Evet arkadaşlar öncelikle Merhaba~~Bu benim ilk hikayem umarım zevk ile okursunuz. Karakterleri nasıl yapsam diye çok düşündüm. Öncelikle bir K-Pop hayranıyım yıllardır😄. Bu yüzden kafamda kurduğum karakterler ile örtüşen kişileri karakter i bir fikriniz olursa lütfen söyleyin.Sizi seviyorum~~
--------
Kalbin yanılgısını göz görebilir mi?Eller boşlukta dururken dolabilir mi?Kalp ne zaman söner? Peki ya sen söndürür müsün?
Ben Minggyu 5 yaşında annesi terk etmiş babası ve diğer akrabaları sadece bedenen var olan Kim Minggyu.
İte kakıla 19 yaşıma geldim. Ellerimde koca bir boşluk kalbimde sönmeyeceğini düşündüğüm bir ateş ile.
Aslında maddi olarak gayet iyi durumdaydık. Büyük bir konak da oturuyorduk. İstediğim zaman istediğim arabayı alabilirdim. İstediğim yerde okuyabilir istediğim kişi ile evlenebilirdim. Böyle bir insan olmamak için çok çabaladım. Saçma bulabilirsiniz ama acı çekmek istiyordum sürekli acı çekmek canımın daha çok yanması, tek istediğim buydu. Annemin, ben küçükken gitmesi yüzündendi bu belki de o zaman başlamıştım acı çekmeye, özlemeye..
Günlük hayatım sıradandı liseyi yeni bitirdim üniversite sınavına girerek İnşaat mühendisliği bölümünü kazandım. Çok arkadaşım, az yakınım vardı. Yakışıklıydım. Bunun farkındaydım ve bunu kullanırdım. Ve belki de siz de hoşlanmayacaksınız bu durumdan. Ben gayim. Belki hormonlar belki yeni arayışlar belki annesizlik bilmiyorum. Gay olduğumu bilen 1-2 kişi vardı sadece.Bulunduğum topraklar bunu kaldıramayacak kadar hassastır. Bende istemedim olmayı, ilk farkettiğimde reddetmek için elimden geleni yaptım. Acı çekmeyi seviyorum dedim ya. O yüzden hayatımda pek mutluluk yoktu.
Aşka fln inanmıyorum. Kimseyle bir ilişkim olmadı. Kalbimi doldurmak istemiyordum. Gayliğimi sadece kabul etmiştim. Hiçbir faaliyette bulunmuyordum. Belki de birini bekliyorum. Kendimi bir aşk hikayesinde görmek düşünülemez bir şeydi..-----
Üniversite için Tayland'a taşınmıştım burada okumak istiyordum. Uzaklaşmak ve kendi hayatımı şekillendirmek ve bir de gayliğimi yaşayabilmek için artık bunu saklamaktan sıkılmış olmakta itti beni buraya. Bilirsiniz Tayland işte :)).
2 gün önce geldim buraya üniversite yakın bir ev ayarladım kendime. Bir sitede 7 katlı bir apartmanın 6. Katında oturmaya başlamıştım. Mobilya fln bakmam gerekiyordu. Evim konum olarak da şekil şukul olarak da gayet idealdi. Tek isteğim sıkılmamak oda geçer dimi :((.
Yavaştan alışıyordum üniversite kaydımı yaptırmış bir kaç kişi ile arkadaş olmuştum bile. Çok az Tayca biliyordum ve şanslıydım ki Tayca bilen bir kaç Koreli arkadaş bulmuştum kendime. 1 ay sonra okul açılacacak o yüzden Tayca öğrenmeliydim. Zaten zeki bir insanım bu yüzden zor olmuyordu benim için.
Her gün Tayland'ı biraz daha öğreniyordum. Gerçekten güzel bir yerdi. İnsanları cana yakındı, kim olduğunu önemsemeden seninle arkadaş olurlardı. O kadar zorlanmıyordum en azından şimdilik.İnternet üzerinden araştırmalar yapıyor elimden geldiğince burayı öğreniyordum. Acı çekmeyi seviyorum dedim ya belki de yeni acılar arıyordum. Bakalım bulabilecek miyim? :)).
Kendime bir rota belirledim okul açılana kadar gezmek görmek istediğim yerler yeni mekanlar fln işte. Yeni barlar buldum kendime bazıları biraz müstehcen ama öyle şeylerden hoşlanmam o yüzden pek düşünmüyorum oralara gitmeyi merak etmeyin:D.
Bir alt komşum vardı oda benim gibi öğrenci idi ama 2. Sınıftı. Ailesi ile yaşıyor adı Oat. -Burada da saygı ifadesi çok önemliydi. Bu saygı ifadesi bazen Kore'de arkadaş olmayı bile engelliyordu. Ama şükürler olsun ki burada saygı ifadesi kullanman yeterliydi. Ona Ai Oat ( Tayland'da sizden büyük erkeklere Ai dersiniz abi gibi düşünün.) diyordum-. Bana buraya alışmam için sürekli yardım ediyordu ailesi de aynı şekilde. Sağolsunlar beni yanlız bırakmadılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Light || Meanie ~~
FanfictionEllerim titredi senin boşluğunda. Yanışlarım anlamsızlaştı yanışlarında. Gözlerin görebileceğim en parlak yıldız sen ise görebileceğim en zorlu ders.. #1 MEANIE