sizi rahatsız etmekten çekinmeyen bir kuzeniniz varsa bu pek de mümkün olmuyordu. Kuzenim Eda'nın cırtlak sesini duymamla birlikte göz kapaklarımı aralama zahmetine bile girmeden yastığı başımın altından alıp adeta kendimi boğmak istercesine yüzüme geçirdim. Hayır, insanın rüyasında bile rahatsız edilmesi büyük haksızlıktı! Cilve bile yapamıyordum!

"Meleeeek! Kime diyorum ya? Kalk, geç kalacağız!"

Duyduğum tırmalayıcı ses git gide yaklaşırken eylül ayının sıcaklığına aldırmadan pikeyi de sanki hiçbir şey olmuyormuş gibi iyice üstüme çekerek uykuma, daha doğrusu cilveli rüyama kaldığım yerden devam etmek istedim. Sadece beş dakikacık daha mutlu olayım be!

"Melek!"

Yeni hayatımdaki, yeni odamın kapısı ardına kadar açılıp Eda ayaklarını tok bir sesle yere vurduğunda ise şimdilik yolun sonuna geldiğimi anladım. Rüyalarımda mutlu olma kısmı buraya kadardı. Gerçek hayata yeniden hoş geldin Melek.

Pikeyi üzerimden hafif bir şekilde kaldırıp gözlerimi araladığımda onun çoktan hazırlandığını üstündeki çizgili elbiseden, yapılmış dalgalı koyu kahverengi saçlarından ve yüzündeki makyajdan anladım. Ellerini beline yerleştirmiş bir vaziyette bir sonraki komutuna geçeceğini fark ettiğimde ise yattığım yerde doğrularak gözlerimi devirdim. Çemkirme sırası bendeydi.

"Yaa Eda! Kızım iki dakika mutlu olayım be! Rahat bırak beni. Rüyamda Murat'la sevişiyordum. Hadi bir çık, git." Elimle onu kışkışlarken aynı zamanda tekrar yatağıma gömülmüş ve tabiri caizse kıçımı ona çevirerek uykuma kaldığım yerden devam etmek istemiştim. Elbette pek de mümkün olmamıştı.

"Edepsiz yaa! Allah seni kahretsin!"

"Tövbe de be," diyerek olduğum yerde söylenmeye devam ederken aslında ikimizin de ciddiyetle uzaktan yakından alakası yoktu.

"Biliyor musun? Teyzem gerçekten çok haklı. Hiç akıllanmayacaksın sen, değil mi? Annem seni Ankara'dan buraya nasıl gönderdi? Çok merak ediyorum doğrusu."

İşte buraya kadardı. Annemi haklı görmeye başladığı anlar gerçekten pimim çekiliyordu ve ona saldırmamak için kendimi zor tutuyordum. Pikeyi üstümden hızla atıp kaşlarımı çatarak ona baktığımda karşımda dişlerini göstererek şirinlik yapan bir Eda Tekin ile karşılaştım. Hayır, hayır. Böyle gönlümü alamazdı işte.

"Ya benim minnoş kuzenim, canım kuzenim, baldan tatlı kuzenim... Hadi bir çık, git. İki dakika daha sevişeyim rüyamda, sonra ben sana dönerim." Tam pikeyi üstüme tekrar çekeceğim sırada benden daha hızlı davranıp yatağa zıplamış ve adeta elimden çekiştirerek yere atmıştı.