ARA BÖLÜM - 2

46.7K 2.4K 2.2K
                                    

Instagram: askadususofficial / missfirat

ARA BÖLÜM - 2

Gamze'nin Ağzından

Hayatıma kendi ellerimin arasında bir halata sıkıca sarınıp, avuçlarımda izler bırakacak kadar büyük bir güçle tutunmaya çalıştığımda çok küçük sayılırdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayatıma kendi ellerimin arasında bir halata sıkıca sarınıp, avuçlarımda izler bırakacak kadar büyük bir güçle tutunmaya çalıştığımda çok küçük sayılırdım. İnsan zaman geçtikte ve büyümeyi öğrendikçe kimsenin eline muhtaç kalmadan ayağa kalmayı öğreniyordu. Daha güçlü hissediyordu benliği ama ben hiçbir zaman, tutunduğum halata rağmen o gücü o kadar da derinden hissetmemiştim kendimde. Bir tarafım hep zayıf, hep eksikti. Kaybolmuştum ama yolum asla doğru yol tabelasına sapmıyordu. Israrla hatalar yapmaktan vazgeçmiyordum.

Liseye geçmeden, daha ilkokulun son sınıfındayken boşanmıştı anne ve babam ve kendimle savaşım asıl o zaman başlamıştı. Hep babamın hayatımın kahramanı, aşkı olduğunu düşünürken, küçücük yaşımda kalbime çizilen bir kesikle bildiğim her şeyin aslında koca bir yalan olduğunu öğrendim. Meğerse babamın bambaşka bir hayatı, kendini adadığı bambaşka bir ailesi olduğunu öğrenmek kalbimdeki kesiğin koca bir yara oluşturacak kadar açılmasına sebep oldu. İnsanlara ama en çok da erkeklere olan inancımı kaybettim. Bir erkeğe asla güvenemeyeceğimi anladım. Ne yaparsa yapsın, ne kadar çabalarsa çabalasın bir tarafım hep şüphe içinde kalacak, yaptığı şeylerin altında hep bir neden arayacaktı. Asla o güven duygusunu bana aşılayamayacaktı. Babamın paramparça haline getirdiği kalbimi, ben kendi ellerimle tamir etmek zorunda kalacaktım.

Boşanma sonrasında annem İstanbul'dan İzmir'e yerleşip de bir fabrikada dikiş dikerek çalışmaya başladığında, bizim için babam olmadan yepyeni başlangıçlar yapacağımızı hayal ettim. Başlarda babamın yokluğu çok ağır gelmişti ama sonrasında bizi arayıp sormadığında aslında o yokluğun koca bir hiçten ibaret olduğunu fark ettim. Babam çoktan seçimini yapmıştı. İlk aşkını değil de sonradan bulduğu ailesini tercih etmişti.

İzmir'e yerleşip yeni bir çevre edinmeye başladığımda başarabileceğimi, babam olmadan da her şeyin üstesinden gelebileceğimizi düşündüm fakat zamanla annemin gururuna asla yediremediği nefreti her şeyin önüne geçer oldu ve ailemi tam anlamıyla aslında o zaman kaybetmeye başladım.

Annem despotluğunu, kuralcılığını ve biriktirdiği tüm sitemini benim üzerime sağanak yağan yağmur gibi her defasında boşalttığında kendime kaçacak delikler arar oldum. Yeni okulumdaki arkadaşlarıma sığınmak istedim ama onların da her defasında söylediği teselli sözler hep aynıydı. ''Aldırma. Annen o senin. Kızar, bu da geçer demekten,'' ileriye asla gidemediler. O kadar çok yorulmuş, o kadar çok bunalmıştım ki artık annemin yakınmalarından, her defasında bağırışlarıyla babama olan öfkesini haykırmasından, eline aldığı bardakları sürekli benim gözlerimin içine sokarcasına kırmasından... Tek çözümün üniversite sınavı olduğunu fark etmiştim. Üniversiteyi istediğim bölümde kazanacak ve içine düştüğüm bu cehennemden yine kimsenin eline tutunmadan ayağa kalkarak uzaklaşacaktım. Ve öyle de olmuştu.

AŞKA DÜŞÜŞ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin