Wattys 2019 Kazananı (Yeni Yetişkin) 🏆
[...] Bir kitapta okumuştum. Şöyle yazıyordu: "Boğazı dantel gibi süsleyen Kız Kulesi, her şeye tepeden bakan kibirli Galata'ya âşık oluyordu."
Benim kalbim ise yıllar öncesinde aşka düşmüştü, o kibirli perden...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şuraya Wattys 2019'u kazanmış musmutlu bir Mehtapsu temsili bırakayım o zaman! 💃
Geçirdiğim zor dönemlerde bana ilaç gibi gelen bu mutluluğa sebep olan herkese sonsuz teşekkür ederim. İyi ki siz, iyi ki Aşka Düşüş Ailesi! ❤ Eh, o zaman bunun şerefine bölümü yorumlarınızla coşturalım bence. Değil mi?
Instagram: askadususofficial / missfirat
Playlist: Göksel - Baksana Talihe
18.BÖLÜM
Okuduğum birçok romantik kitapların, izlediğim birçok aşk dolu filmlerin içinde hep tesadüflerden doğan tatlı duyguları, karşılaşmaları hayal edip asla ulaşamayacağım bir düşün içine çekerdim kendimi. Ulaşmayı ne kadar çok istesem de hayat çemberimde olanlar ve beni afallatan gerçekler hiçbir şeyin aslında tesadüf olmadığını yüzüme çarpıyordu. Oysa dün onu gördüğüm ilk an neredeyse inanacaktım, itirafına kadar bunun koca bir tesadüf olduğunu farz edecektim ama değildi. Hayat farklı yollarla da olsa bir şekilde karşıma yine onu çıkarıyordu. Kıvırcık Fırtına, İlker Altan'ı.
İlk iş günümde çok az çalışmama rağmen üstüme bocalan yorgunluğu ve karşılaştığım İlker Altan gerçeğini kolay kolay sindirebilmek için günün geri kalan saatlerini işten çıktıktan sonra tek başıma evde geçirdim. Oysa Ortaköy'e inip enfes bir kumpir yiyerek mideme bayram yaşatabilir ya da Taksim sokaklarında gezinip mağazalarda tur atabilirdim ama aklımdaki düşünceleri uzaklaştıracak gücü bir türlü kendimde bulamadığım için yine yapmak istediğim her şeyi erteleyerek eve dönüp battaniyeme sarılıp televizyonun karşısına geçtim. Sevdiğim dizinin biriktirdiğim bölümlerini boş bir şekilde ekrana bakarak izlerken aklımdaki tek düşünce bundan sonrasında neler olacağıydı.
Dün tüm gününü Eda, Ahmet'le dışarıda geçirdiği için eve çok geç bir saatte dönmüş ve ben erkenden uyuduğumdan dolayı ona işle ilgili bazı gerçeklerden bahsedememiştim. İçimde büyük bir karmaşayla savaştığım duyguları yine kendim halletmeye çalışmıştım.
Hayatım boyunca bir şeyleri başarabilmek için istemesem de hep başkalarının eline bakmıştım. Annemler gittikten sonra teyzemlerin himayesi altındaydım hatta şimdi bulunduğum özel üniversiteye geçişimi bile eniştem sağlamıştı. Fakat artık ciddi anlamda ayaklarımın üstünde durmak ve kendi emeğimle bir yerlere gelip para kazanmak istiyordum. Normal şartlarda girdiğim işte sırf İlker olacağı için çıkmam gerekiyordu ya da eski Melek aynen böyle yapar, İlker'in varlığına koca bir duvar örerdi ama sırf İlker'in babasının restoranı diye de işimden olmak istemiyordum. Tuhaf bir şekilde restoranın aurası beni kendine çekiyordu. Her ne kadar buraya da bir nevi İlker'in torpiliyle girmiş olsam da en azından Eda evlenene kadar çalışmak ve düzenimi oturtmak istiyordum. Hatta Eda'yı daha fazla zorlamamak adına düğününe yakın bir dönemde ayrı eve çıkmak istiyordum. Bu yüzden işten ani bir şekilde çıkmak yerine sabahın erken saatlerinde normal bir güne uyanır gibi hazırlanıp işimin başına gelmiştim. Yalnızca hafta sonları çalışacağım için haliyle bu haftanın son gününü, yani pazarı da kapsıyordu.